Mustafa Balbay'a Yaşgünü Kutlaması...
08 Ağustos 2010 - Zeynep Oral -
Sevgili Mustafa Balbay,
Bugün 8 Ağustos. Bugün senin yaşgünün. Bugün 50. yaşına giriyorsun…
Eğer adil bir ülkede, hukukun üstünlüğü ve adaletin “normal” işlediği bir ülkede yaşıyor olsaydık, sen bugün ailenle, karın ve çocuklarınla 50. yaşını kutluyor olacaktın. Belki Ankara’da, belki İstanbul’da gazetede, belki de çok sevdiğin İzmir’de… Ege kıyılarında olsak, düzenlemeyi Serdar ve Hikmet çoktan üstlenmiş, hepimizi bir araya toplamış olurlardı bile!
Kolay değil, 50 önemli bir sayı. Bilirsin gazetecilikte, dergicilikte biz buna “yuvarlak sayı” deriz. Büyük kutlama gerektirir! İnan, her duruşmada daha da uzayan dava, mahkemeye çıkışların , bu kutlamaya engel olmazdı, olmayabilirdi. Eğer “normal” bir ülkede, hak ve hukuka saygılı, adil bir ülkede yaşıyor olsaydık! Eğer bir “önlem” olan tutuklama, “önlem” olmaktan çıkıp, bir “cezaya” dönüşmeseydi!
Sevgili Mustafa Balbay,
Senin tutukluluğun , hükümsüz bir mahkumiyete dönüştü.
Bilirsin, biz buna yargısız infaz deriz… Yani yargı kararı olmadan infaz!
Tam 521 gündür tutuklusun.
“Yargısız infaz” dedim de… Kalemlerinden kan damlayan “liberal ve demokrat” meslektaşların bu yargısız infaza gözlerini kulaklarını tıkamaları sakın seni yaralamasın. Herkes seçimini yapmakta , artık “kıvırtmak” zorlaşmakta…
Evet 521 gündür tutuklusun.
Seni içeri tıktıklarından beri dünya kendi ekseni çevresinde tam 521 kez döndü; güneşin çevresindeki o çoook geniş yörünge üzerindeki ilk turunu çoktan tamamladı, yakında ikici tur da tamamlanacak…
Dünyaya soracak olursan, “Lafı bile edilmez, mikroskobik bir zaman” . Sana, eşine, dostlarına, yakınlarına, seni sevenlere, okurlarına sorarsak, dayanılmayacak kadar uzun bir süre, koskoca 521 günü ömrünün…
(Tamam, anladın işte, yine Nazım Hikmet’in şiirinden kopya çektim… Ne diyordu usta:)
“Ben içeri düştüğümden beri / güneşin etrafında on kere döndü dünya. Ona sorarsanız: / “Lafı bile edilmez, mikroskobik bir zaman.” / Bana sorarsanız : “On senesi ömrümün.
Bir kurşun kalemim vardı ben içeri düştüğüm sene. / Bir haftada yaza yaza tükeniverdi. Ona sorarsanız : “Bütün bir hayat.” / Bana sorarsanız : “Adam sen de, bir iki hafta.”
Ve o destansı şiir şöyle biter:
“Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya/
Ve aynı ihtirasla tekrar ediyorum yine / ‘Onlar ki; toprakta karınca, su da balık, havada kuş kadar çokturlar. / Korkak, cesur, cahil, hakim ve çocukturlar, / Ve kahreden yaratan ki onlardır, / Şarkılarda yalnız onların maceraları vardır’ Ve gayrısı /
Mesela, benim on sene yatmam / Laf’ı güzaf...”
Sevgili Mustafa Balbay,
İçeriden yazdığın yazıları nasıl büyük bir özlemle, duyarlıkla, kah gülümseyerek, kah içim sonsuz acıyarak, kahrolarak okuyorum bilemezsin! (“Kimi zaman da sonsuz bir keyifle” diyecektim az kaldı, zor tuttum kendimi!)
Türkçeyi kullanmaktaki afacanlığın, zekanla sözcüklerin anlamını daha geniş alanlara yayman, bunu yaparken kelime oyunlarına başvurman… Bütün bunlar senin gazete yazılarına sonsuz tat katan özelliklerdi her zaman. Ama şimdi farklı bir boyutu daha var yazılarının. İçeriğindeki yoğunluk ve edebiyat tadı…
Sevdiklerine koşarken cama çarptığını anlattığın, bir görüş gününü anlattığın o yazı, beni can evimden yakaladı.
“Sesimi öpmeye çalışıyordu oğlum!
Burun direği sızlamasının çok tarifi yapılabilir; biri de bu olsun…”
İnan Balbay, olacak…
Yazılarını okuyup damıta damıta biriktiren, yenilerini bekleyen sadece ben değilim. Arkadaşım Bige’nin 91 yaşındaki annesi de, 16 yaşındaki lise öğrencisi Ceylan da sabırsızlıkla bekleyenler, bana her fırsatta seni soranlar arasındalar! (Yaşgününü onlar da kutluyorlar, bilesin!)
İşte böyle Sevgili Balbay,
Yaşgünü bahane… Amacım seninle sohbet, yüzüne bir gülümseme yerleştirebilmek… Ne diyordu koca Nazım:
“Mesele esir düşmekte değil / Teslim olmamakta bütün mesele.”
Seni çok özledik.
Cumhuriyet- 8 Ağustos 2010
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler