Menü

Kadının Sofradaki yeri…


04 Aralık 2005 - Zeynep Oral -

O fotoğraf bir hafta boyunca hepimizi konuşturdu, yazdırdı. (Anladınız elbet hangi fotoğraf olduğunu: Türkiye Cumhuriyeti’nin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti’nin Valisi, milletvekilleri , koskoca Erkeklerin koskoca Erkek masası ve yanı başında tek başına, kapanmış, içine kapanmış, dünyaya kapanmış Semiha Yıldırım…)

Kimileri çok üzüldü vah vah dedi; kimileri önemsemedi , kendi öyle istemiş deyip geçti; kimileri öfkelendi ne var bunca büyütecek diye kızdı; kimileri de çooook çok şaşırdı: Bu devirde, 21. yüzyılda kadın bunca dışlanır, bunca ayırımcılığa çarptırılır, bunca aşağılanır mı hiç, ayıp doğrusu dedi…

Ben en çok bu sonunculara, şaşıranlara şaştım!

A canım efendiler, bugüne dek nerelerdeydiniz? Japonya’da mı, Fransa’da mı?

AKP iktidarının bu topluma bakışını, kadını koyduğu yeri, kadına verdiği değeri, kadına karşı ayırımcılığını, kadını dışlayışını , kadını kapatmasını, içine, dünyaya kapatmasını bilmiyordunuz da, bu fotoğrafı görünce mi uyandınız?

Günaydıııııın!

Nerelerdeydiniz?

Sahi, daha önceleri nerelerdeydiniz???

Sokaklarda kara çarşaflı kadınlar ve kız çocuklar, sararmış fotoğraflardan anımsadığımız manzaraları hortlattığında nerelerdeydiniz?

“Kadınların ev dışında çalışmaları caiz değildir” diye fetvalar verildiğinde? Devlet dairelerinde ya da kuruluşlarda açılan sınavlarda “erkek olma” şartı koşulduğunda?

“Namus” adına kadınlar , kızlar öldürülürken ve iktidardakiler bunu lanetlemezken, örnek oluşturacak tek laf etmezken? Sığınma evleri kapatılırken nerelerdeydiniz?

“Reform” adı altında , yasalar değiştirilirken, Cumhuriyet ilkeleri teker teker kemirilirken?

Kadınlar üzerine hep erkekler konuşurken, kadın üzerinden kendi politikalarını dayatırken?

Çene altından bağlanan başörtüsüne değil , “türban” denilen içine doldurgaç tıkılan o garabet şeye geçit verilmiyor diye Meclis kürsüsünden Cumhuriyet kurumlarına küfür edilirken sahi nerelerdeydiniz?

O başka, bu başka demeyin. Hepsi bir bütün.

Ama işte insanoğlu, çıkarlar girdi mi araya istediğini görüyor, istediğini görmüyor!

Şimdi o fotoğrafa yeniden bakın. Bir aynaya bakarmış gibi bakın. Ve artık karar verin: Siz o fotoğrafın neresindesiniz?

(Bütün bu soruları, Cumhuriyet okurlarından çok, öteki gazetelerin okurlarına sormak gerektiğinin bilincindeyim elbet!)

“İslam Ülkesi”

Ben o fotoğrafı, ilk kez “Barcelona Zirvesi”nden dönerken, THY’da kucağımdaki gazetelerde gördüm. İçimdeki acı ve öfke daha da bilendi.

Acı ve öfke: Çünkü zirve boyunca Barcelona’da tüm gazetecilere ve politikacılara göre Türkiye Cumhuriyeti’nin “İslam Ülkesi” olarak tanımlandığına tanık oldum.

Orada dünyanın her yerinden gelmiş 300 gazeteci vardı. Hepsi söze “Bir İslam Ülkesi olarak Türkiye…” diye başlıyordu. Kürsüde konuşan her yabancı politikacı, başbakan, devlet başkanı ya da AB yetkilisi olsun, Türkiye’den söz edecekse “Bir İslam Ülkesi olan Türkiye…” diyordu. Nitekim zirveye geniş yer ayıran İngiliz, Fransız ve İspanyol basını da hep “ İslam ülkesi Türkiye” diyordu.

ABD’nin kendi politikaları doğrultusunda Türkiye’ye , bu hükümet aracılığıyla “Ilımlı İslam” modelini biçtiğini bilmez değilim. Ama dışardan bakınca görülen o ki, artık tanımlamanın “ılımlı”lığı da kalmamış. Haberiniz ola…

4 Aralık 2005- Cumhuriyet

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.