Kadın hareketi mi? Hadi canım...
25 Temmuz 2010 - Zeynep Oral -
Sonunda, en sonunda, aradan yedi yıl geçtikten sonra, nihayet Başbakan'ın söylediği bir söze hiç ama hiç şaşmadım... Aksini söylese şaşardım! Takiye ya da rol yapmadan, hani şöyle usturuplu bir yol yöntem aramadan, lafı eveleyip gevelemeden, düşüncesini ortaya koyuverdi...
"Kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum" dedi.
Vahim ve aşağılayıcı olan :
Vahim olan bunu söylemiş olması değil. Bu zihniyeti zaten biliyorduk. Bir tek "liberal" denilenler başbakanın değiştiğine ve demokratlaştığına inanıyordu...
Vahim ve aşağılayıcı olan, bu zihniyetin dile getirilişini ülkedeki her kesimin kabullenişi, doğal, olağan karşılaması , içselleştirmesi !
Geçen hafta bugün, Pazar günüydü. Başbakan, Sivil Toplum Kuruluşlarının, özellikle de kadın sorunları üzerine çalışan kuruluşların kadın temsilcileriyle yaptığı "Açılım" konulu toplantıda söyledi:
"Kadın – erkek eşitliğine inanmıyorum"...
Cumhuriyet dışında hiçbir gazete, ülkenin Başbakanı'nın söylediği bu sözlere aldırış etmemiş olmalı... Bu küstahlığı, bu ayıbı manşete taşıyan tek gazete Cumhuriyet oldu.
Kadın erkek eşitliğine inanmıyormuş. Asıl inanıyorum dese şaşardım! Yedi yılda kadınların örneğin işgücüne katılımına bakın, nasıl gerilediğimizi görürsünüz:... Kadına yönelik şiddete bakın, nasıl tırmandığını anlarsınız...
Televizyonda bir program: Oturup kreşleri kötülüyorlar.
Toplantının ayrıntılarını Cumhuriyet'te Emine Kaplan ve Sevil Arınan'ın haberinden okuduğumda ilk düşüncem şu oldu: Bu ülkede kadın hareketi hiç ama hiç bu denli gerilememişti!
Kadının konumunu belirleyen "annelik"!
Cumhurityet'te 20 Temmuz tarihli "Eşitliğe inanmıyorum" başlıklı haberde en açık seçik biçimde şunu gördüm:
Bırakın eşitliği, başbakana göre kadın, ancak ve ancak aile içindeki rolüyle, annelik göreviyle var oluyordu; bu konum dışında kadın yoktu!
Daha baştan "Ayırımcılıkla" ilgili toplantıda ayırımcılık yapılarak, örneğin Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği toplantıya çağrılmıyordu.
Toplantı sırasında kadınların dile getirdiği tüm talepler, (kadın kotası, seçim yasasında barajın indirilmesi, dokunulmazlığın kaldırılması, anadilde eğitim, sığınma evleri, vb.) en sert ve en kaba biçimde geri çevrilmişti toplantıda. Başbakan'ın her zamanki uslubu... Kadınlar için değiştiremez ya!
Ona göre kota, kadını aşağılıyordu ve Avrupa Konseyinin tavsiye kararları da ona vız gelirdi...
Ona göre "sığınma" , kötü bir laftı, bu sözden rahatsız oluyordu başbakan. Ona göre "bizim kadınlarımız sığınmazdı" .
Evet, sığınmaz ve kulağı burnu kesilir, dayaktan geberirdi. Biri ona Van'daki Sıdıka Platin'i anlatsın. Biraz da aile içi şiddetten sakat kalan, ölen kadınlara, çocuk yaştaki kızlara ağlasın! 30 Yıl sonra değil, bugün ağlasın!
Başbakan'a göre kadınların temsil sorunu falan da yoktu. Siyaset ve karar alma mekanizmalarına katılım oranının TBMM'de yüzde 9 olduğunu farkında değil herhalde. 155 vali içinde tek kadın vali olmadığını, belediye başkanlarında da kadınların oranının yüzde birden az olduğunu anlatsın birileri Başbakan'a...
30 Yıl öncesinden gerideyiz!
O toplantıda yaşananlar karşısındaki tepkisizliği birkaç gün önce Nilgün Cerrahoğlu harika bir yazıyla değerlendirdi. Her sözüne katılıyorum. "Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum' diyen bir başbakan, ülkesinde bir daha kadın seçmenlerden oy alamaz! "
Aradan tam bir hafta geçti. Kadın kuruluşları hala doğru dürüst bir tepki göstermiş değil... Hani o kadın haklarına saygılı olduklarını her fırsatta tekrarlayan anlı şanlı köşe kadılarından da ses seda çıkmıyor. Öylesine kanıksamışız, öylesine sinmişiz, öylesine kabullenmişiz... Öylesine içselleştirmişiz...Yazık!
Otuz yıl önce yaşasaydık böyle bir durumu, inanın ertesi gün tüm kadın örgütleri ayaklanırdı!
Yazık çok yazık!
Cumhuriyet- 25 Temmuz 2010
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler