Kadınlar ve Ağaçlar... Ya da Çığlıkları duymuyor musunuz?
06 Kasım 2010 - Zeynep Oral -
Başbakan ilk kez aylar önce kadınlarla yaptığı bir toplantıda kadın erkek eşitliğine inanmadığını açıkladı. Ben o anda hem toplantı salonunda, hem ertesi gün tüm medyada yer yerinden oynayacak sanmıştım... Yanılmıştım.
Tek tük cılız karşı çıkış dışında ve kimilerinin "kadınlar daha üstündür" demek istedi gibi "mazeretleri" dışında pek bir tepki verilmedi... Tepkisizlik bana çığlık attırmış, kadın hareketinde son 30 yılın da gerisine düştüğümüzü yazdırtmıştı.
Sonra Başbakan bunu alışkanlık haline getirdi. Her fırsatta bu inancını dillendirdi. Kadın erkek eşitliğine inanmamasını , "kadın- erkek yaradılış farkı" na bağlamaya başladı...
Başbakan bu veciz düşüncelerini açıkladıkça, ülkemde daha çok daha çok kadın öldürüldü. Daha çok, daha çok kadın erkek şiddetinden nasibini aldı.
Son 7 yılda ülkemde kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı!
Bu artışı durdurmak için hükümetin ya da Başbakanın gündeminde herhangi bir önlem planı, vazgeçtim plan programdan, en ufak bir düşünce kırıntısı yok. Varsa yoksa türban...
"Eşit Değilsiniz" dendikçe
Önceki gün Uluslararası İstanbul Kadın Buluşması vardı. İstanbul Feminist Kolektifi'nden birkaç kadın Başbakanı protesto etti. Silah çekmediler, küfür etmediler, kafasına domates yumurta ayakkabı atmadılar. Ellerlindeki pankartları kaldırdılar.
"Erkeklerin Sevgisi Her Gün 3 Kadını Öldürüyor" ve "Eşit Değilsiniz Dendikçe Daha Çok Öldürülüyoruz" yazıyordu sessiz çığlıklarda...
Sadece ve sadece demokratik haklarını kullanan kadınlara karşı polis ve Başbakanın korumaları anında harekete geçti. Pankartlar ele geçirildi, kadınlar dışarı çıkarıldı. Gazetecilerin kadınlarla konuşmaları engellendi... Onlara resmen şiddet uygulandı.
Belki de artık alışmış olmamız gerek ama, insanın içini acıtan şu: Bunlar olurken, hemcinsleri yaka paça dışarı çıkarılırken salondaki kimi kadınlar Başbakan'a "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye tempo tutuyor ve toplantı sanki hiçbir şey olmamış gibi devam ediyordu... Başbakan yine türban zulmü üzerine konuşuyordu...
Ne sandınız, son 7 yılda Türkiye'de kadın cinayetlerinin yüzde 1400 artması üzerine konuşacak değildi ya!
Her alanda toplumu ayırımcılığa sürükleyen AKP'nin, bugüne dek omuz omuza mücadele etmiş, dayanışma içinde olan kadınları birbirine düşürme çabası , her gün biraz daha ivme kazanıyor. "Ya bizdensin ya düşmansın" zorlaması bakalım nereye varacak.
(İnternette "Kadın Cinayetlerine İsyandayız" diye ararsanız ayrıntıları görebilir isyana siz de katılabilirsiniz..)
Tilbe'nin ve Ağaçların Çığlığı
Bir çığlık da çok sevdiğim saygı duyduğum tiyatro sanatçısı Tilbe Saran'dan geldi: "Bıktım bu hoyratlıktan" başlığı altında şöyle sesleniyordu:
"Uzun zamandır o taraftan yürümüyordum. Maçka Maden Fakültesinin önündeki çınarlı yola saptım. Çeşmeninyanından park boyunca pastırma yazının ilk güneşinde ısınmış o büyülü yola...
Çeşmeyi geçer geçmez, bir tuhaflık olduğunu sezdim.
Çocukluğumun, ilkgençliğimin, orta yaşlarımın o ulu çınarları yerde yatıyordu. 32 dostum, gölgesinde büyüdüğüm, öpüştüğüm, ağladığım, güldüğüm ulu ağaçlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğünün sarı iş makinesi, çoktan diplerinden kesilmiş 32 çınarın darmadağın olmuş gövdelerinden saçılan dalları ortadan kaldırıp, katliamın izlerini hızla silmeye uğraşıyordu.
Kalakaldım... Yolun sonunda kalan son 2 çınarın önünden utandım da geçemedim."
İyi bilirim oraları. Kitap Fuarında döner dönmez soluğu orada alacağım...
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler