Seçim Sonrası …
05 Nisan 2009 - Zeynep Oral -
Seçimler bitti. Herkes her yerde sonuçları irdeliyor, tartışıyor; farklı dersler çıkartıyor… İyidir, dersler lafta kalmadığı sürece iyidir, devam…
Bıkkınlık vermemeye çalışarak ben de hissiyatımı özetliyorum:
1) AKP'nin gerilemesine demokrasi adına çok seviniyorum…
2) Hem Türk, hem Kürt milliyetçiliğinin tırmanmasından endişe duyuyorum.
3) Seçim sonrası gazete ve televizyonlarda bütün o analizleri yapıp da en göze çarpan, en görünür sonucu "es" geçenlere, o sonucu yok sayanlara, bu konuda tek laf etmeyen tüm yorumculara "yuh olsun!" diyorum… Bugüne dek partiler yasası, seçim yasasında olsun, yaşamın bir çok alanında olsun "Kotaya ne gerek, kadınlar da çalışsın başarsın" diyenlere koca bir "Oha!" savuruyorum.
Sevgili okurlar, kullandığım dil için özür dilerim ama öfkeliyim! Bugüne dek bin kez anlattım, anlattık. Ben kotanın gerekliliğini anlatmaktan bıktım, yoruldum, politikacılar anlamamaktan bıkmadılar!
Sizi aşağıdaki gerçeklerle baş başa bırakıyorum.
Bu seçimin sonunda, 81 il içinde sadece 2 ilde kadın Belediye Başkanı oldu: Aydın'da Özlem Çerçioğlu (CHP) ve Tunceli'de Edibe Şahin (DTP). (Geçen dönem bu sayı birdi. Yine Tunceli'de Başkan DTP'li Songül Abdil'di. )
Yaklaşık 900 ilçede ise kadın ilçe belediye başkanı sayısı toplam 15 . Bunların 12'si DTP, 2'si AKP, biri CHP'li… MHPli yok.
Yaa… İşte böyle! Bari durumun korkunçluğunun bilincinde olalım!
"Ayırımcılık,", "Bölücülük", "Ötekileştirme", "Laiklik", "Ilımlı İslam", "Milliyetçilik" , "Atatürk ilkeleri", "Demokrasi" sözlerini ve kavramlarını dillerinden düşürmeyen "aydın" geçinen cahiller artık bu durumu fark etsinler! Tanrı aşkına fark etsinler de, demokrasi gereğini yerine getirmek yolunda bir adım atsınlar!
Seçim sonrasında kimse boş durmuyor, herkes çalışıyor!
Kemer'in MHP'li Belediye Başkanı Mustafa Gül göreve gelir gelmez heykeltıraş Zafer Sarı'nın "Aşk Yağmuru" adlı eserini meydandan kaldırmakla işe başlamış! Hayırlı olsun!
Kadiköy Belediye başkanı Selami Öztürk, "Sanata ve sanatçıya sahip çıkmak" adına heykeli istemiş. Hikayenin sonunu merakla izliyorum!
Ne ilk ne son bu!. Sanata, heykele, resme düşman, kadına düşman, her zaman olacak bu ülkede! Baktıkları şeyde "müstehcenlik" gören de!
Doğrusu Kemer'deki "Aşk Yağmuru" heykeline bakınca onların gördüklerini ben görmedim. O heykele bakınca ben "uçmaya hazır" kanatlanmış bir kadın ve tepeden tırnağa şefkat, sevgi dolu bir erkek gördüm…
Her baktığı şeyde yalnız cinsellik arayan kafalara; her baktığı şeyi pisleten ve pislik gören zihniyete ne anlatabilirsiniz ki? Sanat? Estetik? Duyarlık? Yaratıcı güç?
Bence, her baktığında "ahlaksızlık" gören o hasta kafalar, doğadan da uzak dursun! Ağaca, dala, meyvelere, deniz kabuklarına, çakıl taşlarına da bakmasınlar! Onlarda da müstehcenlik görürler!
Can Yücel'in "Pandora'nın Kutusu" şiirini anımsamanın tam zamanıdır:
Bir denizanasıdır umut / Ta suların ortasında / Açılır/ Kapanır/ Açılır/ Kapanır/ Kapanır / Açılır."
(Hadi bilin bakalım, bu şiiri buraya neden koydum? )
Bakmayın başlığa "Seçim sonrası" dediğime… Yaşamın her anında bir şeyler seçtiğimizi, ama en çok, en çok kendimizi, nasıl bir insan olduğumuzu, olmak istediğimizi, nasıl bir toplumda yaşamak istediğimizi seçtiğimizin bilinciyle … İyi Pazarlar…
Cumhuriyet- 5 Nisan 2009
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler