Menü

Umman Sultanlığı'ndan 'İleri Demokrasiye'Bakış…


06 Ocak 2013 - Zeynep Oral -

Yılbaşından dört gün önceydi: Kalbimi değilse de kemiklerimi ısıtmak için güneşe, sıcağa ihtiyacım vardı. Haritayı açtım. Hint Okyanusu'nda güneş ve denize kavuşabileceğim en yakın yer Umman Sultanlığı'ydı.

Başkent Muscat (Maskat), THY'nin uçtuğu kentlerden biri. Yol 6 saat sürüyor. Sonra kış ortasında 28 derece sıcaklık… Denize girmek, yüzmek, dalgalarla yarışmak, avucunuzdan balıklara yem vermek… Avrupalı turist akını vardı. Deniz-güneş dışında, dağcılık ve çöl safarisi için gelenler… En lüksünden, en ucuzuna her keseye göre oteller, lokantalar… Ülkenin geliri petrol ve doğalgazdan, son yıllarda turizmi zorluyorlar… İşte 4 güne sığdırdığım gözlemler:

Cami ve opera

Ülkenin kıvanç kaynağı, olağanüstü görkemli, her gidenin mutlak ziyaret ettiği iki yapısı var. Biri Sultan Kabus Bin Said'in adını taşıyan camii, öteki Muscat Kraliyet Operası. İlki 200'de, ikincisi 2011'de tamamlanmış.

Umman Sultanlığı, İslami monarşi. İlk aklıma gelen "Sultanın beğendiği bir camiyi mi kopya ettirdiler?" diye sormak oldu. Hayır. Uluslararası yarışma açmışlar. Davet üzerine dünyadan 9 firma yarışmış, jüri İngiliz-Umman ortaklığı Makiya-Quad Tasarım Grubu'nu seçmiş! Yani "ileri demokrasilerdeki" gibi diktatörün emretmesiyle belirlenmemiş! Bu külliye gerçek bir şaheser. Bizans, Osmanlı, Pers, Moğol vb çeşitli uygarlıkların esintisini, motiflerinin izini sürebilirsiniz.

Opera binası: Mükemmel akustiği ve en modern teknik olanaklarıyla İtalyan sahneli 1500 kişilik büyük salonu, küçük salonları, galerileri, kitaplığı, bahçe ve çevre düzenlemesiyle, dev bir alana yayılan kültür merkezi. Ülke nüfusu 3 milyon; Muscat 1 milyon bile yok ama neredeyse her gece dolan 1500 kişilik opera, konser salonu var! Ağla 18 milyonluk İstanbul ağla!

Cami yapımı biter bitmez, sultan, inanç kadar evrensel, çağdaş etkileşim de gerekli demiş ve cami mimarlarını, zanaatkârlarını, oradaki birikimi, deneyimi buraya yönlendirmiş!

Burası aynı zamanda Umman Senfoni Orkestrası'nın evi. Hem yabancı prodüksiyonlar getirtiyorlar hem kendi yapımlarını sunuyorlar. Hep dolu, hep dolu! Ben Moskova'dan gelen Novaya Rus Balesi'nden "Fındıkkıran"ı izlemek için son anda yer bulduğumda 200 kişi hâlâ kuyrukta bekliyordu!

'Türkiye eskiden örnekti'

Dört günde "sokaktaki adamdan"gazeteciye, operada yanımda oturan hanımlar beylerden, yerel bürokratlara, sanatçılara, yabancılardan çok Ummanlılarla konuşmaya gayret ettim. Türk olduğumu öğrendiklerinde hep şu ikisi öne çıktı. İlki bir soruydu. İkincisi bir hüküm…

1)"Erdoğan komşularla sıfır sorun demişti… Şimdi tüm komşularınızla nasıl düşman olursunuz?"

2)"Biz (hem onurlu halkımız hem de sultanlık yönetimimiz) eskiden hep Türkiye'yi örnek aldık. Batı'ya dönük yüzünüzü ve laikliğinizi sevdik. Ama artık siz Araplaşıyorsunuz. Bize örnek olamazsınız."

İşte böyle sevgili seyirciler!

Cumhuriyet- 6 Ocak 2013

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.