Orhan Duru, 10 yıl önce, Bugünümüzü Yazmıştı:
30 Ocak 2009 - Zeynep Oral -
Orhan Duru. Yıllarca birlikte çalıştığım arkadaşım. Önümde ufuklar açan yazar. Gözlemlerine, geleceği, ironiyi, eleştiriyi katan öykücü…Bir zamanlar, dergimin atardamarı…Kendini değil, işini önemseyen, sahici, dürüst, çalışkan, alçakgönüllü, bilgili, iyi insan…Ne yazsam hep eksik… On yıl önce Sanat Dergisi’ne (15 Eylül 1998) yazdığı “Gizlem” başlıklı yazıyı paylaşıyorum:
“Her şey karışık ve durum çelişik. Toplumsal ve devletsel yaşamın gizleriyle uğraşıyoruz. Bir konuşsam yer yerinden oynar. Şu anda konuşmamak en iyisi. Ne olur ne olmaz. Oysa ekranlara çıkıp sağa sola telefon edebilirim. Bir şey bilmiyorum. Her şeyi medyadan öğreniyorum. Ne bilgiler var onlarda, dosyalar dolusu, allayıp pullayıp yayınlıyorlar. Her gün yeni adlar çıkıyor ortaya. Cep telefonlarının numaralarını bile biliyorlar. Nasıl oluyor da akılda tutuyorlar akıl alır gibi değil. Bellekleri güçlü, bilgisayarları da. Bilgileri sayıyorlar.
Üstelik telefonlarım dinleniyor. Ne zaman telefonu açsam hırıltılı bir ses "Alo" diyor. Ben de "Kimsin ulan?" diye soruyorum. Görüyorsunuz dinliyorlar. Dinlemekle kalsalar iyi, unuturlar bir süre sonra. Ama dinlemekle yetinmiyorlar ve her şeyi banda alıyorlar. Herkesin elinde bir bant, kaset, bir Unkapanı dolaşıp duruyor. Gençler artık bu bantları dinliyor ve bunları dinleyerek büyüyor.
Evet. Dinleniyorum. Telefonumla birlikte sırt üstü yatıp dinleniyorum. Bu kadarı fazla. Ben de beni dinleyenin hırıltı ve horultularını banda alıyorum. Hiç açık vermiyor.
Önemli olan gizlilik. Giz, gizlem, gözlem, düzlem ve söylem. İşin içinde gizlilik olunca işler bambaşka ve tatlı oluyor. Ne kadar gizliyse o kadar iyi. Bu yüzden her şeyi örtüyorlar, örtüp basıyorlar, paraları ise örtülü ödenekten çekiyorlar. Bulandırıp sulandırıyor, sis perdesi çekiyorlar.
Havada pasaportlar uçuşuyor. Yeşil, kırmızı, turuncu ve mor. Bildiğimiz pasaportlardan değil bunlar. Eskiden hiç pasaport alamazdık. Kok söktürürlerdi bir pasaport alabilmek için. Şimdi isteyene veriyorlar. Rengini seçiyorsun o kadar. Ne büyük kolaylık vatandaşa ve yurttaşa. Ayrıca önce pasaport verip sonra kırmızı bültenle arıyorlar. Görüyorsunuz. Kırmızı bülteniniz varsa, etkinliğiniz de var. Bir kez olsun kırmızı bülten çıkarmadılar bana. Ne bu, adamdan saymıyorlar mı bizi? Ne çabuk unuttular. Doğrusu yalnızlık duygusuna kapılıyorum. Bir kırmızı bültenciği bile esirgiyorlar insandan. Olur mu? İşte artık soyutlandım ve kimse sevmiyor beni. Oysa biz devlete az mı çalıştık? Bunalıma kapılıyorum. Somut bir yabancılaşma bu. Aşama aşama kendimi dışlıyorum. Oysa bir konuşsam neler söyleyeceğim, ama dilim tutuluyor, çenelerim zıngırdıyor, kulaklarım çınlıyor.
Gizlenmek ve gizli bilgiler edinmek ne kadar keyif verici bir şey, insan orgazma giriyor nerdeyse. Viagra'ya gerek yok. Bildiklerimi bir açıklasam ortalık birbirine girer. Medya yapıyor bunu ve ortalığa bir şey olmuyor. Bildiklerim ağırlık veriyor. Hepsini silip atsam olmuyor, bilgiler sinir sistemine giriyor, beyin hücrelerine yerleşiyor, sonra olmadık bir zamanda, hiç yeri değilken çıkıp saçılıyor ortalığa. Ondan sonra işin yoksa bunları toparla.
Şimdi çeteleri çitiliyor birileri. Çetelerin çetelesi tutuluyor ve defterleri dürülüyor. Sen onu külahıma anlat. Delikanlılıkta var mı böyle yapmak? Hem bunlar hepsi delikanlı çocuklar. Ne yaptıklarını bilmiyorlar.
Bir şey bilmemek. Gizliliğin baş kuralı bu. Bilmem gerekli olmayan şeyleri hiç duymasam daha iyi. Bildiklerini nasıl olsa öttürüyorlar adama. Onun için bilmezlikten geliyorum. Bildiklerim de bir şeye benzemiyor. Her gün biraz daha karışıyor, biraz daha çorbaya dönüyor ve paça.
Susurluğu susturuyorlar susturucularla. Kusmuklar yapışıyor. Kirlenme yaygınlaşıyor ve doruğa tırmanıyor. Korku dağları bekliyor.”
Gördünüz ya Orhan Duru bizimle… Tüm sevenlerine, yakınlarına sabır diliyorum.
Cumhuriyet- 30 Ocak 2008
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler