Menü

İçimdeki Ses "Keşke..." diyor...


22 Mayıs 2015 - Zeynep Oral -

            Venedik Bienalinde Altın Aslan Ödülü   Ermenistan Pavyonuna :

            56. Uluslararası Venedik Bienalinde  Sarkis'in "Nefes"iyle Türkiye Pavyonu'nun (İKSV)  ne denli güçlü bir etki yarattığını daha önce sizlerle paylaşmıştım.  İki günlük Venedik seferime elbet bütün  bir Bienali sığdıramadım..


            Her nabza göre şerbet dağıtan; su, ateş ve havanın yanı sıra kalbin anahtarlarını  sunan  Japonya Pavyonu...  Sapsarı bir mekanda, cinsel organlara sigara tutturulmuş   sapsarı heykelleriyle Sarah Lucas'a teslim edilmiş, insanı şoka sokan   İngiliz Pavyonu...  Afrikalı göçmenlerin Berlin ve Hamburg'daki yaşamlarını  büyüteç altına alan sarsıcı Almanya Pavyonu...


             Bunlar arasından sıyrılıp  kendimi Ermenistan Pavyonuna attığımda,   birkaç gün sonra  ulusal katılımlar arasında  Bienalin  Altın Aslan  Ödlünü kazanacaklarını henüz bilmiyorum.


            Kimlik- aidiyet- göç


            Ermenistan Pavyonu,   Venedik Bienali'nin ana mekanları olan Arsenale ve   Giardini'nin dışında  San Lazzaro adasında. Burada  1717'de kurulmuş bir manastırda yer alıyor. 10 Dakikalık bir  "vaporetto" yolculuğu sizi adaya ulaştırıyor.  
            Harika manzara... Çok bakımlı bir bahçe ve iç avlusu...  Müzesi, kitaplıkları, sergi salonları ...  Ermeni kültürünün birikimlerine sahip çıkan  bir mekan.


            Sergi Küratörü Adelina Cüberyan Von Fürstenberg  sergiyi "Ermenilik" gibi çok geniş bir kavram üzerine kurmuş. Bu sözcük elbet  kimlik, aidiyet, göç, yerinden edilme,  geçmişin anıları, birikimler, hak, uzlaşma, barışma gibi  kavramları içeriyor... (Ayni kavramlar Türkiye Pavyonunda Sarkis'te de vardı)


            Küratörü kısa da olsa tanıma olanağı buldum. İstanbul doğumluydu. 6-7 Eylül olaylarından sonra ailesi İstanbul'u terk etmişti.  Bienale katılmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinden diasporadaki Ermeni sanatçıları  davet etmişti sergiye.


            Hera Büyüktaşçıyan

            Fotoğraf, resim,  heykel, grafik, yerleştirme, belge... 18 Sanatçının  işleri mekanın  her yerine dağılmıştı. Türkiye'den  Sarkis ve Hera Büyüktaşçıyan'ın eserleri vardı.


            Beni  en çok etkileyen  Hera Büyüktaşçıyan'ın  eserleri oldu: Ermeni alfabesiyle   adeta bir baskı makinesi yaratmıştı.Ermeni harflerle İngilizce  "Kayıp Cennetten Mektuplar" tümcesi okunabiliyordu.   Hem plastik bir form,  hem de hareket halinde gıcırdayan, ağlayan,inleyen harfler ...


            Hera Büyüktaşçıyan'ın bir başka çalışması ise  kitaplıkta, yüzlerce yıllık kitaplar  arasına  adeta gizlenmiş ellerdi.  Her el,  avucunun içinde  Ermeni alfabesinden bir harf saklıyordu... (Bu mekanda yüzyıllar boyunca, hem dini hem de din dışı Ermenice kitaplar basan bir matbaanın bulunduğunu anımsatayım.) 


            Haig Aivazyan'ın  "ut" heykeli...   Silvina  Der-Meguerdiçyan'ın  Antepli büyükannesinin   yöresel bitkilerden oluşturduğu  şifa reçetelerini   bir botanik sergiye dönüştürmesi de  heyecan vericiydi. 
  

                      Keşkeler...


            2015 Venedik Bienalinde              Altın Aslan Ödülünü bu pavyona vermek,  elbet politik bir seçimdi.
             İçimden "Ah keşke" demekten kendimi alamadım.
             Keşke  seçiciler  daha   da yürekli davranıp Türkiye ve Ermenistan  Pavyonları arasında adeta  bir sanatsal köprü kuran Sarkis'i  göz ardı etmeselerdi.


            Keşke ulusal katılımlar alanındaki ödülü bu iki ülkeye paylaştırmak cesaretini gösterselerdi.  Keşke...


            NOT-  Ermeni yetimlerin kendi elleriyle yaptığı, Hrant Dink'in emaneti  Kamp Armen, yıkıma karşı direniyor. Bu akşam "Kamp Armen'le dayanışma yürüyüşü" saat 19:00'da Tünel'den başlıyor.

Cumhuriyet- 22 Mayıs 2015

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.