Menü

Uğur Mumcu'yla ...


27 Ocak 2011 - Zeynep Oral -

24 Ocaklar asla geride kalmıyor...

24 Ocak yani Uğur Mumcu... Yani  Gaffar Okkan...  Yani varlıklıyı daha varlıklı, yoksulu daha yoksul kılan  24 Ocak Kararları...

"Liberal Çiftlik" kitabının sunusunda şöyle diyordu Uğur Mumcu:

 "Ekonomimiz alaturka, liberalizmimiz arabesk, sermayemiz nazlı, iş adamlarımız narindir. Ekonomide serbest, siyasette grekoromen güreşiriz. Uçan kuşa borcumuz var, uçmayana hıncımız... Devrim yasak, evrim sakıncalı, döneklik yararlıdır az gelişmiş demokrasimizde... Şimdiye kadar kızarak yazdım anlamadılar; şimdi gülerek yazıyorum, belki anlarlar!"

Anlamazlar Sevgili Uğur Mumcu,  anlamazlar!

Tıpkı 18 yıldır senin ve aynı yolda öldürülen nice değerin,   faili hiç de meçhul olmayan katillerini, ne de gerisindeki güçleri ortaya çıkarmadıkları  gibi  bu söylediklerini anlamazlar!

Neden anlamak istemedikleri bir sır falan değil.

Senin yazdığın "Rabıta", "Ağca Dosyası", "Papa-Mafya- Ağca", "Silah Kaçakçılığı ve Terör", "Tarikat-Siyaset- Ticaret" kitaplarını okuyanlar nedenini biliyor zaten.

Ailen suç duyurusunda bulundu. " Faillerin bulunması ve olayı sürüncemede bırakan YETKİLİLERİN YARGILANMASI  için..."

Ne acı ki, ülkemdeki adalete ben artık güvenmiyorum. Ama yine de işi hakkı gözetmek ve yerine getirmek olanlar dilerim önce senin bu kitaplarını okurlar!

Zeynep Altıok'un Sesi

24  Ocak Akşamı Toplumsal Bellek Platformu'ndan konuşanlardan biri de Zeynep Akatlı Altıok'tu...  

AKP  Hükümeti  araştırma komisyonu kurulmasını engellerken ,  Onun sesini hepiniz duyasınız istedim.  (Kısaltarak alıyorum) Şöyle diyordu Zeynep:

"...Onca yalnızlık, yalnız bırakılmışlık, adaletsizlik, açılamayan dosyalar, yakalanamayan katiller, yüzümüze gülen vahşiler, sahip çıkmayan sözde aydınlar, özensizce yapılan yayınlar, onca üzüntü, onca kırgınlık, onca yılgınlık... 17 yıl boyunca aynı şeyi istedim ben. Adaletin yerini bulmasını ve daha çok da unutulmamayı... Söyleyecek yeni bir sözüm olduğunda da aynı tekrara mahkûmdum. Çünkü iyiye, ileriye bir adım atamayıp daha kötüye, geriye bir değil birkaç adım atıyordum. Benim  ortaçağ karanlığımın yakalanamayan sanıkları, kalabalıktan toplanan sanıkların bir bir tahliyesi, dün örgütsüzüz diyen sanıkların işine geldiğinde eve dönüş yasasından yararlanmak için aslında örgütlüydük demesi, sanıkların avukatlığını üstlenen bir adalet bakanı, sansür, "yeter artık Sivas'ı ısıtıp ısıtıp gündeme getirmeyin" diyen / diyebilen gazeteciler ve son olarak da zaman aşımı tehlikesi yeniydi belki.

Ama tüm bunları duyurun, tepki gösterin, unutmayın, unutturmayın demem hep aynıydı. Tekrarım tekrarsız değildi bir başka deyişle...

Hepimiz tek tek benzeri süreçlerle aynı acılardan geçtik. Hepimiz ayrı ayrı detaylarda hep aynı şeyleri istedik, aynı şeyleri tekrar ettik. Biz 27 aile şimdi daha büyük bir tekrarı yaşıyoruz. Faili Meçhul cinayetlerin aydınlatılması için meclis komisyonu kurulması isteğimizi tekrar ediyoruz. Bu cinayetlerin "insanlık suçu olduğunu" haykırıyoruz. İnsanlık suçunda zaman aşımı olmaz diyoruz. Adalet istiyoruz. Bizi duyun diyoruz. Biz hiç yeni bir şey söyleyemiyoruz. Sadece tekrarın soğuk ve sevimsiz yüzünü paylaşıyoruz. Bugün hepimiz Uğur Mumcu'nun oğulları kızları olarak buradayız ve onunla birlikte tekrar etmek için geldik.

NAZIM'IN SESİ:

Nazım "Tekrardaki mucize gülüm, tekrarın tekrarsızlığıdır" diyor.
"örülen örgüdeki tekrar,
yıldızlı gökyüzündeki tekrar
ve bütün dillerde 'seviyorum'un tekrarı
ve yapraklarda ağacın tekrarı.
ve her ölüm döşeğinde acısı tez biten yaşamanın.

yürümek iyiye, haklıya, doğruya
dövüşmek yolunda iyinin, haklının, doğrunun
zapt etmek iyiyi, haklıyı, doğruyu.

tekrardaki mucize gülüm,
tekrarın tekrarsızlığı!"

Bizler sırf susturulmak için öldürülen, dövülen, yakılan, işkence edilen pırıl pırıl yürekli insanların çocuklarıyız. Bizler onların sesiyiz. Susmayacağız. Tüm yaşadıklarımıza rağmen umudumuzu yitirmedik. İyiyi, haklıyı, doğruyu özleyen vicdan sahibi herkesin bizimle tekrar edeceğine inanmak istiyoruz. Mucizeye inanıyoruz ve tekrarın tekrarsızlığı için sizlere sesleniyoruz.

"Vurulduk ey halkım, hatırlat bizi"

Cumhuriyet-  27 Ocak 2011

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.