Menü

Sahneye Bakmak - Sahnede Olmak


10 Şubat 2019 - Zeynep Oral -

Sahne: Büyülü bir mekan... Sahne: Ramp ışıklarının odaklandığı yer... Sahne:  Değerleri yücelten ,  pisliğin içinde dahi değerin parlamasına neden olan alan... Sahne: Yalanın, yozluğun   kendini ele verdiği tuzak...
Nicedir Türkiye sahnesinde, moda deyişle   kendi "beka"sından başka  hiç bir şey düşünmeyenler var...
Türkiye sahnesine "Hırsız bizim hırsızımız. Bizim hırsıza sahip çıkarız" zihniyeti;  domates biber  soğan fiyatından fırlayışını "mermi ve kurşun  fiyatıyla dengeleme"  mantığı  egemen...
Ülke  sahnesinde her daim "terör"ü ve cehaleti taçlandırmak; aklımızla alay etmek var!  
Bunlarla ilgili olarak nice yazı okursunuz.  Ben benim sahnelerimden söz edeceğim:

UMUTLAR ÖLMESİN DİYE

O, sahnede olmayı hiç istemedi.  17 yaşındaki oğlu Umut'u   "kaza kurşunu" denen   kahredici  rezil ilkellikle yitirince,  oğlunun anısını yaşatmak ve başkalarının da bireysel silahlarla işlenen acıları yaşamaması için UMUT Vakfı'nı kurdu. 
Nazire Dedeman Çağatay'ın ölüm haberini aldığımda, yıkıldım. Tam da ona daha çok, her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğu anda   onu yitirmiştik.
O günlerde Türkiye sahnelerinde "daha çok silahlanın, daha çok bireysel silah" naraları atılıyordu.
Nazire Hanım'ın  hukukun üstünlüğü, yurttaşlık bilincinin geliştirilmesi için 25 yıldır verdiği mücadeleyi düşündüm.  Bireysel silahlanmayı önlemek için çalışmalarını... Birlikte katıldığımız panel sempozyum  ve toplantıları... "Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü’ etkinliklerini...
Şiddeti dışlamayı en etkili biçimde yeni kuşaklara öğreten insandı.  Türkiye "sahnelerine" fazla gelmesi doğaldı. Ama  yine de  bir çığlıktı; önderlik etti; örnek oldu...  Işık içinde uyusun. 

JOAN BAEZ'DEN POLİTİK MESAJLAR

Fransa sahnesinde "sarı yelekliler" ile  "kırmızı fularlılar" mücadelesi  sürüyor.  Benim sahnemde ise  opera, tiyatro ve bir rastlantı, Joan Baez konseri vardı. Tümü, baştan sona politik içerikliydi.
Lizbon'da başlayan, 1 Mart'ta Londra'da  bitecek olan Joan Baez "Avrupa  Veda turnesi "  15 kenti içeriyor. Sonra ABD  turnesi...  Bu nasıl "veda" bilemedim; geçen  yıl başlamıştı bu yıl devam...  
Paris'in  ünlü Olympia müzikholünde 8 konserin biletleri tükenmiş.  Salonda  120 Avroluk yerlerde yaş ortalaması 60-70; balkon ve localar yarı fiyat, orada safi gençler!  
Son "Whistle Down The Wind" den parçalarla eskileri  harmanlayan bir repertuar. Her şarkı arasında Fransızca ve İngilizce konuşuyor. Trump politikalarını AB politikalarını eleştiriyor.  Savaş ve silahlanmayı lanetliyor. Dünyanın sağa kayması, ekonomik uçurumun  derinleşmesi ve özellikle göçmenlere  yapılan haksızlıklar  en sert sözlerin hedefi oluyor.
Fransızca  3-4 şarkı söylüyor ve millet "çıldırıyor." Paris Komün günlerinin marşı "Le Temps  des Cerises" ; Boris Vian " Le Deserteur- Asker Kaçağı"... Ve  Brassens şarkıları...
Konseri "Gracias a la Vida" ile bitiriyor ama alkışlar gitmesine izin vermiyor.  "İmagine", "Farewell Angelina", "Sacco Vanzetti" ve "Donna Donna"... Bu dört  Bis parçasını tüm salon  ayakta  söylüyor.  Tek kişi  bile oturmadı. Cünkü sahnedeki  78 yaşındaki kadın tam 2 saattir ayaktaydı!  (ilk kez böyle bir şeye tanık oldum!.)

GÜLRİZ- ENGİN VEDASI

Süreyya Operası'nın  sahnesindeydim  birkaç akşam önce.  Yönetmen Selçuk Metin'le birlikte 3-4 haftadır gece gündüz   çalışıyoruz...  Gülriz Sururi  ve Engin Cezzar'la   hiç son bulmayacak birlikteliğimizi   anmak, anımsamak için  bir çalışma içindeydik.   İlk talep Kadıköy Belediyesi' nden gelince hele hele Süreyya Operası'nda olacağını öğrenince,  tamam dedik.
Bunca kısa sürede metni yazmam... Selçuk Metin'in  çekimleri yapması; önceki çekimleri  değerlendirmesi, yerleştirmesi, kurgulaması... Gülriz'in  müzikallerde söylediği  şarkıları  Ayça Varlıer'in    Simten  Şenpolat piyano eşliğinde  öğrenip çalışması ... Konuşmacılarımız  (Zeynep Miraç, Seçkin Selvi, Dikmen Gürün ve Aydın Engin' le ) işbirliği...  Temsilleri nedeniyle sahnede olamayan Tilbe Saran, Genco Erkal, Ali Poyrazoğlu'nun  perdeden seyirciye seslenmesi... ve sonunda  usta bir tiyatrocuyla Selçuk Yöntem'le sunuculuğu paylaşmam...  (Ancak metnini kendi yazdığım işlerin sunuculuğunu yapabiliyorum)  Ve baş rolde yine Gülriz ve Engin'in olması...
Akşamın sonunda, tıklım tıklım dolu Süreyya Operası'nın  sahnesini,  Gülriz ve Engin' e sunduğumuz karanfilleri geride bırakırken, en çok tekrarlanan ve en beni en mutlu eden söz  şuydu:   "Gülriz Sururi izlese, bu akşamı, bu sahneyi çok beğenecekti..."   

10 Şubat 2019

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.