Yaşar Kemal'in Şiiri
14 Kasım 2010 - Zeynep Oral -
Benim için her zaman "Yaşar Kemal'in Şiiri" diye bir şey vardı zaten... Tıpkı "Yaşar Kemal Müziği", "Yaşar Kemal Renkleri", "Yaşar Kemal Ritmi" , "Yaşar Kemal Bilgeliği" gibi "Yaşar Kemal şiiri" vardı... O şiiri, o müziği, o ritmi yıllardır romanlarında, öykülerinde, denemelerinde okuyor , içime sindiriyor ve tadını çıkarmaya doyamıyordum zaten! Bu nedenle Yaşar Kemal'in ilk kez bir şiir kitabı yayınlandığını duyduğumda hiç şaşırmadım.
Şiirlerini daha önce hiç okumamıştım. Ama Zülfü Livaneli'nin bestelediği ve söylediği "Ulaş"ın ve "Merhaba"yı bol bol dinlemişliğim vardı.
Yaşar' ın anasına aşık oldum
En çok, en çok, yine kitabın başında Yaşar Kemal'in 1941'deki "Irgatlık Anılarına" vuruldum . Resmen vuruldum ve Yaşar Kemal'in anasına aşık oldum!
"Ellerin sümüklü, hiç okumamış oğullarının eli ekmeğe yatsın de, Koca Sadığın oğlu böyle sersefil kalsın." diye vahlanan..."Sen okudun yazdın kaleminden kanlar damlar. Herkes diyor ki, senin oğlun gibi akıllısı yok amma, Allah bir kere onu şaşırtmış. Dinsiz olmuş, hükümete karşı gelmiş..." diye yakınan; "Herkes sana kötü gözle baksın, dinsiz imansız desin... Urus olmuş desin, Uruusla konuşuyor hergün dağa çıkıp desinler. Buna dayanamıyorum...Yalan , yalan, yalancılar" diye isyan eden ... Ve sonra "Yavrucuğum" sözünü ilk olarak Türkçe söyleyen o Anaya aşık oldum!
İçselleşmiş Şiir
Kitapta , 1940 ile 1943 yılları arasında yazıp yine o yıllarda "Görüşler" Dergisinde Kemal Sadık imzasıyla yayınlanan birçok şiiri var Yaşar Kemal'in . 50'li yıllarda Vatan Gazetesinde yayınlanmış ve daha önce hiç yayınlanmamış şiirleri de var... Hepsi bir bütün. Unutmayın ki 1940'da Yaşar Kemal henüz Yaşar Kemal değil. Unutmayın ki 1940'da henüz Yaşar Kemal olmayan Kemal Sadık 14 yaşındadır.
Kitabı okuyup, en sondaki uzun şiiri "Kırmızı Deynek" bittiğinde , bundan ne müthiş bir oratoryo, senfoni ya da bir oyun, performans çıkar diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Şiirlerin tümü Yaşar Kemal'in insan sevgisini, doğa sevgisini, isyanını, başkaldırışını, eleştirisini, umudunu, özlemini hasretini ortaya koyuyor. Tümü, Yaşar Kemal'in içselleştirmiş olduğu şiirini ve "Yaşar Kemal büyüsünü" bir kez daha bizlere sunuyor.
Teşekkürler Yaşar Kemal, Teşekkürler Yapı Kredi Yayınları.
Sevgili Okurlar, önümüz bayram: Bayram armağanı niyetine Yaşar Kemal'in "Hannaya Şiirler"inin ilkini sizlerle paylaşıyorum:
HANNAYA ŞİİRLER
"Dört bulut salıverdim gökyüzüne
Gökyüzünün en yücesine, ucuna
Biri turuncu, biri yeşil, biri al, birisi apak
Dört top bulut yolladım gökyüzünün en ucuna
Dört top ışıktan, koskocaman
Turuncusuna sevgi yükledim
Yeşiline dostluk
Arkadaşlık yükledim alına arkadaşlık
Apak buluta barış yükledim,
Ne kadar çok özlemişsek barışı o kadar çok
Gidin dedim bulutlarım yeryüzünün üstüne
Yağın dedim bulutlarım yeryüzüne
Yağmadık hiç bir yer bırakmayın, hiç bir yer,
hiç bir yer
Ama hiç bir yer, hiç bir yürek, hiç bir göz,
hiç bir kulak
Hiç bir ova, hiç bir çiçek bırakmayın
Her yere, her yere, her yere yağın,
Yağın ha yağın,
Yağın ha yağın, yağın ha yağın yağın ha yağın ha yağın
Yağın insan yüreklerine"
Hepinize mutlu ve umudunuzu diri tutacak bir bayram diliyorum.
Cumhuriyet- 14 Kasım 2010
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler