'Leyla Gencer Altın Orfe Ödülü' Pervin Çakar'a verildi ! O akşam, Paris'te...
18 Mayıs 2012 - Zeynep Oral -
"Paris'te 2012 Altın Orfe Ödülleri verilecek: Leyla Gencer'e adanmış, büyük divanın adını taşıyan ödülü, jürimiz, genç Türk soprano Pervin Çakar'a verme kararı aldı. Opera Bastille'deki törende Pervin Çakar'a ödülü sizin vermenizi istiyoruz. Gelebilir misiniz?"
Soruyu tekrarlatmadım, Paris'e vardım!
Ama önce kısa bir geriye dönüş:
"Academie du Disque Lyrique" Fransa'nın köklü müzik kuruluşlarından biri. Yıllardır opera ve şan dünyasındaki plakları, kayıtları, başarılı çıkışları çok geniş bir yelpazeye yayılan "Altın Orfe Ödülü"yle ödüllendiriyor.
Altın Orfe Ödülleri, gelmiş geçmiş büyük sanatçıların adlarını taşıyor. (Toscanini Ödülü, Karajan Ödülü, Charles Münch Ödülü vs.) Geçen yıl akademi, aldığı bir kararla, bundan böyle her yıl, bir de "Leyla Gencer Büyük Ödülü" (Le Grand Orphée d'Or Leyla Gencer) vereceğini açıkladı. Bu kararda iki insanın önemli rolü var: Pierre Bergé ve Stephane Blet.
Pierre Bergé sanat tutkunu iş adamı, mesen, Opera Bastille ve Paris Ulusal Operası'nın başkanlığını yapmış, François Mitterand'ın yakın dostu, Sosyalist Parti destekçisi, kendini toplumsal sorumluluğa adamış, ortağı, arkadaşı ile Yves Saint Laurent'la adlarını taşıyan müze ve vakfın kurucusu... Halen bunların ve nice sanat kuruluşunun ve de akademinin onursal başkanı... Ayrıca Leyla Gencer hayranı...
Stephane Blet, ünlü bir piyanist ve besteci. Onu Türkiye'de İdil Biret'le verdiği konserlerden tanıyabilirsiniz. Tam bir Türkiye hayranı, "Türk Rapsodileri" besteliyor ve bunları dünyanın her yerinde verdiği konserlerde çalıyor. (24 Mayıs'ta İstanbul'da Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nde konseri var, meraklılar kaçırmasın!)
Stephane Blet, "Ödül Program" dergisine yazdığı yazıda, "20. yüzyılın en büyüleyici, efsanevi sanatçısının anısına adil davranmak için bu ödülü sürekli kıldıklarını" açıklıyor; aynı zamanda "Türkiye gibi büyük bir ülkeye bir çeşit kültürel dayanışma" selamı verdiklerini vurguluyordu.
Sahnede övgü seli
Paris'te Bastille Meydanı. Birkaç gün önce Hollande'ın zaferiyle, yani daha adil, daha eşitlikçi, daha özgür, daha ilkeli bir dünya umudunun sevinciyle dolup taşmıştı bu meydan. Şimdi ortalıkta o sevinç ve umuda denk düşen bir aydınlık vardı. Tören akşamüstü 17.30'da başlayacaktı. Opera Bastille'in 3 bin kişilik büyük salonunda değil, 300 kişilik Olivier Messiaen Salonu'ndaydı.
Altın Orfe Ödülleri'nin jürisi, çoğu Fransız, uluslararası 23 müzik uzmandan oluşuyordu. Kayıtları dinleyerek, seyrederek seçim yapmışlardı.
Ödül töreni başladığında, benim gözlerim dolu salonda hâlâ Pervin Çakar'ı arıyor ve bir türlü bulamıyordu! (Eyvah ya gelmediyse?!)
Farklı alanlarda tam 30 ödül verilecekti. Burada tüm bu ödülleri sıralamaya olanağım ve yerim yok. Ödüller arasında birkaç mini konser vardı...
Leyla Gencer Büyük Ödülü, 13. sıradaydı. Pierre Bergé ve Stephane Blet birlikte kürsüye geldiler. Pervin Çakar'ı, UNESCO Daimi Temsilcimiz Büyükelçi Gürcan Türkoğlu'nu ve beni sahneye çağırdılar.
Önce Pierre Bergé, Leyla Gencer'e hayranlığını en şairane biçimde dile getirdi. (Törenin en uzun konuşmasıydı!) Ardından Stephane Blet, Gencer'in gençleri destekleme misyonunu, Pervin Çakar'ın yaptığı başarılı çıkışını anlattı. İki konuşmacı da "yakında Fransa'da Fransızca okunabilecek" Leyla Gencer kitabım için (burada tekrarlamaktan utanacağım) güzel şeyler söylediler.
Pervin Çakır'ın heyecanı
Pervin Çakır'a ödülü verip onu kucaklarken, heyecandan tir tir titrediğini hissedebiliyordum. Aynı heyecanla akademiye İngilizce teşekkür ederken, ilk iş Fransızca öğreneceğine söz vererek, büyük sempati topladı! Ben akademiye ödülün adı ve sürekliliği için teşekkür ederken, sevgili divamızın mutlak bizi izlediğini ve belki de "abartmayın, ben bir şey yapmadım ki" dediğini duyar gibi olduğumu vurduladım!
Tören ve töreni izleyen davet boyunca Pervin Çakar'ın yükselişini düşündüm: Mardin'in bir köyünde doğup (1981) Diyarbakır Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'ne, oradan Ankara'ya ve İtalya'nın Ancona şehrine uzanan bir serüven... Garsonluktan, Leyla Gencer Ödülü'ne muhteşem bir öykü... (Bu öyküyü daha önce anlattığımdan tekrarlamıyorum. Bakınız: 29 Ağustos 2010, Cumhuriyet)
Bu yaz, Pervin İrlanda'da Lismore Festivali'nde "Sevil Berberi" (Rosina rolü) ve İtalya'da Macerata Festivali'nde "Carmen"de (Frasquita rolünde) oynayacak. Sonra da 6 Eylül'de Modena'da Pavarotti Vakfı'nın düzenlediği Pavarotti yıldönümü konserinde sahneye çıkacak...
Yolun açık olsun Pervin Çakar! Nice nice başarılara!
18 Mayıs 2012 - Cumhuriyet
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler