Sokak Çocukları
27 Ağustos 2000 - Zeynep Oral -
Sokak Çocukları ve Temizlik
Onları görmedik diyemeyiz... Duymadık , bilmiyoruz diyemeyiz... Onları yayaların yoğun olduğu sokak başlarında, meydanlarda gördük... Onları trafiğin her sıkıştığı yerde gördük. Yalvaran seslerini duyduk. Burunlarını otomobil camına yapıştırdıklarında kimimiz sinirlendi, kimimiz kovaladı . Ellerini ya da başlarını açık camdan içeri sokmaya çalıştıklarında , kimimiz camı kapattı, kimimiz de bir an önce gözümüzün önünden gitsinler diye bir çiklet ya da bir mendil aldı. Sonra yolumuza devam ettik. Onları görmemiş, duymamış gibi yaptık... Sanki onlar YOKMUŞ gibi davrandık...
Sonra günün birinde, mendil satarak ailesine katkıda bulunan on yaşındaki Leyla'nın öyküsüyle sarsıldık. Ve onları hatırladık...
Nefretle, kinle, şiddetle ama aynı zamanda gelir dağılımındaki uçurumla beslenen bir toplumun elinden gelen tek şey , cezalandırmaktı. Mc Donald's'ın Müdürü de, kendisini ve müşterileri rahatsız eden çocukları cezalandırma yolu olarak buzluğa kapatmak gibi bir yol bulmuştu.
Ben buna "münferit bir olay " diye bakamıyorum. (Hani işkence olaylarında da hep "bu münferit bir olaydır" diyorlar ya!) Cezalandırmaya ve şiddete dayalı bir "sorun çözme" alışkanlığımız var... Sorunları "çözmek" ya da "çözmeye çalışmak" yerine ; soruna neden olduğuna inandığımız kişileri "yok etmek", göz önünden kaldırmak, seslerini boğmak , soluklarını kesmek yoluna sapıyoruz. Böylesi hem daha kolay, hem de ortalık temizlenmiş oluyor sanıyoruz. (Devleti de ha bire şunlardan bunlardan "temizlemeye" çalışıyorlar ya!)
Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verilerine göre Türkiye'de 6-14 yaş arasındaki toplam 11 milyon 889 bin çocuğun 3 milyon 848 bini çalışıyor. Ancak kayıt dışı çalışanları da eklediğimizde bu sayı ikiyle çarpılıyor. Çalışan çocukların yarısından çoğu okuma yazma bilmiyor . (Türkiye'de, çalışan ya da çalışmayan, her yüz çocuktan yirmi birinin okuması yazması yok!)
Çocuk Vakfı "Türkiye'de Hakları Çalınmış Çocuklar" raporuna göre yirmi bin çocuk sokakta yaşıyor. Çocuk suçlarında , sanık sandalyesine çıkan çocuk sayısında ve ıslah evlerinde yaşayan çocuk sayısında önceki yıllara oranla büyük artış
İsterseniz biraz daha sayılara bakalım. : Çocukların yüzde 72'si anne babadan; yüzde 22'si öğretmenden dayak yiyor. Her üç çocuktan biri istismara uğruyor.
Ve Türkiye'de 10 milyon çocuk yoksul. Üç milyonu yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Türkiye'de her dört çocuktan biri yoksul. Yine her dört çocuktan biri, hiçbir sosyal güvenceye sahip değil.
Buzluğa kapatılan Leyla bu sayıların neresinde bilmiyorum...
Ama bildiğim bir şey var : Şu yukarıdaki sayıların ortaya koyduğu gerçek , Meclisi haftalarca oyalayan "Demirel yeniden Cumhurbaşkanı seçilmezse , felaketimiz olur, mahvoluruz, rejim yıkılır, devlet batar " savsatasından da , son haftalardaki Ecevit'in "kriz" tehditlerinden de çok daha vahim!
Asıl "kriz", yıllardır sokak çocuklarını görmezlikten gelmemiz. Ve bir avuç gönüllü çalışanlar, bir iki sivil toplum kuruluşu dışındakilerin onları yok sayması...
İstanbul Valiliği'nin sokak çocuklarından alışveriş yapanlara 6 aya kadar hapis cezası verilmesi kararı ise, kusura bakmayın ama beni çok güldürdü. Hapishaneler zaten dolu, yer yok. Sokakta kağıt mendil satanın da, alanın da sıkarsınız kafasına kurşunu, oldu bitti... Bir temizlik, bir temizlik...
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler