Hukuk Kalmadı, Fetva Verelim'
07 Haziran 2012 - Zeynep Oral -
Manavdan alışveriş yapıyordum. Dut istedim. "Abla dut yeni bitti, kalmadı, kiraz vereyim" dedi. Hoppala! Ne ilgisi var şimdi dutla kirazın… Üstelik bilirsiniz, kiraz ne demiş: "Arkamdan dut gelmese, hepiniz sapıma dönersiniz" demiş… Yani o denli birbirine benzemez, iki uç meyve! Almadım, çıktım manavdan!
Önceki gün, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, kürtaj hakkında fetva verdi. "Haramdır, cinayettir" dedi. Yasanın çıkmasını beklemeden, dinsel açıdan yasaklayıverdi.
Haberi duyduğum anda aklıma bizim manav geldi: "Abla, hukuk yeni bitti, kalmadı, fetva verelim!" İnsan aklı amma çağrışımlara gebe!
Hukukla fetva, kirazla dut kadar birbirine yabancı ve iki ayrı uçta… Biri bilim dünyasının, öteki inanç dünyasının referansı…
Tamam Erdoğan'a oy veren ya da "yetmez ama evet" diyerek destek olanlar, dinin referans olarak kullanılmasından, hukukun yerini fetvaların almasından rahatsızlık duymayabilirler. Ama ya öteki yüzde 50? Hani birlik beraberlik lafları? Hani balkondan verilen sözler?..
"Akıl, amma çağrışımlara gebe!" dedim de… Birkaç gün içinde hem yurtiçinden hem yurtdışından toplanan yüz binlerce imza (Bkz: www.kurtajyasaklanamaz.com ve www.saynoabortionban.com) nice bilimsel rapor, nice istatistik, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşların ortaya koyduğu gerçekler kürtaj konusunda hükümeti etkilemiyor. Tartışma elbet devam edecek.
Tarih dersi işe yarar mı?
İstanbul'a gelen Hillary Clinton'a, Amerikalı kadın hakları savunucusu Adrienne Germain New York Times'da açık mektup yazdı: "Erdoğan'ın bir tarih dersine ihtiyacı var." dedi. Clinton'ın Erdoğan'a tarih dersi vermesi gerektiğini, kürtaj yasağının doğumları arttırmadığını söyledi.
"Kürtaj, Sayın Erdoğan'ın üç çocuğunun olmasını istediği kadınları öldürüyor" dediği mektubunu, "Neyse ki Türkiye'de güçlü bir kadın sağlığı ve hakları hareketi var ve bu hareket perşembe günü Türkiye'ye yapacağı ziyaret sırasında Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'dan destek almaya layık" diye bitirdi Adrienne Germain.
Tarih dersi işe yarar mı? Hayır hiç sanmıyorum.
Bugüne dek kadına karşı süregelmekte olan şiddete karşı Diyanet'ten fetva verildiğini duymamıştım. Şimdi kürtaj karşıtlığını desteklemek için fetva istendiğine göre, iyice acz içindeler demektir… Kendini acz içinde hisseden her zaman daha tehlikelidir!
Avukatsız sanıklar
Acz içinde olmak, şiddeti arttırıyor, şiddetin artması, haksızlıklara daha çok yer açıyor.
Manavın "dut kalmadı kiraz verelim" sözü sadece kürtaj konusunda değil daha birçok konuda aklımdan çıkmıyor…
Adalet Bakanlığı'nın Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyeleri ve KCK davalarına giren 103 avukat hakkında soruşturma açılmasına izin vermesi, savunma hakkının kısıtlanması değil midir?
Hukukçu değilim. Hukukçu arkadaşlarıma sordum neler oluyor diye: Hepsinin yanıtları şu birkaç noktada birleşti:
Bu karar hukuki değil siyasidir… Avukatlarda elbet her tür belge de, kayıt da bulunacak. Avukatı gözaltına almak siyasal yaptırımdır. Hem de öteki avukatlara gözdağı vermektir. Sanıklar avukatsız kalsın isteniyor… Hükümet, Kürt meselesini kendi tekeline almak; buradan siyasal rant elde etmek istiyor…
Referanslarımızın yeniden hukuk, bilim, adalet olacağı günlerin özlemi içindeyim.
Cumhuriyet- 7 Haziran 2012
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler