Tek Suçlu O Öğretmen mi?
10 Nisan 2016 - Zeynep Oral -
Pespayelik ve seviyesizlik, politika diye; ağız dalaşı, kavga ve küfür, tartışma diye yutturulmaya çalışıldığında...
Her an aptal yerine konmaya artık tahammül edemediğinizde...
Tehdit, baskı, şiddet sarmalı içinde debelenip çıldırmamaya çalıştığınızda...
Günlerce, haftalarca taciz edilen 45 çocuğu değil de, taciz edeni korumaya yönelik yollar arandığında...
Çocukları değil, taciz edeni savunanların hızla arttığı ve yaygınlaştığı ortamda...
“Yeni Türkiye”diye size sunulan,“barış”diyenin içeri tıkıldığı, düşünce ve ifade özgürlüğünün yok sayıldığı, muhalifliğin “terörizm” sayıldığı, insan yaşamı, emeği ve onurunun beş para etmediği bu baskıcı, tehditkâr, şiddet dolu, arsız, hoyrat ortamda hâlâ bir köşede yazı yazmanın anlamı var mı, inanın bilmiyorum.
Eyyyy kadınlar!
“Önüne yatmak”deyiminin, korumak, savunmak,“altına yatmak”tan farklı olduğunu açık seçik anlatan yüzlerce yazı yayımlandı. İktidar ve yandaşları anlamamakta ısrarcı. Çünkü amaç farklı. Amaç sadeceKılıçdaroğlu’nu değil, CHP’yi yıpratmak, karalamak, silmek.
Haydi bakalım nefret dili üzerinden de gelsin ayrımcılık!
Küfür yarışını bir yana bırakalım, benim asıl şaştığım başka:“Aile”den Sorumlu Bakan Hanım’ın, Ensar Vakfı savunmasına arka çıkan kadınların fotoğraflarını görüyor, demeçlerini okuyorum. Tanrı aşkına neredeydi bu kadınlar şimdiye kadar?
Bu ülkede yaşanan savaşta, analar ölen çocukların bedenine ulaşmaya çalışırken... Her gün en az bir kadın, koca ya da aile şiddetiyle öldürülürken neredeydiler?
9-10 yaşlarında 45 çocuğa yaşatılanlar açıklanırken duymadılar mı? O çocuklar için niye seslerini çıkarmadılar?
Bu rezillik ortaya çıkınca, tek suçlu o öğretmen mi demek akıllarına gelmedi mi? Sistemi sorgulamadılar mı? Orada çalışan tüm görevlilerden yerel yöneticilere, milletvekillerinden Milli Eğitim Bakanı’na, İçişleri Bakanı’na, Başbakan’a uzanan ihmaller, denetimsizlik, hoyratlık zincirini sorgulamak gereğini duymadılar mı?..
Bakanın bağışlanır hiçbir yanı olmayan“birseferlik”açıklamasını; vakıfta olan biteni örtbas etmek için harcadıkları emeğin binde birini o çocuklara harcasalardı, bunları söylemek zorunda kalmayacaktım.
Necatigil 100 yaşında
Bu pazarı da böyle pisliklerle geçirmeyelim!
16 NisanBehçet Necatigil’in yaşgünü. Tam 100 yaşında oluyor! (Sözcükler dergisi harika bir özel sayı hazırlamış, kaçırmayın!)
70’li yıllar. Cağaloğlu’nda Milliyet binası. Sanat Dergisi Odamız.Akal Atilla, Zekai Muratçayve ben. Behçet Necatigil odamıza geldi mi, her işimizi bırakır sadece onu dinleriz. Az ama öz konuşan, utangaç gülümseyen, müthiş alçakgönüllü, zekâ küpü, çok duyarlı, anıları cömertçe paylaşan“Hoca”... Bu ziyaretlerde ondan ne çok öğreniriz. Yaşamla iç içe soluk alıp veren şiiri izleriz...
Gelin bu yazı onun“Sevgilerde”adlı şiiriyle bitsin:
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.
Cumhuriyet - 10 Nisan 2016
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler