UTANÇ VERİCİ YERİMİZ...
17 Ekim 2010 - Zeynep Oral -
Bir yazıyı insan kaç kez yazar, kaç kez yazabilir? Şu yukarıdaki başlığı yazdığım anda, son yıllarda bu başlığı kaç kez attığımı düşünmeye başladım. Neden söz ettiğimi anladınız elbet! Dünya Ekonomik Forumunun kadın-erkek eşitliği konusundaki yıllık raporundan söz ediyorum.
Türkiye, 134 ülke arasında 126. ncı sırada yer alıyor. Yani sondan sekizinci!
İlk tepkim öfkemi dışa vurmak oldu: Yuh olsun bize! Yuh olsun “Biz harikayız! Her şey yolumda! Ekonomimiz muhteşem! Müthiş gelişiyoruz, kalkınıyoruz, çağdaşlaşıyoruz!” vaazları verenlere ve bunları dinleyip kafalarını sallaya sallaya onaylayanlara , “padişahım sen çok yaşa” teranelerine!
Yuh olsun toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayanlara, bu uğurda parmaklarını bile oynatmayanlara! Yuh olsun “Biz dünyanın en iyi 17. ekonomisiyiz” deyip, “Kadın” sözü geçti mi (Onlara göre “Kadın” değil “Baaayan” …) aklına sadece türban gelenlere! Yuh olsun “kota da neymiş” den başlayarak, çeşitli bahanelerle eşitlik politikalarını uygulamayanlara!
Rapor yayımlandığında Antalya Altın Potakal Film Festivali’ndeydim. Öfkem biraz yatışınca izlediğim filmlere farklı bir gözle bakmaya başladım… İlk aklıma gelen şu oldu:
“Madem burası- yani Antalya- sinemamızın belli bir çıtayı aşan filmlerinin buluştuğu, tartışıldığı bir platform… Hani öyleyse bizim kadın filmlerimiz? Nerede dünyadaki yerimizi , sondan sekizinciliğimizi irdeleyen filmler ? Eğitimde, sağlıkta, çalışma yaşamında , istihdamda, siyasi temsilde, politikada, toplumsal alanda geri bırakılmışlığının filmleri ???
Ben daha çok, daha çok, dahaçok bu sondan sekizinciliğimizi herkesin gözünün önüne seren filmler istiyorum!
DSP İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş , başbakanın yanıtlaması talebiyle TBMM’e çeşitli sorular sordu. Bu raporun ortaya koyduklarını değerlendirmesini istedi. Anayasada, yasalarda sağlanan eşitliğin fiiliyata yansımamasını sorguladı. Doğrusu yanıtları ben de merakla bekliyorum.
İnanın, bu sorunlar “Türban Özgürlüktür” sloganı atmakla çözülmüyor.
Türban özgürlük olsaydı eğer, şu son yedi yıldır çığ gibi büyüyen, yayılan, çoğalan, Anadolu’da çocuklara kadar inen türban furyasıyla birlikte kadınlarımızın iş gücüne katılımı azalmaz çoğalırdı.
Eğer türban özgürlük olsaydı, toplumsal , ekonomik ve politik yaşamın her alanında kadın erkek bir arada var olabilirdi.
Oysa tam tersi oldu . Kadın erkek ayırımcılığının ve eşitsizliğinin en kolay, en çabuk göze görünen simgesi oldu. Erkek egemen iktidarın ağzında, güç ve çıkar ilişkilerine sakız edildi.
Kadınların saç telinin görünüp görünmemesine harcanan, zaman, çaba ve emeğin binde biri, kadına karşı ayırımcılığı önleyen politikalar üretmeye ayrılsaydı, kadın erkek eşitliğindeki bu utanç verici yerimizi değiştirebilirdik belki….
Cumhuriyet gazetesi’nde ölümler, ölümler, ölümler…
Sevgili Deniz Som da katıldı kervana… İlkelerinden ödün vermeyen çalışkan nefer… En sert eleştirileri , sesini yükseltmeden, yüzünde gülümsemesi, tatlı tatlı yapabilen… Eleştiri oklarını başkalarına olduğu kadar kendine de saplamayı bilen… Yalnız gazete değil, Cumhuriyet Kitapları da ah ne çok özleyecek onu … Deniz Som, sadece kendi kitapları için değil, Cumhuriyet Kitap’tan çıkan her kitap için seferber oldu, düşünce üretti, eşsiz bir dayanışma üretti…
Haydi İlhan Ağbi, gel şu 60’lı yıllara dönelim, o ilk gençlik günlerimizi yad edelim bu akşam… Sevgili Turhan Selçuk , gel sen de şu İnsan Hakları karikatürlerini koy sofraya… Canım Türkel Minibaş Çağdaş Yaşam’daki mi yoksa KA.Der’deki panelden mi döndük , Mersin’den mi, Kars’tan mı? En kocaman aydınlık gülümsemenle karşımdasın… Canım Mehmet Sucu , birinci sayfada yer aç, bir daha böyle bir toplantı ayarlayamam , böyle bir yazı da yazamam… Biricik Abdülkadir Yücelman, sporu bırak, şu son “Gezi”den getirdiğim malzemeye bak… Haydi şimdi hep birlikte kadehlerimizi Deniz için kaldırıyoruz… Daha güzel, daha aydınlık günler için…
Cumhuriyet - 17 Ekim 2010
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler