Menü

Paris'te Sonbahar


25 Ekim 2012 - Zeynep Oral -

Sabahları yoğun mu yoğun bir sis kaplıyor Paris'i. Her şey görünmez oluyor: Kentin güzelliği, birikimi ve vaatleri... Ama biliyorsunuz ki birazdan bu sis açılacak, ışığın değdiği her yer aydınlığa kavuşurken yavaş yavaş canlanacak. O bilinç, güne iyi başlamaya yetiyor!

Paris'te sonbahar, doğanın hüznüyle, kentin sanatsal birikiminin en yoğun biçimde kucaklaştığı mevsim.

Hani Yahya Kemal'e göre sonbahar "Bitmez bir özleyiştir, ölümden beter bile". Hani: "Günler kısaldı. Kanlıca'nın ihtiyarları / Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharı./ Yalnız bu semti sevmek için ömrümüz kısa... / Yazlar yavaşça bitmese, günler kısalmasa..." der ya... Paris'te sonbaharda günlerin kısaldığını hissetmiyorsunuz ve hatırladığınız sonbaharlar sanata, kültüre, bilime, akla, aydınlanmaya duyduğunuz açlığı ve özlemi körüklüyor. Harika bir duygu!

Paris'te şimdi sonbahar ve kentte doğa, kültür ve birikim her zamankinden daha iç içe. Paris'teyim. Ağaçlar kızıla dönmüş. Ayaklarımın altında ölü yapraklar. (Tıpkı şarkıdaki gibi: Kuru yapraklar kürek kürek ya da yürek yürek toplanır. Anılar ve pişmanlıklar da... "Gördün mü, unutmadım bana söylediğin şarkıyı... Bize benzeyen şarkıyı...") Yapraklar gelip geçici. Ama taşlar...

Paris'te her taş size bin yıllık öyküsünü anlatabilir. Zaten anlatıyor da... Değişmeyen kent planı... Kentteki tek değişiklik yıldan yıla eklenen yeni parklar, yeni bahçeler... Ah nasıl kıskanıyorum. İçim acıyor İstanbul'umu düşününce. Vazgeçtim bin yılı anlatmasına beş yıl önceki sokağımı tanıyamıyorum! Doğduğum ev, gittiğim okul çoktan yıkılmış!

İstanbul'um, dünya kentim! Siyasilerin rant tutkusuyla ha bire yıkıp yıkıp yeniden yapıp sattığı İstanbul'um! Spekülasyon aracı İstanbul'um; en kârlı tüketim malımız İstanbul'um!

Paris'te, bunları konuşurken "On santimlik bir delik açmak istedik apartmanın cephesine, izin alamadık" dedi bir arkadaşım... Yap boz oyununa dönen İstanbul için, "İstanbul Dubai değil ki!" dedi bir genç! Evet değil, gel de bunu ülkeyi yöneten zihniyete anlat. Onlar yeni Dubai'ler yaratmak istiyorlar 3 imparatorluğa başkentlik etmiş İstanbul'dan.

Kentsel dönüşüm dediler! TOKİ'nin kârına kâr eklediler! Elbet kentsel dönüşüm olabilir, ama halkın görüşü alınmadan, demokratik ve katılımcı olmadan asla olamaz! Olursa o zaman kent mateme girer. Kentin taşı toprağı sizinle konuşmaz olur, ses vermez! Tıpkı şimdi İstanbul'umda olduğu gibi! (Mustafa Sönmez'in dünkü yazısını okuyun, acımın bilimsel açıklamasıdır!)

Sevgili Okurlar, bugün bayram. Hapishanelerimizde açlık grevleri 44. gününde... Bugün bayram; ülkemin hapishaneleri neyle suçlandıklarını bilmeyen yazarlar, gazetecilerle dolu. Bugün bayram, yargı cezaya dönüşmüş bile çoktan... Bugün bayram, inanılacak gibi değil, ama üç gün sonraki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını yasakladılar!

"Hepinizin Kurban Bayramı'nı ve Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyorum" demek geliyor içimden, ama boğazımdaki düğümleri bir türlü aşamıyorum...

Cumhuriyet- 25 Ekim 2012

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.