Kadını türbana, demokrasiyi dona dolamak...
09 Mart 2008 - Zeynep Oral -
Zihniyeti bu denli açık seçik gösteren başka bir hikaye olamaz. Önce Melih Aşık yazdı. Sonra Deniz Som köşesinde yer verdi. Ama o kadar anlamlı ki, kimsenin gözünden kaçmasın, aklınızdan çıkmasın diye bin kez tekrarlamak istiyorum...
AKP Milletvekili Osman Yağmurdereli kadın hakları, demokrasi, türban, tüm sorunlarımızı çözüverdi: Genç kızların evleninceye dek anne baba isteğine boyun eğdiklerini belirtip, evlilik sonrasına da açıklık getirdi: "Kocası derse ki 'hayır hanım açılacaksın', açacaktır. 'Yok böyle kalacaksın', kalacaktır." (Bundan sonrası daha da önemli: ) "Yani ülkede demokrasi varsa kimse kimsenin giydiğine, kıyafetine karışmayacaktır."
İşte bu kadar! Anladınız mı!!!
X X X
Yine AKP'li Cüneyd Zapsu'nun "Türbanını çıkar demek, sokaktaki bir kadına donunu çıkar demekten farksızdır" gibi bağışlanamayacak, rezil bir laf etmesi bir zihniyeti ortaya koyuyor!
Ah bu laf üzerine ne komiklikler üretilir, ne dalga geçilebilir! Ama inanın gülmek hiç içimden gelmiyor. Çünkü bu ve benzeri sözlerle ortaya konan mantık, kafa yapısı, yıllardır karşı durduğum, mücadele ettiğim bir zihniyeti ortaya koyuyor: Yani erkeğin ve erkek egemen toplumun, "namus" ve "ahlak" anlayışını kadının bedeni üzerinden yürütmesi! Yani heriflerin, kadınlar üzerinden siyaset yapması!
Şimdi anlıyor musunuz saygıdeğer "liberal"(!) hanımefendiler ve beyefendiler! AKP'nin türban ısrarı gerisinde "namus" ve " ahlak" kaygısı yattığını artık görebiliyor musunuz? Kadının türbanında da donunda da tasarruf hakkının erkeklerde olduğunu görebiliyor musunuz! Kadını örterken, kafasını türbanlayıp, bedenini çarşaflarken bu heriflerin aklı fikri kendi namuslarını, ailenin, mahallenin, toplumun, ülkenin "namus" ve "ahlakını" korumak! Kadını kapatarak bunları koruduğuna inanıyor! Hala kadınları "demokrasi" gereği örttüklerine inanıyor musunuz????
Son birkaç yılda kadın istihdamı yüzde 10 gerileyip yüzde 25'e inmiş... Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanun tasarısında, kadınların kimi hakları gasp edilmiş... Kamuda kadın temsil oranı yüzde 0 ile 7 arasında; yerel yönetimlerde yüzde 0 ile yüzde 2 arasındaymış kimin umurunda...
Ve bu rezillikler 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar haftasında oluyor!
XXX
İki gün önce PEN 'in Duygu Asena Ödülü'nü kaldırmasını kınadığımı yazmıştım. Sağduyu egemen geldi, yanlıştan geri dönüldü. Yönetim Kurulunun Ödülü sürdürme kararı almasını sevinçle karşıladım. Unutmayın, yarın Akşam, Akatlar Kültür Merkezi'nde "Ustalara Saygı" gecesinde Duygu Asena'yla birlikte olacağız...
Sizi bilmem ama ben, bir haftadır Tan Oral'ın çizgilerine hasretim. (Kimileri bizi kardeş ya da karı-koca sanır. Yanlış. Soyadımızın aynı olmasına karşın hiçbir akrabalık ilişkimiz yoktur!)
Bir süre önce "Yüzyüze" kitabı yayınlandığında bu köşede şöyle yazmıştım: "Çizgide düşünce ve duyarlılık... Bunlardan biri eksik oldu mu, ne yapsanız nafile, gülümsemez, somurtur çizgi. Tan Oral, 30 yıldır her sabah Cumhuriyet'in arka sayfasında, birkaç çizgiyle, gülünecek ve ağlanacak halimizi gözler önüne sererken, onun çizgilerinde düşüncenin mi yoksa duyarlığın mı ağır bastığını keşfetmeye çalışırım. Ancak bir türlü karar veremem, çünkü bu ikisi onda ayrılmaz bir bütün olup çıkmıştır."
Şimdi en çok o bütünlüğü özlüyorum. Ve bu özlemimi siz okurlarla paylaşmadan edemiyorum!
Cumhuriyet- 9 Mart 2008
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler