Kainatı Sevmek"...
16 Ocak 2015 - Zeynep Oral -
"Bir kadını Sever Gibi...
Kainatı Sevmek"...
Nazım Hikmet'i beş dakikada anlat dediler. Beş anahtar sözcük seçtim. Her birine bir dakika ayırdım. Ortaya şu çıktı:
(AH! Bugün öyle gereksinimiz var ki bu beş anahtar sözcüğe...)
1-Bütünlük
O, bir bütün... İnançları, düşüncesi, yaşamı, eylemleri, aşkları ve eseri bir bütündür.
Ulusal kimliğine tutkun, yurtsever şairle , yaşamını enternasyonalizme adamış, dönemin tarihsel determinizmine meydan okuyan , ideal bir gelecek umudunu yeşerten, bu düşüncelerinden asla ödün vermeyen şair bir bütündü.
Nazım Hikmet komünistti. Marksist Leninist’ti. Sömürüsüz, baskısız, adil, eşitlikçi, özgürlükçü, daha güzel, daha iyi, daha doğru bir dünya; sınıfsız bir toplum özlemiyle yanıp tutuşuyordu.
2. Yaratıcılık
Kendinden önceki Türk şiirini, Doğu ve Batı dünya şiirini çok iyi biliyordu. Yeni şeyler söylemek için, yeni formlar gerektiğine inanıyordu. Sözlü edebiyatın, deyişlerin zenginliğinden , ses , ritim ve uyumlarından yola çıkıp, kendi şiirinin gürül gürül akan müziğini yaratıyordu. Şiirleri, büyük bir orkestra senfonisinin çok zengin bir imge gücüyle taçlanmasıydı.
Canlı, yaşayan, dinamik, çok renkli , derin , imge yüklü, müzik yüklü sözcüklerle , kısacası dili kullanarak eşsiz bir müzik yaratacaktı. Yarattığı bu “müziğe”, materyalizmi, diyalektiği ve sınıf kavgasını kattı.
Nazım Hikmeti tanımanın anlamın en iyi yolu, onun eserlerini okumaktır.Çünkü öylesine açık, saydam bir yazar ki, tüm düşüncelerini duygularını eserine aktarmış. Onu okumak, onu tanımakla eşdeğerde...
3. Direniş.
O bir direnişçiydi. Yaşamında ya da sanatında asla boyun eğmedi. Baskı, hapis, sürgün, ölüm tehditleri , direncini yenemedi, aksine cesaretini körükledi.
“ Mesele esir düşmekte değil / teslim olmamakta bütün mesele !”
Komünizmin yasak olduğu bir ülkede, düşüncelerini en açık seçik biçimde dile getirdi. İdealize ettiği sistemin yanlışlarını eleştirmekten geri kalmadı.
Onun cesareti, insan onurunun hizmetindeydi.
Direnci , umutla beslendi. Direnci özgürlük anlayışını perçinledi.
“Düşmana inat bir gün daha yaşamak...”.
4. Aşk
Yaptığı her işe aşkla sarıldı. Aşkla yaşadı, aşkla yazdı...
Bir kadına aşık olmakla, insanlığa aşık olmak, ideallerine aşık olmak arasında ayırım yapmadı.
“Bir kadını sever gibi kainatı sevmeye koyuldum” .
Onda, sevgiliye fısıldanmış çok özel bir duygu, tüm insanlığa adanmış bir çığlığa dönüşebilir
Tüm tutkuları, tıpkı şiiri gibi, onun için bir “ölüm kalım meselesi”ydi.
5. Empati
Onun şiiri, tarih ve coğrafya içinde sınır tanımayan, süregelen, çoğalan , eşsiz bir serüvendir. Yaşamın her anını ve yaşamın her alanını kapsar. Ama en çok “öteki” dediklerimizi kapsar. Ezileni, sömürüleni, haksızlığa uğrayanı, susturulanı, sesini duyuramayanları, suskunluğa, yokluğa, yoksulluğa mahkum edileni, yok sayılanı …
O, hapishanede dört duvar arasından , yeryüzüne uzanır evrene açılır. Kalbi en uzak yıldızla çarpar, kalbinin yarısı buradaysa, öteki yarısı Çin’de Sarı Nehre akar. Şiirinin bütünü , 20 yüzyıl dünya siyaset tarihinin bir mikrokosmosunu oluşturur. La Jakond ve Si Ya U, Taranta Babu, Benerci, Hiroşimalı çocuklar , Arhavili İsmail tanığımdır.
Nazım Hikmet Türk şairi, dünya şairi, namuslu, dürüst, cömert, çalışkan, iyi bir insandı. Sevgi, dayanışma, barış ve umut üreten iyi bir insan....
Dün 113. yaş günüydü. "Nice nice yıllara!"
Cumhuriyet-16 Ocak 2015
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler