Libya bombalanırken... Şiir
24 Mart 2011 - Zeynep Oral -
Emperyalist güçler yeniden saldırıya geçmişken, çoook eski bir oyun, yeniden oynanırken, daha yeni izlediğimiz bir filmi yeniden izlerken, çevremizde ateş çemberi sarmışken, ikiyüzlülüğün binbir yüzsüzlüğe dönüştüğüne tanıklık ederken bir 21 Mart'ı daha geride bıraktık.
21 Mart yani Dünya Şiir günü... Yaşadığımız tüm olaylar elbet bir gün şiirde yansımasını bulacak. Ama sanki gençliğimde daha mı çabuk, daha mı tez elden yansırdı? Ya da Şairler daha mı isyancıydı, daha mı tepkili, öfkeliydi?
Anımsayın, ne diyordu Arthur Rimbaud "Şiir eyleme uymaz, eylemin önünde yürür."
Yoksa, o gençlik günlerimde, ben mi daha çok şiir okur, şiir araştırır, şiir düşünürdüm???
Doğrusu yanıtı bilemedim... Bildiğim şu son günlerde peşpeşe şiir ödülleriyle taçlandı şiirimiz. Bunların haberlerini bu sayfalarda okudunuz.
Metin Altıok Ödülünü kazanan Birhan Keskin'i, AKSAV Antalya Altın Portakal Şiir Ödülünü kazanan Ahmet Telli'yi, ve PEN Şiir Ödülünü kazanan Sait Maden'i canı gönülden kutluyorum.
Şiir Birikimi
Yukarıda adı geçen şairlerimiz farklı kuşaklardan . Ortak yanları şiirlerini okuduğunuzda yüzyüze geldiğiniz sorumluluk duygusu bir de birikim zenginliği... Onları okuyarak , kendi birikimimizi çoğaltmak, zenginleşmek, bu zenginlikten sonsuz tat almak elimizde.
Sait Maden'in "ŞİİRİN DİP SULARINDA " başlıklı Pen Şiir Bildirisi de işte bu çoğalmaya ve şiirin yapıcı gücüne işaret ediyordu. Bildiriyi yer sınırından kısaltarak paylaşıyorum:
"Günübirlik insan için "söz" soyut bir olgudur, toplumsal ilişkilerinde,dilsel alışverişlerinde kullana geldiği incecik bir zar, yapay bir kurgu. Nesneleri simgeleyen sözcükler, adlar gösterme nitelikleri dışında sadece boş birer kılıftır. Bugün bir vidanın, bir bilgisayar faresinin işlevselliği yanında sözün, sözcüğün iş görür hiçbir niteliği yok. Gülünçtür bunu beklemek ondan.
Oysa gerçek ozan için "söz", şiirinde kullandığı dil somut bir güçtür, tıpkı kolu, bacağı gibi vücudunun bir üyesidir. Kendine özgü bir evren kurmaya çalışır onun yardımıyla. (...)
O ülkelere ayak basan kişi, bizim günlük yaşamımızda kullana geldiğimiz sözcüklerin kıskacından kurtulmuş ve yepyeni, alışılmadık seslerin dokuduğu, biçimlendirdiği o gizemli varlıklarla yüz yüze gelmiştir.
Kendine özgü bir evren kurmaya başlar böylece.(...)
O ülkeleri aramakla geçti bütün yaşamım. Kıyısından köşesinden ulaştığımı sanıyorum. Bu çaba ne kazandırdı bana? Birçok şey: Günlük yaşamın, sıradan yaşamın, ıvır zıvır ilişkilerin çürük ipliğiyle örülmüş yaşamın dışında, gökkuşakları, ışık yağmurları, mutluluk denen kavramı binbir renkle süsleyip somutlaştıran bir bakış sağladı bana.Daha ne olsun!"
"Şiir yazılan Toplumda..."
Sait Maden sadece kendi yazdığı şiirlerle değil, Lorca, Baudelaire, Octavio Paz, Neruda, Aragon, Eluard, Mayakovski gibi şairlerden çevirileriyle de yaşamımızı zenginleştirdi. Sadece sözcüklerle değil, çizimleriyle de zenginleştirdi.
Benim için onun bir özel yeri de , taa 70'li yıllardan başlayarak "Sanat Dergisi"ne verdiği eşsiz destektedir. Gönüllü bir nefer, incelikli, duyarlı bir "emekçi", aydın sorumluluğunun bilincinde bir insan... İyi ki varsınız! Sonsuz teşekkürler sevgili Sait Maden.
Ceyhun Atuf Kansu'yu düşünüyorum: "Şiir yazılan tolumdan asla umut kesilmez" diyordu.. Öyleyse devam...
Can Yücel "Şiir bir çalar saattir/ Dakik/ Tam zamanında çalan./ Zırvasız / Ve zartasız , zurtasız..." diyordu... .
Her yanda öyle çok "zarta zurta" var ki, önümüzdeki günlerde, zırvasız ve zartasız zurtasız şiire devam edeceğim.
Cumhuriyet- 24 Mart 2011
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler