Menü

Yetmez ama bu bayram idare ediverin...


06 Kasım 2011 - Zeynep Oral -

Sevgili Okurlar, bugün bayram... Bayramın birinci günü... Eğer yapabiliyorsanız sevdiklerinize sarılın. Sımsıkı kucaklayın onları ... Sevginizi dışa vurun ... Sözcüklerle, öpücüklerle, şiirlerle, çiçeklerle, mektuplarla, bakışlarla , dokunuşlarla ifade edin... Bir daha bu fırsat elinize ne zaman geçer, hiç belli olmaz... Malum ileri demokraside yaşıyoruz artık...

"İleri demokrasi" yetmez ama, bu bayram idare edeceksiniz gayri!

Eğer sevdikleriniz , çocuklarınız, yakınlarınız, dostlarınız, arkadaşlarınız:
Operasyon ya da çatışmalarda öldürülmedilerse...

Doğanın değil, insanın açgözlülüğü ve dinmeyen iştahıyla yıktığı yapılar altında kalmadıysa; fay hatları arasında sıkışıp kalmadıysa...

Not defterlerine aldıkları notlar, evlerindeki kitaplar dergiler nedeniyle gözaltına alınmadılarsa...

Tutuklu 70 gazeteciden biri değilse...

Ergenekon ya da KCK nedeniyle binlerce sayfalık iddianamelere adları karışmamışsa...

Hapisteki "teröre karışmış" 13 bin kişiden biri değilse...
YÖK'ü, paralı eğitimi protesto ettikleri için içeri tıkılan 500 öğrenciden biri değilse...

Sımsıkı sarılın onlara... Çünkü bugün sarılabileceğiniz insanın, yarın ne olacağı hiç ama hiç belli olmaz. Bir bakarsınız internete düşmüş bir isim, telefon dinlemesine takılmış bir sözcük, o sevdiğinizi alıp koparıvermiş sevdiğiniz sizden...

Öyle ya, referandum'da "yetmez ama evet" diyenlerin bile artık ödleri kopuyor , ya bizim da başımıza bir şeyler gelirse diye... (Bakınız 2 gün önce Cumhuriyet'te Mustafa Sönmez'in "Yol Ayrımında Kırık Hayaller" başlıklı yazısı!)

"Yetmez ama"... ile "Yetti gayri" arasında gidip geldiğimiz şu bayram günlerinde sizleri hüzne değil sevince boğmanın yollarını arıyorum: İşte Can Dündar'ın "Bayramdır "yazısından kimi bölümler:

BAYRAMDIR

" Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan...

Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık...

Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.

Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "Çok... şükür bugünü de gördük" diyebilmek...

Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.

Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle...

En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.

Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle okşayan anne bayramdır.

"Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü bayramdır. Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...

Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.

Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.

Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram... "

Teşekkürler Can Dündar. Ve hepinize iyi bayramlar.

Cumhuriyet- 06 Kasım 2011

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.