Türkçe Konuşanlar…
24 Kasım 2006 - Zeynep Oral -
Türk dili konuşan halkların destanı, eşsiz bir kitaba dönüştü…:
Her şey, birkaç bin yıl önce Orta Asya’da başladı…
Hayır, hayır… Her şey, 1983 Haziranda, Paris yakınlarındaki bir askeri hastanenin odasında başladı…
“Her şey” dediğim, şu anda önümde duran eşsiz değerdeki bir kitabın, akıllara durgunluk veren serüveni…
Orly Havaalanında on kişinin ölümüne ve onlarca insanın yaralanmasına yol açan ASALA’nın terorrist saldırısından sağ kurtulanlardan biri de Ergun Çağatay’dı. Sağ, ama tepeden tırnağa yanmış… Yaşamından beş yılı alıp götürecek tedavinin başlangıcında o hastane odasında acılar içinde kıvranırken, düşlerle kabuslar arasında gidip geliyordu…
En büyük kabusu, ellerini bir daha asla kullanamamaktı. Oysa o, profesyonel bir fotoğrafçıydı. Yıllarca Accociated Pres, Gamma gibi ajanslarda , Time /Life gibi dergilerde çalışmış “foto- gazeteciliğinin “ önemli bir adıydı. Fotoğraf makinesini tutacak elleri olmadıktan sonra…
En büyük düşü ise “Türkçe Konuşanlar” kitabını gerçekleştirebilmekti…
Aradan yıllar geçti… Ergun Çağatay’ın kabusu gerçekleşmedi. Çok uzun ve zorlu geçen tedaviden sonra, ellerini kullanabildiğini gördüğünde , düşünün peşine düştü.
Pahalı bir düştü: Orta Asya’dan Balkan’lara, Akdeniz’i de içine alan çok geniş bir coğrafyayı ve iki bin yıllık tarihi bir birikimden damıtanları içeriyordu bu mega –proje. Sponsor arayışı bile , insanın enerjisini tüketmeye yeterdi…
Türkler İlgi göstermeyince
Orta Asya’nın olan ve olmayan yollarında 150 bin kilometre yol kat ettikten sonra… 50 bin fotoğraf çektikte ve “Bir zamanlar Orta Asya’da “ başlıklı sergisini Japonya’dan , Amerika’ya çeşitli ülkelerde açtıktan sonra… Kendi deyişiyle “pencerelerden girip, kapılardan kovulmalarla” sonuçlanan sponsor arayışlarından sonra… Önce Türkiye’de, ardından yurtdışında yayınevi aradıktan sonra… Yüzüne tüm kapılar kapanırken bir kurum ya da bir insanın dost elini uzatmasından sonra… Nice çaba, nice emek, nice kavga, nice buluşmadan sonra gerçekleştirdi bu düşünü Ergun Çağatay.
Kitaba damgasını vuran ilk mutlu buluşma Ergun Çağatay’ın Doğan Kuban’la buluşması oldu. Doğan Kuban projeye yürekten sarıldı, editörlüğünü üstlendi, geniş açılımlı, aynı zamanda Batılı yazarlara, tarihçilere, sanat tarihçilerine eşsiz bir ders niteliğindeki “Giriş” yazısını yazdı… Kitaba girecek konuları ve yazarları birlikte seçtiler.
Makaleleri yalnız Türk uzmanlara yazdırmak istedimdi başlangıçta. Ancak biz kendimizi yeterince tanımıyoruz, o nedenle yabancı uzmanlardan da yararlandık” diyor Ergun Çağatay. Sonuçta Türk, Alman, Amerikalı, Fransız, İsveçli, Kazak, Norveçli, Özbek, Rus , Ukraynalı uzmanlardan istendi. . “Tartışma götürmeyen isimler seçildi. Fazla akademik değil, herkesin anlayabileceği yazılar” diye vurguluyor.
Kitabı Türkçe düşünüyordu: “Türkler ilgi göstermeyince yurt dışına yöneldim” diyor. 50 Yayınevine başvurmuş. Yanıt veren olmamış. İki yıl önce maketi koltuğunun altına alıp, Frankfurt Kitap Fuarı’na gitmiş. İngilizlerin “Thames and Hudson” yayınevi ilgilenir gibi olmuş, vazgeçmiş. Sonunda Alman Prestel Yayınevi tamam demiş. Bu tür kitaplara ilgi duyan Hollanda’nın “Prens Claus Vakfı”nın yatırımıyla kitap İngilizce basılmış.
Türkiye’den de kimi katkılar var: Örneğin en kritik anda imdadına yetişen çocukluk , gençlik arkadaşı İzmirli İşadamı Guy Pagy’nin ve Rober Kolej’deki hocası George Williams’ın katkılarını ; Asya yollarına vurmak için bir cip isterken, kendisine 2 cip veren Koç Otokar’ın jestini unutamıyor… Başbakanlık Tanıtma Fon’undan , Erdal İnönü zamanında bir bütçe ayrılmış. 135 bin dolar… Ama bugüne dek ancak yarısını alabilmişler gerisi yok! Ah oysa ne abuk sabuk kitaplara, ne milyon dolarlar verildiğini bilmez değilim!
2000 Yıllık kültür ve Sanat
Kitap önümde duruyor: Büyük forma , 500 sayfa . Oslo Üniversitesinden Prof. Bernt Brendemoen’in takdim, Ergun Çağatay’in önsöz ve Doğan Kuban’ın Giriş yazılarından sonra 400 fotoğraf ve 34 makalenin yer aldığı kitap.
Kitabın adı “Türkçe Konuşanlar” yerine, İngilizce “Turkic Speaking Peoples” (Türk dillerini – ya da Turki dillerini – konuşan halklar) olmuş… Yayınevinin bu ısrarını , Ergun Çağatay “önsöz”ünde tartışmaya açıp , bu başlığın sınırlayıcı, bölücü niteliğini vurguluyor… Yine yayınevi , önsözden Ergun Çağatay’ın Asala terörüne ilişkin hastane kabus ve düşlerini “fazla kişisel” diye çıkarmak istemiş, ama bu kez, “Bu benim hikayem” diyerek direnmiş Ergun Çağatay…
Kitabın alt başlığı “Asya’nın derinliklerinden Balkanlara 2000 Yıllık Sanat ve Kültür.” …
Kitabın içeriğini, iç kapaktaki Svat Soucek imzalı sözler yeterince açıklıyor:
“Bu kitap Türklerin mirasını, kültürel değerlerinin önemini ortaya koyarken, okurları da yeryüzünün en zengin uygarlıklarından birini keşfetmeye ve günümüz dünyasındaki rolünü anlamaya yöneltiyor.”
Birbirinden çarpıcı fotoğraflar eşliğinde dil ve kimlik üzerine; göçebelik etkileşimleri, Türk Çin ilişkileri, Türklerle Orta Asya –İran- Arap –Slav – Avrupa etkileşimleri üzerine , sözlü edebiyattan mimariye , yemek kültüründen çeşitli sanat alanlarına, insan davranışlarına, eşsiz bir yolculuğa çıkıyoruz.
Sayfalar boyu ilerledikçe yeryüzünde en güçlü silahın ne para, ne iktidar; yeryüzündeki en etkili iletişim ve tanıtım aracının ne ticaret ne sanayi değil, kültür olduğunun bir kez daha ayrımına varıyorum.
Kitabın İngilizce’sini Aralık başından itibaren İstiklal Caddesindeki Robinson Kitapevi’nden alabilirsiniz. (Fiyatı 90 dolar.) Yabancılarla “iş” yapan şirketlere söylüyorum: Önümüz yılbaşı, bundan iyi bir yılbaşı armağanı olmaz! Devlet ve iktidar yetkililerine söylüyorum: Bundan iyi propaganda / tanıtım aracı olmaz.
Şimdi Türkiye’ye bir görev düşüyor: Bu kitabın Türkçe’sini yayınlamak ve dünyaya tanıtmak… Bırakalım, dünyanın tanımasını, bizim de kendimizi tanıma, bilme ihtiyacımız, Türkçe konuşanları öğrenme ihtiyacımız sonsuz!
Cumhuriyet- 24 Kasım 2006
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler