Meydan Savaşı... Ya da Pınar...Kafka ...Puduhepa ...
21 Şubat 2010 - Zeynep Oral -
Birkaç gün gazete okumadan, haber dinlemeden yaşamı sürdürüp, sonra haberlere boğulmak, korkunç bir işkenceye dönüşebiliyor. Bana da öyle oldu… Birkaç gün Paris’te sadece tiyatroya odaklanmıştım ki dönüşte güüüümmmm!
“Baba beni okula yollama” kampanyası mı istersiniz, meydan muharebeleri mi! Başsavcı tutuklanınca “Yargı bağımsız” diyen hükümet; özel savcının yetkisi alınınca “Vayy yargıyı gasp ettiler” diye haykırıyor, yüksek yargı kurumlarına savaş açıyor…
Fransa’da süregelmekte olan ve birbirinden dikkat çekici etkinliklerle “final”e, yaklaşmakta olan “Türkiye Mevsimi”yle bir yanda gururlanırken, Fazıl Say’ın ve Genco Erkal’ın Paris zaferlerini, methiyelerini Fransızlardan duya duya kanatlanırken, bir yanda da Türkiye gerçekleriyle karşılaşmak insanı fena çarpıyor!
Yokluğumda beni canevimden vuran, yazar, sosyolog, feminist, barış eylemcisi ve araştırmacı Pınar Selek’in, iki kez (sayıyla 2 kez) beraat ettiği Mısır Çarşısı davasının Yargıtay Genel Kurulu’nda bozulması oldu. Şimdi müebbet hapsi isteniyor...
Ah o dava sürecindeki saçmalıkları izlemeliydiniz. Duruşmalardaki akıl, mantık dışı suçlamaları… İşkence altında bir tanığın verdiği ifadeyle suçun üzerine yıkılmasını… O ifadenin sonradan geri alınmasını… Patlama nedeninin bomba olmadığını defalarca vurgulayan bilirkişi raporları…
Hilal Köse’nin röportajını gözyaşları içinde okuyorum: “Kafka’nın Dava’sı gibi” diyor Pınar. Değil! Pınar’ın kâbusu Bay K’ninkinin bin beteri!
PEN Duygu Asena Ödülü, Pınar Selek’in “Sürüne Sürüne Erkek Olmak” (İletişim Yayınları) kitabına verildi. Dünkü ödül töreninde, Pınar adına babası aldı ödülü. Pınar, siyaset bilimi doktorası ve yeni kitabı üzerine çalışmayı sürdürüyor yurtdışında.
Yeryüzünün en barışçı insanını katliamla suçlamak ancak bizimki gibi çarpık bir ülkede olabilir… Bil ki sevgili Pınar, yalnız değilsin!
ABD’nin “Wall Street Journal” gazetesi, You Tube’u yasaklayan bir ülkede, İstanbul nasıl Avrupa Kültür Başkenti olabilir diye soruyor; “Bu yasak kalkana kadar Avrupa Başkenti sıfatı dondurulsun” diyor… Ya tiyatrolarda oyunların engellendiğini, kitapların yasaklandığını bilseler… Ya Apollinaire’in “On Bir Bin Kırbaç” romanının Türkiye’de yasaklandığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM ) Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğüyle ilgili maddesini çiğnediğine hükmettiğini bilseler… Off ne çok örnek var…
Sevgili Okurlar, Adana Kültür Sanat Derneği, Altın Koza’yla birlikte her yıl Puduhepa Ödülleri veriyor.
Puduhepa - Hitit Kraliçesi. Adanalı! Hitit Kraliçeleri arasında politikaya en çok karışanı… Tarihin ilk yazılı antlaşması diye bilinen Kadeş Antlaşması’nda (M.Ö. 1280) 2. Ramses’in ve onun imzası var! Kimi araştırmacılara göre tarihin ilk feministi Puduhepa…
Bu yıl Puduhepa Bilim-Sanat-Başarı Onur Ödülleri, 1992-2000’de Çukurova Üniversitesi Rektörü olan Prof. Can Özşahinoğlu, Adana Şehir Tiyatrosu yönetmen ve oyuncusu İsmail Timuçin, oyuncu Mehmet Aslantuğ, turizmci Nesrin Göçhan’a ve Adana dışından da bana veriliyor. Ödüle ilişkin tek bildiğim bu…
Bir süre önce Adana Kültür Sanat Derneği Başkanı Sayın Nuran Terliksiz, telefonda bir ara “Daha önce bu ödülü Adana dışından Türkan Saylan’a verdik” demesiyle… Artık başka hiçbir şey sormadım, sadece mutluluktan uçtum ve kıvanç duydum.
Puduhepa Ödülü’mü almaya Adana’ya gidiyorum. 24 Şubat’ta, ödül töreni öncesinde saat 17.00-19.00 arasında D&R’da kitap imzası ve sohbet var. Tüm Adanalı okurlarımı bekliyorum.
Meydan savaşlarının dinmesi dileğiyle…
Cumhuriyet- 21 Şubat 2010
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler