Yaşadıklarımıza Dair...
26 Haziran 2011 - Zeynep Oral -
Yalanla, yalanlarla besliyorlar bizi!
Halbuki açız!
Birazcık sakinliğe, gerilimin dinmesine muhtacız!
Seçime dek tırmandırılan kavgadan, it dalaşından, suçlamalardan, bel altı vuruşlardan, verilen sadakalardan, yapılan haksızlıklardan, adil olmayan yarıştan, hiçbir anlam taşımayan tartışmalardan ve hayata dokunmayan laflardan yorgun düşmüş ruhlarımızı, dinlendirmeye muhtacız!
Yalanla, yalanlarla besliyorlar bizi!
Halbuki açız!
Adalete güvenmeye; yargının bağımsız olduğuna inanmaya muhtacız!
Tutuklanmalarının üzerinden 3 yıl geçmesine karşın bir türlü toplanamayan "delillere"... "Kaçma,saklanma ihtimali"yle , tahliye edilmemelere tokuz!
Masumiyet karinesine , tutuksuz yargılama esastır; suç ispatlana dek herkes suçsuzdur ilkesinin yok sayılmasına... Kanıtlanmamış iddialarla insanlara zulüm edilmesine... Siyasi erkin bu davada taraf olmasına isyandayız!
Yalanla, yalanlarla besliyorlar bizi!
Halbuki açız!
Bütün bunların temelinde düşünce ve ifade özgürlüğünün yattığının bilinciyle, demokrasiye açız!
Seçim yapılmış, oylar sayılmış, sonuçlar ortaya çıkmış... Şimdi sayım suyum yok deyip kuraları değiştiremezsiniz; seçimler olmamış, bütün o süreç yaşanmamış gibi yapamazsınız. Çocukken söylerdik, oynarken söylerdik "Sayım suyum yok" diye... Ardından da "Çanak çömlek patladı, Çanak çömlek patladı!" diye haykırır , patlatırdık oyun düzenini!
Hatip Dicle , Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, Engin Alan seçilmemiş gibi yapamazsınız... Seçilmiş Bağımsız Milletvekili Hatip Dicle’nin milletvekilliğini düşürüp , yerine seçilemeyen bir AKP’liyi koyamazsınız... Seçilmiş milletin vekillerini, hapiste tutarak, halkın iradesini yok sayamazsınız!
330’a ulaşamadınız diye, "Sayım suyum yok" diyemezsiniz! Derseniz eğer , bu kez patlayacak olan sadece çanak çömlek değil, bu ülkenin tüm atardamarları olur!
Yalanla, yalanlarla besliyorlar bizi!
Halbuki açız!
Gerilimin düşmesine, adalete yeniden güvenebilmeye, demokrasiye, düşünce ve ifade özgürlüğüne muhtacız!
Sadece kendisi için demokrat olanlara tokuz! Demokrasiyi amaç değil araç kılanlara yokuz!
Birkaç gündür kimi gazetelerin manşetlerini , haberlerini gördükçe , bir de baktım içimden hep o dizeleri mırıldanır olmuşum: " Duvarda afiş, sütunda ilan yalan söylüyorsa..."
Artık ruh yorgunuyum ... Bugün sizlere , ne yapıp yapın, mutlak gidin Nigel Cole’un "Kadının Fendi" filmini görün yazısı yazacaktım! Dün Sungu Çapan’ın "Maçoluğa atılmış bir tokat" ifadesitam yerindeydi! Olmadı, yazamadım! "Duvarda afiş, sütunda ilan yalan söylüyorsa..." dizesinin peşine takıldım...
Nazım Hikmet’in "Elleriniz ve Yalana Dair " şiirinin son bölümüyle baş başa bırakıyorum sizleri...
"İnsanlarım, ah, benim insanlarım,
antenler yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa rotatifler,
kitaplar yalan söylüyorsa,
duvarda afiş, sütunda ilan yalan söylüyorsa,
beyaz perdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların,
dua yalan söylüyorsa,
ninni yalan söylüyorsa,
rüya yalan söylüyorsa,
meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı,
ses yalan söylüyorsa,
söz yalan söylüyorsa,
ellerinizden başka herşey
herkes yalan söylüyorsa,
elleriniz balçık gibi itaatli,
elleriniz karanlık gibi kör,
elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun,
elleriniz isyan etmesin diyedir.
Ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız
bu ölümlü, bu yaşanası dünyada
bu bezirgan saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir."
Cumhuriyet- 26 Haziran 2011
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler