Sicilya'dan Sevgiler
18 Nisan 2010 - Zeynep Oral -
“Hayal et... Cennetin ve cehennemin olmadığını hayal et... . Dinlerin ve mülkiyetin olmadığını hayal et... Ülkelerin ve sınırların olmadığını da... Öldürmek için ve uğruna ölmek için bir şeylerin olmadığını ... Hırs ve açgözlülüğün olmadığını... Bütün insanların hayatı barış içinde yaşadığını hayal et...
Rüya gördüğümü söyleyebilirsin , ama bu rüyayı gören sadece ben değilim... Umarım bir gün sen de bize katılırsın ve dünya bir bütün olarak, tekvücut yaşar...”
Ölümsüz John Lenon’un “İmagine” şarkısı sona erdiğinde baktım Ragusa Belediye Başkanı Francesco Arezzo gözyaşlarını siliyor...
Şarkının sözleri kadar, şarkıyı söyleyenlerin tavrı, duruşu, birbirleriyle dayanışmaları, gözleriyle kucaklaşmaları da etkilemişti hepimizi. Şarkıyı söyleyenler farklı ülkelerden gelmiş üniversiteli gençler, çalışan gençlerdi.
AKDENİZLİ OLMAK
Sicilya’nın Ragusa kentinde Uluslar arası Rotary kulüpleri tarafından düzenlenen, Palermo Universitesi ve Ragusa Belediyesinin işbirliğiyle gerçekleştirilen “Akdeniz: Uygarlıkların Özü” başlıklı toplantıda, bir hafta boyunca birlikte çalışmış; kendi ülkeleriyle, “Akdenizli olmak” ilişkisini tartışmışlardı. Rotari Kulüplerinin gençlik kollarına yönelik bu etkiliğe katılabilmek için ülkelerinde sınavlardan, elemelerden geçmişlerdi. İtalya’nın her yerinden ve Akdeniz ülkelerinden seçilip gelmişlerdi. Onlara rehberlik eden 8 konuşmacıydık: İspanya, Fransa, İtalya, Yunanistan, Mısır, İsrail, Fas ve Türkiye’den öğretim üyeleri ve yazarlardık...
Bir hafta boyunca, yarının yöneticileriyle, kimlik, özgüven, sorun çözme, birbirini anlama, duygudaşlık, dayanışma vb. gibi kavramlar çerçevesinde, kendi deneyimlerimizden yola çıkarak tartıştık, çalıştaylara katıldık... Daha mutlu, daha eşit, en önemlisi de şiddetten arınmış daha yaratıcı bir dünya için kültürlerarası, kuşaklar arası işbirliği yaptık...
Yeryüzünün en babacan ve genç ruhlu İtalyanı Francesco Paolo Di Benedetto’nun önderliğinde, eğitim, yaratıcılığa, yaşama sevincine, birbirini tanımaya, geleceğe hazırlanmaya dönüşüyordu.
Birbirini tanımayan o gençler bir haftanın sonunda “Akdenizli olma”nın ortak paydasında ama tüm farklılıklarıyla birbirini kucaklıyordu. John Lenon’un düşlediği ve dillendirdiği gibi...
BAROK ÇOĞULCULUĞU
Koca İtalya’nın en güneydeki kenti olan Ragusa (Tunus’tan bile daha güneyde) Barok yapı tarzının şaheserleriyle dolu, minicik ama çarpıcı bir kent. 75 Bin nüfuslu. Sicilya’nın iki büyük kenti Catania ile Palermo ortasında , üçgen adanın üçüncü ayağında. Derin mi derin vadilerin tepesinde bir mücevher... Taormina ve Siracuse gibi turistik değil, Agricento gibi tarihi zenginliğe sahip değil. Başlıca özelliği ve serveti Barok sanatın simgesi haline gelmiş olması. Eski kentte dolaşırken, ayrıntıların zenginliğinden şaşasından başınız dönüyor!
Palermo Güzel Sanatlar Akademisinden Prof. Malleo’nun dediği gibi “Barok sanatta her ayrıntı kendi başına ışıldar, her ayrıntı sonsuz önemlidir. Öylesine önemlidir ki, o ayrıntı her an dünyanın merkezi olabilir...” Maria Malleo, Barok tarzını, çoğulculuğun yansıması olarak ele alıyor ve bunun, çalışma metodu olarak gençlere örnek olabileceğini savunuyordu...
“Yalnız gençlere değil , herkese...” diye eklemekten kendimi alamadım...
Toplantı sonunda ayrılırken bu tür bir etkinliğin önümüzdeki yıl, Türkiye’de gerçekleşmesi, ortak bir dileğe dönüşmüştü...
Kültürlerarası ilişkilerin çoğalması , bunlara daha çok, daha çok gencimizin katılması dileğiyle...
Cumhuriyet - 18 Nisan 2010
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler