Nazım Hikmet'le Antalya'da...
06 Haziran 2010 - Zeynep Oral -
Nereden nerelere geldik! Çoook geç geldik, çooook acılı ve zorlu geldik, ama geldik!
Önceki gün Antalya’da Mehmet Aksoy’un Nazım Hikmet Anıtının açılışında olsun, Fazıl Say’ın Nazım Oratoryosunu dinlerken olsun, hep nerelerden nerelere geldiğimizi düşünüyordum…
3 Haziran , Nazım Hikmet’in ölümünün değil, ölümsüzlüğünün 47. yılında, Antalya’da her iki olayda da binlerce insanın katılımıyla yaşanan tam bir bayram havasıydı, coşkuydu… Daha güzel, daha barışçı, daha adil bir dünya mümkün inancıydı…
“Dörtnala gelip Uzak Asya'dan /Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan /
Bu memleket bizim! “ der gibiydi Mehmet Aksoy’un Akdenizi kucaklayan eseri. Millet hala önünde fotoğraf çektirmek için kuyruktaysa hiç şaşmam… O anıtta, Nazım’ı çevreleyen aydınlığın ve özgürlüğün içinden dizeler akıyor…
“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine / Bu hasret bizim!” akıyor… “ İşçi Sınıfına selam” akıyor… “Kurtuluş Savaşı Destanı” akıyor… Unutmayalım , belleklerimizden asla silinmesin diye “Nazım Hikmet Vatan hainliğine devam ediyor hala” akıyor…
Heykelin çevresinde yüzlerce insan birbirini kucaklıyor, sarılıyor. “Yok edin insanın insana kulluğunu / Bu davet bizim!” dermişçesine…
Akşam ayni bayram havasını konserde de yaşıyoruz. Beş bin insan , “yaşamayı ciddiye alan, yüzünü bile görmediği insanlar için ölümü göze alabilen, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bilen” insanlar … Fazıl Say’ın müziği, Genco Erkal’ın , Güvenç Dağüstün’ün, Sertap Erener’in sesi, Şef İbrahim Yazıcı yönetiminde Antalya Devlet Senfoni Orkestrası ve Ankara Devlet Çok sesli korosu’nun peşine takılmışız.
“Nasıl ve nerede olursak olalım / hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşamaya” kararlıyız… Düşmana inat , bir gün daha yaşamak… Hani daha önce söyledim ya “insan kalarak,yaşamak,”…
Bayram coşkusu yaratıcı güçle bütünleşti mi, tadına doyulmuyor.O tat, direnç oluyor, dayanışma oluyor. En çok en çok umut oluyor. Teşekkürler tüm sanatçılara, tüm yaratıcılara… Teşekkürler Antalya büyük şehir belediye başkanı Mustafa Akaydın …
Bütün o coşkulu kalabalıklarda , belki de kenti sanatla, aydınlık düşünceyle buluşturan benim tanıdığım ilk başkan Sabahattin Tonguç’u görmek beni nasıl da mutlu etti, belirtmeden geçemeyeceğim
Bir küçük eleştirim var: Konserde sahne gerisindeki dev panoda olsun, kentteki afişlerde olsun, Nazım Oratoryosunun solistlerinden , üstelik en önemli solistlerinden olan Güvenç Dağüstün’ün fotoğrafı neden yoktu?,. Çok büyük bir haksızlık…
Şu anlatmaya çalıştığım bayram havası sadece Antalya’da değil, Türkiye’nin bir çok yerinde Moskova’da, Paris’te, tüm Nazım Hikmet’li günlerde yaşandı.
Oysa Nazım okudu, Nazım yazdı, Nazım söyledi diye, öldürülen, işkenceden geçirilen kuşaklar vardı bu ülkede… Kitapları yasaklandı, kitapları yakıldı. Her baskında, önce onun dizeleri zincire vuruldu … Önce kitaplar sonra defterler … Evlerde nereye saklanacağı bilinemedi … Boğazın dibi, Marmara, Ege ve Akdeniz ve Karademniz’in dibi Nazım’ın dizeleriyle doludur. Polis ele geçirmesin diye sulara saklanan dizeler… Daha çok yenilerde defterine nazımdan bir dize yazdı diye okuldan atılan çocuklar vardı…
Unutmayın! Hatırlayın bunları!
İşte görüyorsunuz, Nazım Hikmet, komünist şair Nazım Hikmet özgürlüğüne devam ediyor hala!
Bir büyük sevinç
Müthiş bir haber geldi:
2010 ICMEC’in (Uluslararası Oda Müziği Topluluğu Yarışması) ödülleri New York’ta sonuçlandı: Birincilliği Borusan Quartet kazandı!
New England Oda Müziği Vakfı’nın düzenlediği 2010 ICMEC’e farklı ülkelerden 87’yi aşkın topluluk başvurdu. Bunlar arasından 9 topluluk finale kalabildi. Bizimki , (evet onlara “bizimki” diyorum!) ve A.B.D.’den sekiz topluluk daha. Ve şampiyon bizimkiler!
Sıkı durun bu müthiş başarıyı Fazıl Say’ın opus 29 sayılı Yaylı Çalgılar Dörtlüsünü seslendirerek kazandılar! YAŞASIN!
Yerim bitti: Esen, Olgu, Çağ ve Efdal, hepinizi kucaklayıp kutluyorum! Elbet Borusan’ı da!
Cumhuriyet- 6 Haziran 2010
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler