Menü

MEDYA , GENCO ERKAL'I "KEŞVETTİ"!!!!


07 Ocak 2002 - Zeynep Oral -

"Yarışma : Seks- Dalavere- Kültür" oyunu nedeniyle


MEDYA , GENCO ERKAL'I "KEŞVETTİ"!!!!

Son iki üç gündür , anlı şanlı büyük medyamız sayfalarını, sütunlarını Dostlar Tiyatrosuna ve Genco Erkal'a ayırır oldu. Hayrola birden bire tiyatro aşkları mı kabardı? Ansızın tiyatro sanatının uçsuz bucaklığını, ufkumuzu genişleten boyutlarını mı kavradılar? Nitelikli tiyatronun değerini mi anladılar?

Ah keşke bu sorulara olumlu yanıt verebilseydim... Ama anlı şanlı medyamızın dev puntolu başlıklarına ve yayınladıkları fotoğraflara bakınca durum pek iç açıcı değil. "Onu hiç böyle görmediniz" den "Sahnede Sevişiyorlar"a ; "Neydi ne oldu"dan "Aslan Coştu"ya uzanan başlıklar... Bu "Aslan" da kim, diyecek olursanız, o kadar da kültür yoksunu değiller ya , "Aslan Asker Şvayk"a yani Genco Erkal'a atıf yapıldığını anlamalısınız...

Son dört aydır Genco Erkal üç oyunu birden dönüşümlü olarak neredeyse tek kişilik oyunlarla sürdürüyordu: Nazım Hikmet'ten "İnsanlarım", Can Yücel'den "Can" ve "Oyuncu"... Olağanüstü bir performans... Bu oyunlar hakkında tek söz etmeyenler şimdi sayfalarını ona açıyor.

Bugüne dek bir tek tiyatro eleştirisine yer vermemiş medyamızın , televizyon kanallarımızın ansızın böyle "aşka gelmesine" en çok da Dostlar tiyatrosu şaşıyor. Çünkü geçen hafta sonu sunmaya başladıkları ve karakışa karşın dolu salona oynadıkları yeni oyunları "Yarışma : Seks- Dalavere-Kültür" adlı oyun tam da bu söylediğim olayı eleştiren, hicveden bir oyun. Bir ülkenin " Kültür" ve "Sanat" adı altında sunduğu yozlaşmayı, medyanın "sanata ve sanatçıya" bakışını hicveden, "Kadın"ın meta olarak kullanılmasını eleştiren ve yetkilileri ,sorumluluğa çağıran bir oyun.

Ancak medya şimdiden tuzağa düştü. Kendine yönelik eleştiriyi görmezden gelip, Genco Erkal'la Şebnem Özinal'ın ikili sahnelerine odaklandı. Evet, Şebnem Özinal, fiziğiyle de, oyunculuğuyla da harika ama medyamız onun on yıllık Dormen Tiyatrosu'ndaki oyunculuk performansını yok sayıp , yalnız fiziğini görür oldu.

Cumartesi , Pazar , basın ve televizyonlarımızın "tiyatro merakını" yakından izlerken, ben bu filmi daha önce de gördüm demekten kendimi alamıyordum.

Anımsayacaksınız, 90'lı yılların başındaydı, Refik Erduran'ın "Ramiz ile Jülide" oyununun afişini gören medyamız , ansızın Yıldız Kenter ilgisiyle yanıp tutuşmuştu. Yıllar boyunca en nitelikli tiyatroyu sunan topluluk , bir anda baş tacı edilmişti. "Kenter kalitesi" dediğim özellikten çok, Yıldız Kenter gerçekten çıplak mı, ne kadarı, kaçta kaçı çıplak, ne kadarından ne görülüyor diye gündeme gelmişti.

Önceki gün , Dostlar Tiyatrosunu izlemeye gittiğimde, ünlü bir televizyon kanalının kamerasını taşıyan arkadaş, çevresindekilere soruyordu. "Şu ikili sahne oyunun başında mı, sonunda mı?" Başındaysa iyiydi, çekip gidecekti, yok sonundaysa, daha sonra gelebilirdi...

Bu tiyatro değil, medya üzerine bir yazıdır. Ama yine de söyleyeyim. Dostlar Tiyatrosu , yine bildiğimiz Dostlar Tiyatrosu... Zaten, medyamız da öyle...

P.S. Bu yazım, Cumhuriyet gazetesinde farklı bir başlıkla yayınlandı. Benim yukarıdaki başlığım değiştirilmiş , yazının içinde geçen birkaç sözcük başlığa çıkarılmıştı: Gazetenin münasip gördüğü başlık "Medya Tuzağa Düştü" şeklindeydi... Sonraki günlerde medyamızdan tiyatroyla ilgili ya da ilgisiz pek çok kimse Genco Erkal'a ve bana öfkelenecek, asıl benim tuzağa düştüğümü belirtecekti...

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.