Menü

Kelebeğin Gücü


26 Aralık 1999 - Zeynep Oral -

1999 Yılının son pazarı bugün... 90'lı Yılların son pazarı...900'lü yılların son pazarı... Kimilerinin sandığı gibi , ikinci bin yılın son pazarı ya da 20. Yüzyılın son pazarı değil. (Onun için bir yıl daha beklememiz gerek) .... Kimileri, sıfırın anlamını elden ve akıldan kaçırıp , önümüzdeki hafta 20. Yüzyılın bitip 21. Yüzyılın başlayacağını sanıyor. Yanlış. Onun için de bir yıl beklemek gerek. Ama bilim adamları bile bu yanılgının psikolojik nedenlerden kaynaklandığını savunuyor. Değişim gereksinimi, değişime duyulan inanç, "yeni"nin sağlayacağı "yeni umutlar", yeni bir yüzyılda her şey daha güzel olacak insanı bu yanılgıya itiyormuş.

Benim psikolojik gereksinmelerimi doyuran (yoksa psikolojik yanılgılarımı mı demeliyim?) bir olaya geçen hafta rastladım. Türkiye'deki basına da tek tük yansıdı.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Califormia eyaletinde iki yıldır amansız bir savaş sürüyordu. Savaşın tarafları şöyle. Bir yanda ülkenin en büyük kereste şirketi " Pacific Lumber", öte yanda Julia Hill adında 25 yaşında genç bir kadın. Birinin binlerce çalışanı, kolluk güçleri, idare meclisleri, murahhas azaları, kurt avukatları, şubeleri, temsilcileri, milyar dolarlık ticaret hacmi, politik ilişkileri ve çok çok çok çok gücü var ; ötekinin ise ağaç sevgisinden başka hiçbir şeyi yok!

İki yıl önce, iki taraf arasında savaş başladığında durum böyleydi. San Fransisco'nun kuzeyindeki ormanlık bölgede Pasific Lumber kendi malı olan bölgede ağaç kesimine başladığında, Julia Hill , kendine hiç ait olmayan bu bölgeye cebren ve hileyle girip, gözüne kestirdiği bir ağaca tırmandı ve "bu bölgede ağaç kesimleri durdurulmadıkça hiçbir güç beni bu ağaçtan indiremez" dedi. O zaman 23 yaşındaydı. Başlangıçta ağaç sevgisinden başka bir şeyi yoktu ama yavaş yavaş dostları olmaya başladı.

Bu savaşı çok yakından takip etmeme işte bu dostlardan biri, Joan Baez , neden oldu. Şu son iki yıl içinde ondan aldığım "e-mail"lerin çoğu Julia Hill'le ilgiliydi. "Bugün Julia'ya gidip ona konser verdik"... "Yarın Julia'ya gidiyorum, şu şu müzisyenleri de götürüyorum..."

Yöre halkı her gün Julia'ya yemek ve içecek taşıdı. Halk,Julia'ya " Butterfly" (Kelebek), üzerinde yaşadığı ağaca da "Luna" (Ay) adını taktı. Halkın, şirkete ait araziye girmesi engellenince , polisle çatışmalar çıktı . California 'daki tüm üniversitelerin tüm öğrencileri Julia için seferber oldu. Ona verilen destek büyüdükçe baskılar da büyüdü. Julia aç kaldı, susuz kaldı ağaçtan inmedi. Açlık grevi kötü sonuca gidiyordu ki, şirket, polis gücünü geri çekmek zorunda kaldı. Para teklifleri, şan şöhret vaadleri, geleceğinin garanti altına alınması , kandırma , ikna etme , korkutma yöntemlerinin hiç biri işe yaramadı. Tehditler, işe yaramadı. Her tür hava koşuluna, fırtınalara, El Nino'ya rağmen, Julia ağaçtan inmedi. Yalnızlığın dipsiz kuyularına rağmen, savaşından dönmedi. Beş, on, yirmi , seksen gün değil, yedi yüz küsur gün ve gece direndi.

Geçen hafta anlaşma imzalandı ve iki yıllık savaş sona erdi: Şirket, "Luna" dahil olmak üzere o bölgede ağaç kesmeyecek ve yöreyi koruma altına alacak. Ayrıca, şirket daha önce kestiği ağaçlara karşılık Humboldt Üniversitesi'ne 50 bin dolar ödeyerek , buranın ağaçlandırılmasına katkıda bulunacak.

"Kelebek" lakaplı Julia Hill, geçen hafta ağaçtan indi. Basın toplantısı yapmak yerine iki yıldır ayrı kaldığı evine gitmeyi yeğledi.

İşte sanal dünyalara, teknolojik gelişimlere, paranın gücüne , dolu dizgin ışınlandığımız bu çağda psikolojik gereksinimimi karşılayan yaşanmış bir öykü...

"Kelebek"lerin gücüne, müthiş gücüne, inancımı pekiştiren bir öykü...

Belki de Akkuyu nükleer santral kabusunu geri püskürtmek için sarıldığım bir öykü...

Hepinize mutlu bir yeni yıl diliyorum.

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.