Menü

Mahpus, gardiyan ve deprem


23 Mart 2023 - Zeynep Oral -

Dünya Şiir Haftası devam ediyor hâlâ... Şair İlhan Sami Çomak, 22 yaşında üniversite öğrencisiyken girdiği hapishanede 29 yılı tamamladı. Dünya yazar ve şairleri onun için seferber... 8 Mart onun yaş günüydü. O gün yazdığı mektup dünyaya yayıldı. O mektubu, bu insanlık öyküsünü sizle paylaşıyorum.

***

“Sevgili dostlar, Artık kesin seklide biliyorum, acıyla baş etmemizin bir sınırı var. Acının yarattığı izler asla tam olarak geçmiyor. Bunun yerine ruhumuza açılan yaraları taşıyabilecek bir uzlaşım alanı yaratarak yaşamayı öngören bir yerde konumlandırıyoruz kendimizi.

Bugün benim doğum günüm. Mutlu değilim, sevince uzak acıya her zamankinden daha yakınım. Ruhu parçalayarak ezip geçen, buna rağmen dayanışmanın her türüyle insan olmanın onurunu duyurma fırsatı veren, büyük, aşılmaz ve sessizce geçiştirilmeyecek, varlığı temelden sarsan bir acı bu. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerde evler ve binalarla birlikte içimdeki gökyüzü de devrildi ve ben mutlu değilim.

Günlerdir TV’nin karşısındaydık, o büyük deprem felaketi binlerce insanı bizden almıştı. Gözyaşları bir dayanışma biçimi olarak kabul edilecekse şayet kesinlikle sınıfta kalmayacak biriyim. Ağlamayı bilirim ben. Ölenlere, geride kalanların çığlığına ve bir şey yapamamanın ruhumda açtığı yaralara ağladım.

10 Şubat’ta duruşmam vardı. Kardeşimden bana kalan ve yıllardır kullandığım Sami’yi adıma resmen eklemek için yaptığım başvuru karara bağlanacaktı. Heyecanlı olmam gerekiyordu, Sami’yle bulaşacaktım, bir olacaktık. Hâkim talebimi kabul ettiğini bildirdi bana.

Duruşma bitince, cezaevinden mahkemeye görüntü ve sesle bağlandığım odadan çıktım. Masada oturan gardiyanın yanına geldim. Onu ilk kez görüyordum. Bana baktı ‘Geçmiş olsun, üzgünsün sanki, ceza mı aldın’ diye içten bir ilgiyle sordu. İsim konusunu izah ettim, üzüntümün sebebinin deprem olduğunu söyledim. O an seçici bakışlarını bana yöneltti. Gençti, benim mahpusluğumla yaşıt sayılırdı.

Konuştu, ben dinledim. Sözlerine gözyaşları eşlik etmeye başladı. 12 akrabasını kaybetmişti depremde, pek çoğu hâlâ enkaz altındaydı. Tüm acısı, tüm kayıpların keskin duygusu o genç insandan benim kalbime ve gözlerime sıçradı; ben de ağladım. Ve hapishane şartlarında pek de görülmeyecek şekilde, bir akrabama sarılır gibi sarıldım ona. Birbirimizi teselli ettik. Gözyaşlarımı silmem için bana peçete verdi. O an biz bir mahpus ve gardiyan değil, acının birleştirdiği iki insan olarak vardık sadece. Bütün diğer kimliklerimizden sıyrılmıştık, insandık, sadece insandık.

Aynı kederli birlik duygusunu, tüm insanlarla kopmaz bağlarla bağlı olma ihtiyacını pandemi döneminde de kavurucu şekilde duyumsadığımız düşünülürse büyük bütün travmaların bizler için durup, kendini sorgulama ve yeni bir soluk alma adına fırsat olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek. Acılar hoyrat kullandığımız bu dünya ve yaşam için bizlere insan kalmanın önemi üzerine bir uyarı olsa gerek. Önemli olan onu kabul etme biçimimiz. Keşke böyle zorlu ve yıkıcı sınavlardan geçmeden insan olmanın kalıcı güzelliği ve dayanışmanın güzelliğini hep hatırda tutabilseydik. Kötülüğü ancak bu şekilde yenebiliriz.

Bugün benim doğum günüm. Doğdum ama yaşamak çok ağır bir yük. Varlığınızla, dayanışma çabanızla yükümü hafifletiyorsunuz. Size teşekkür ederim.

İlhan Sami Çomak. 8 Mart 2023. Silivri.”

23 Mart 2023

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.