Menü

Travmalarla Yüzleşmek...


03 Nisan 2015 - Zeynep Oral -
"Yüzyılların Yüzyılı" Sergisinden...

 

                       
          Önceki gün Salt Beyoğlu'nda  "Yüzyılların Yüzyılı" sergisini dolaşırken,  yüzyıllar boyunca yaşadığımız travmaları, tarihsel dönüşümler, toplumsal çalkantılar arasında kendi bireysel yaşamımın nasıl etkilendiğini  düşünmeden edemiyordum.  Örnek mi 6-7 Eylül olaylarında 9 yaşındaydım; 12 Eylül faşist darbesinde 34 ;bana etkileri, içimde açtığı yaralar farklı olsa da, onlarla baş edebilme  çabam birbirinden pek de farklı değildi...Travmalar sürüyor: Hrant'ın öldürülüşü...  Roboski... Berkin Elvan... 
          "Yüzyılların Yüzyılı" sergisinde   travmalara karşı üretilmiş işleri, çalışmaları izliyoruz.  Farklı birikimlerden, farklı  deneyimlerden farklı ülkelerden (Türkiye, Filistin, Norveç, Kanada, Almanya, Mısır) on, videolarıyla, yerleştirmeleri,  kurguladıkları  eserlerle , bizi yeniden yenden düşünmeye   zorluyor;  toplumsal ve kişisel belleğimizi  yaylım ateşine tutuyor... İşte beni en etkileyen örnekler:

          "Farkında mısınız?" demenin sanatçası

          Didem Pekün'ün "Zarlar ve İnsanlar"   adlı 29 mini- video/ ses kaydından oluşan  filmini, 2011 yılından bu yana tutulmuş bir günlük ya da  o günden bu yana köşe yazıları gibi  okuyabilirsiniz...  Londra İstanbul gelgitleri arasında tutulmuş notlar... Gezi protestolarıyla  "Occupy" hareketi arasında ;  doğanın muhteşemliğiyle kuşların çifleşmesi arasında bir çocuğun gülümseyişinden bir gencin  cesaret sınavı arasında gidip gelen hayat.Şimdi. Burada. Orada. Hayat!  Zarların işi ne derseniz?  Herşeyi öngörememenin  bir metaforu belki de...
            Hera Büyüktaşçıyan'ın iki işi  de isanın için bir hançer gibi saplanıyor:  “Evini yık, ondan bir tekne yap ve hayat kurtar”  başlıklı esere bakıyorum.  inip kalkan, suları yaran bir sal sanki, hayır bir rıhtım, hayır gıcırdayan  ve ayağımın altından kayan  zemin...
            Başlık sözü, Babil tabletinden. “Büyük Tufan Hikâyesi”nden alıntı. Sanatçının elinde öykü kara ve denizi, yaşam ve ölümü, kayıp ve sabrı, geçmiş ve geleceği, bilinen ve bilinmeyeni birbirine bağlamak üzere bir araç hâline gelmiş. Çıkardığı sesi  durup saatlerce dinleyebilirsiniz.

          Hera Büyüktaşçıyan'ın ikinci işi, serginin yer aldığı apartmana ilişkin. Azınlıkların toplu sürgünlerine tanıklık etmiş apartmanda rulo halinde halılar, demir almaya hazır  ama...

Sınırlar-Baskılar

             Jumana Manna ve Sille Storihle’nin birlikte yazıp yönettiği "İyilik Rejimi" adlı filmi, Norveç ve Filistin’de çekilmiş.  İyilik  anlaşmalarıyla, ünlü politikacılarla,  yardımlarla Filistin'in içine düşürüldüğü durum gösteriliyor. En ilginç olanı, filmde sadece çocukların oynaması... Oyun içinde oyunları izlerken midenize bir yumruk yemiş gibi oluyorsunuz!
            Br başka yumruğu da  pırlantalarla" işlenmiş vitrinde sergilenen mücevheri, o eşsiz takıyı görünce yedim. Mnik altın zincir madalyon gibi 301 sayısını taşıyordu.  Hani düşünce ve ifade özgürlüğüne kısıtlama getiren 301. madde... Yasemin Özcan  vitrinin yanında   kolyenin Ermeni ustalar tarafından  yapılışını filme almış. Anlamları siz dilediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz)
                "Sanki bizden önce hiçbir şey söylenmemişçesine" Dilek Winchester'in   başlığı... Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar romanından bir cümlenin kısaltılmışı... Duvarda, Ermeni, Yunan, İbrani, Latin ve Arap alfabeleriyle yazılı olan ve fonetik olarak Türkçe’deki gibi okunan kendinibeğenmişçesinesankibizdenöncehiçbirşeysöylenmemişçesinegil
lerden ibaresi...Devamı var ama yerim bitti.
            Sergide saatler geçirebilirsiziniz... Bir an önce gidip görün.

Cumhuriyet- 3 Nisan 2015

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.