Metropolitan Müzesi'nde İslam eserleri...
28 Ekim 2011 - Zeynep Oral -
New York Metropolitan Müzesi'nde "Arap Ülkeleri, Türkiye, İran, Orta Asya ve Geç Dönem Güney Asya Galerileri"... Bu yeni bölümde Koç ailesi adını taşıyan iki galeri... İki gün önce haberini vermiştim. (Bakınız 26 Ekim Cumhuriyet). 1 Kasım'da yeni bölümün ziyarete açılmasını beklerken İslam sanat eserlerini barındıran yeni galerileri gelin birlikte dolaşalım. Ama önce kurdele kesme törenine dönüyorum:
O gün birbiri peşi sıra kısa ve özlü konuşmalar yapıldı. Kim söz aldıysa, (Metropolitan müzesinin yetkilileri, New York Belediyesi temsilcisi, hükümet temsilcisi, çevre halkı temsilcisi, senato temsilcisi) hepsi İslam kültürünü tanımanın gerekliliğini vurguladı... Adeta günah çıkarma gibi! İkiz Kulelerin vurulmasından on yıl sonra, dikkat çekiciydi.
Her konuşmacıdan, sponsorlara uzun uzun teşekkür geldi. Günümüzde müzeleri ayakta tutan ve geliştiren devlet değil özel sektördü... Bu tutum da dikkat çekiciydi.
Artık yeni galerileri dolaşabiliriz...
Tasarım özellikleri
Yeni galerilerde sergilenen eserlere bakmadan önce, tümüne bakmakta yarar var. Çünkü yeni galeriler, içeriğine uygun bir "ruh" taşımakta!
New York'un en albenili caddelerinden 5. Cadde'deki o görkemli yapının güney kanadında yer alıyor yeni galeriler ve 1800 metrekareye yayılıyor... 15 galeriden oluşan bu bölüm yeniden tasarlandı. İnşası, yenilenmesi sekiz yıl sürdü.
İçeriğe "uygun bir ruh" derken şunu kastediyorum. Yeni galeriler, sergilenen eserlerle uyum sağlayan mimari özellikler taşıyor: Ortak bir hole açılan yan mekânlar... Bir galeriden ötekine kemerli geçişler... Kubbe tavanlar... İslam sanatındaki ahşap oymacılığı... taş sanatını vurgulayan nişler...
Ön açılışta tanıma ve sohbet etme olanağı bulduğum Metropolitan Müzesi'nin baş tasarımcısı Michael Batista bütün bu mimari ayrıntıları bana gösterirken farklı ülkelerden gelen malzeme kullandıklarını açıklıyordu.
Yeni bölümlerde mekânın tasarım özellikleri, burada temsil edilen birçok kültürün birbirleriyle bağlantılı olmalarının yanı sıra farklılıklarını da ortaya koyuyor... Sonuçta hem "ruh uyumunu" hem de rahatlığı, ferahlığı ve ışığı yakalamış mekânlarda gezip görüyoruz İslam eserlerinin şaheser örneklerini...
Çeşitlilik - Çoğulculuk
Geziye Emevi ve Abbasiler döneminden başlayabiliriz. Yani 7- 13 yüzyıllardan... Erken dönem İslam sanatının antik Roma, Bizans ve İran sanatıyla ne denli ilişkide olduğunu ama aynı zamanda nasıl da bunlardan kopmaya başladığını ortaya koyan galeriler...
Yemen'e, Mısır'a uzanan el yazmaları, hat sanatı örnekleri, dokumalarda, taş ve ahşap işçiliğinde farklı malzemede kullanılırlık...
Bir sonraki galerilerde Samarra Irak'tan gelmiş maden ve cam eserler...
Metropolitan Müzesi'nin 1900'lerin ilk yarısında, İran'da sürdürdükleri kazılardan elde edilen eserler: Seramikler çarpıcı Nişabur ve Şabzepaşan kazıları ayrıntılarıyla filmlerle, belgelerle destekleniyor...
Gazneliler ve Selçukların eserleri (9-11 yüzyıllar) daha çok İran; Eyyubilerin ve Memlukların (10-16 yüzyıllar) eserleri Mısır kaynaklı...
Ve Osmanlı dünyası ile Osmanlı saray sanatlarından örneklerin sunulduğu iki galeri. "Koç Aile Galerileri" adını taşıyan, Rahmi Koç'a "Müze ve galeri tutkusu babam Vehbi Bey'in ve annem Sadberk Hanım'dandır" dedirten, Ömer Koç'a bir değil iki galeriyi üstlenme gereksinimi duyuran bölümler... Galerilerden birindeki tavan çarpıcı. 8 metre yükseklikte eşsiz bir ahşap işçiliği göz kamaştırıcı... Altında yeryüzünün en güzel halı dokuması...
İki galeride Sultan Süleyman yönetimi dönemindeki saray atölyelerinde dokunmuş Osmanlı halıları, silah ve zırh koleksiyonu, yazmaları, İznik seramikleri...
Bir başka galeri: Şatafatlı biçimde süslenmiş Şam Odası, yapımı 1707; Suriye'nin Osmanlı dönemindeki varlıklı evlerin en harika örneklerinden biri... Osmanlı Türkiyesi'nden sonra da İran ve Babür dönemi Hindistan-Mughal'dan çarpıcı hanedanlık minyatürleri...
Kuşbakışı ve hızlı bir gezi oldu ama yerimiz, vaktimiz sınırlı, Metropolitan Müzesi Direktörü Thomas Campbell'in sözleri bence olayı çok iyi özetliyor:
"15 yeni galerimiz, İslamın tüm azametine rağmen yekpare bir sanat ifadesi yaratmadığına tam tersine değişim ve kültürel etkiler ile geçen yüzyıllar boyunca geniş bir coğrafi alandaki toplulukların bağlantısını sağladığına dair bir farkındalık yaratmaktadır. Konuklarımız galerilerin, İslam geleneğinin çoğul yaklaşımını ve fikirler ile ortak kültürel mirasımıza şekil veren sanatsal formların geniş bir coğrafyada çapraz tohumlanmasını sağladığını ifade eden muhteşem sanat eserleriyle dolu olduğunu keşfedeceklerdir..."
Geriye, Türkiye adını böylesi önemli bir kuruma yerleştirdiği için Koç Vakfı'na teşekkür kalıyor!
Cumhuriyet- 28Ekim 2011
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler