Sevgili İlhan Ağabey
21 Haziran 2010 - Zeynep Oral -
Sevgili İlhan Ağabey,
Kaç gündür seni konuşuyor, seni yazıyor, seni okuyor, seni düşünüyoruz… Seni yaşıyoruz, seni özlüyoruz…
Türkiye’nin her köşe bucağından, birbirinden çok farklı insanlar, özenle seçtikleri sıcacık sözcüklerle bize yeniden yeniden seni anlatıyor, sözcüklerle bizleri sarıp sarmalıyor, sözcüklerle acımızı hafifletmeye çalışıyor. Yaşamlarında bir kez seninle karşılaşmamış olsalar bile, seni tanıyorlar.
Senin bilgeliğini, aydınlanmacı kişiliğini biliyorlar.
İlericiliğini, emperyalizme, sömürüye karşı verdiğin mücadeleyi biliyorlar.
Ulusuna, ülkene, vatanına bağlılığını biliyorlar.
Atatürk devrimlerine, çağdaşlığa, insan haklarına sahip çıkışını biliyorlar…
Türkiye’nin onurunu ve Türkiye’de yaşayan yoksul insanların onurunu her şeyin üzerinde tuttuğunu biliyorlar…
Bu bilinenlere ben bir de senin kırılganlığını, duygusallığını, olaylara ironiyle yaklaşımını, mizah anlayışını, bunların gerisinde sakladığın muzip afacan çocuk tavrını ekliyorum… Sesini asla yükseltmeyişini, o sessiz sakin halini; ama kararlılığını, ilkelerinden asla ödün vermeyişini ekliyorum… Kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk, herkese gösterdiğin o sonsuz saygıyı ekliyorum…
Sevgili İlhan Ağabey,
Seni öldürdüler. O, sabaha karşı saat 4’te evine girdikleri ve yaklaşık 4 saat süren arama tarama sonunda Emniyet’in “Terörle Mücadele Şubesi”ne götürüldüğün 21 Mart 2008 günü başladı ölümün. 83 yaşının baharındayken…
Öyle ya, sen teröristtin!
Devleti yıkmak isteyen Ergenekon çetesinin gizli lideriydin!
Canından bile çok sevdiğin gazeteni bombalatan sendin!
Arkadaşlarınla, yakınlarınla, gazete çalışanlarıyla, hadi ekleyeyim, kadın hayranlarınla yaptığın telefon konuşmaları delildi! (Bunları iddianameye koyan Ergenekon savcılarını mahkemeye verip, kısa bir süre önce mahkemeden o savcılar hakkında kınama kararı çıkartman, acaba yandaş köşecileri utandırmış mıdır dersin???)
Çetenin gizli lideriydin! Hiç de gizli olmayan, her gün binlerce insanın okuduğu yazıların, kitapların, verdiğin konferanslar, işte hepsi suç delilleriydi!
Seni itham eden o iddianamede beni en güldüren, Ergenekon savcılarının, senin “çok uyanık ve zeki” olduğunu (seni gidi seni!) kavrayabilmeleri için, o ünlü akrostiş olayını iddianameye koymalarıydı! Yani 12 Mart 1971’de gözaltında işkencede olduğunu belirtmek için kullandığın akrostiş olmasa, senin ne “uyanık” ve ne “zeki” olduğunu katiyen anlamayacaklardı! (Kıs kıs güldüğünü görür gibiyim…)
Senin gibi edebiyat tutkunu, günlük makalede bile edebiyat tadı veren, düşünceyi, duyguyu, gerçeği ve derinliği harmanlayan, hedefi 12’den vuran bir yazı ustası için o, baştan savma, en hoyrat biçimde kaleme alınmış iddianamenin sefil ve acıklı hali, başlı başına bir zulümdü! Seni son gördüğümde bunu konuşmuştuk!
Sevgili İlhan Ağabey,
Seni öldürenlerden hesap sormamız gerek. Belki sen istemezdin, ama buna mecburuz… Kendimize saygıyı yitirmemek için buna mecburuz…
Belki istemezdin hesap sormamızı, dememin nedeni şu: Döneklere, çıkarları gereği fır dönenlere, seni arkandan kurşunlayanlara, sol gösterip sağ vuranlara biz öfkelendikçe, bizi yatıştıran hep sen olurdun…
Sen gittin gideli hakkında yazılanları okuyorum İlhan Ağabey. Timsah gözyaşlarının da elbet farkındayım, kıvırtanları da, yokluğunun acısını en derinde duyanı da…
Sevgili İlhan Ağabey,
Kaç gündür seni konuşuyor, seni yazıyor, seni okuyor, seni düşünüyoruz… Seni yaşıyoruz, seni şimdiden çok özlüyoruz…
Seni öldürdüler ama düşüncelerini, mücadeleni, oluşturduğun örnek kişiliği ve seni sen yapan özellikleri öldüremediler… Onlar hep yaşayacak, bizlerle çoğalacak… Çoğalmak zorunda. Çünkü yeryüzünde ve ülkemde hâlâ en muhteşem, en güzel yemiş: Aydınlık ve umut!
Bize, bana, tüm kattıkların için sonsuz teşekkürler sevgili İlhan Ağabey!
Cumhuriyet- 21 Haziran 2010
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler