Menü

Güz Bitti - "Güz Şarkıları" devam ediyor...


24 Aralık 2017 - Zeynep Oral -

  Topu topuna 8 şarkı... Ama her biri nice  dünyalara uzanıyor...  Müzik, şiir,  duygu ve düşünce ziyafeti...

  Birkaç gündür  yeniden yeniden  "Güz Şarkıları" albümünü dinliyorum.  Fazıl Say'ın bestelediği, Nazım Hikmet, Can Yücel, Cemal Süreya, Ece Ayhan,Behçet Aysan, Ahmet Arif ve Attila İlhan şiirlerinden  oluşan albüm...   Piyanoda dengeli yorumuyla  Ece Dağıstan ve sesinin sıcacık rengiyle her sözcüğün  anlamını büyüterek şarkıları söyleyen  Güvenç Dağüstün ikilisinden harika bir yorum...  

  Bu bestelerde Fazıl Say bir kez daha Türk müziği esintilerinden, Anadolu tınılarından,  caz, kabare, blues müziği  motiflerinden yararlanarak Doğu Batı sentezi kuruyor...  Şarkıların orkestrasyonu  da ona ait. Kemençeden viyolonsele uzanan geniş bir çalgı zenginliği... Kah hüzünlü, melankolik, nostaljik; kah afacan, eleştiren, gülümseten şarkılar...İçlerinden üçü dilime dolandı bile: "Yeşilmişik" (Can Yücel); "Usulcana" (Cemal Süreya)  ve "Hasreti Uykularda" (Ahmet Arif) ...
  Güz çoktan bitti... Neredeyse yıl da bitecek ama neyse ki müzik, şiir edebiyat, tiyatro bitmiyor...

  "III Richard "

  Anımsayacaksınız, Uluslararası  İstanbul Tiyatro Festivali'ne  Almanya'nın ünlü Schaubühne   tiyatrosu  Thomas Ostermeier'ın sahnelediği "3. Richard" oyununu getirecekti. Ancak hayatta kalmanın ve tutuklanmamanın garantisi  olmadığından (biraz abartmış olabilirim) özetle yargı bağımsızlığı olmadığından gelmemeyi seçtiler. Bizler de çok üzüldük ve öfkelendik! 

  Üzülmeyin, gidin, Altıdan Sonra Tiyatro'nun Kumbaracı 50'de sunduğu "III Richard"ı görün! Dört dörtlük bir prodüksiyon! Üstelik nasıl da güncel! Sanki günümüz!
  Yiğit  Sertdemir'in rejisiyle sahneye konan eserde Sinem Özlek ciddi bir dramaturji çalışması yapmış. Shakespeare'in oyunu anlam ve katman erozyonuna uğramadan kısaltılmış (110 dakika tek perde). O dapadar  ve elverişsiz oyun alanı, başarılı sahne, kostüm, ışık tasarımıyla sonunda mezbahaya dönüşecek birkaç dünyayı barındırır olmuş.

  Güç ve iktidar için her yolu mubah gören,  omurgasız  despot  III.Richard rolünü üstlenen Yiğit Sertdemir'in  hem yorumu hem oyunculuğu çok çarpıcı.Eksik yaratılmış, çarpık çurpuk bedenli, yamuk suratlı, tekerlekli sandalyedeki Richard,  yok ede ede, çalıp çırparak, kanırta kanırta  en tepeye yükselirken, giderek bütün o çarpıklığından kurtulur. Kendine güveni arttıkça  daha çok güç, daha çok kan,daha çok zulüm... Tam bir fasit daire. (İktidar sahibi "şaşılar",  hep şehla olur ya...) Ama her despot gibi düşüşe geçince...

   En iyisi gidin kendiniz görün..Oyuna tek  eleştirim, son bölümde o çok abartılı oyunculukla , finalin uzadıkça uzaması...

   "Şafakta Buluş Benimle"

  Dot Tiyatrosu'ndan  bir mücevher var Kanyon son kattaki sahnede...  "Şafakta Buluş Benimle"
  İngliz yazar Zinnie Harris'in yazdığı,  Murat Daltaban'ın yönettiği "Şafakta Buluş Benimle"  oyunu , bence tek sözcükle  aşka güzelleme... 
  Oyunun konusuyla ilgili her hangi bir şey söylemek istemiyorum. Sadece şunu diyebilirim: bir deniz kazasından sonra, bir kumsalda, iki kadın...

   Çok katmanlı,  her dakika daha derinlere inen, kendini yavaş yavaş, saniye saniye açan, sizi sürprizlerle karşılaştıran... Hayatı, ölümü, aşkı, dostluğu, dayanışmayı, toplum normlarına direnci, acıya direnişi, teselliyi, isyanı ve kabullenişi  sorgulayan bir oyun.  Ama en çok en çok, kayıplarımız, acılarımız karşısındaki tutumumuzu sorguluyor... Bir de yaşamdan beklentimizi...

  Eğer bir sihir, bir büyü olsaydı da ayrılmak yitirmek zorunda kaldığımız sevgiliyle bir günümüz olsaydı, o günü nasıl geçirirdik, neler söylerdik, yapardık , düşünürdük? Neler sığdırırdık o bir güne, bir dakikaya, bir haftaya? Hangisi yeterdi ki? 

  Murat Daltaban'ın çok yalın, sessiz ama şiirsel yorumu ve sahne tasarımı; Cem Yılmazer'in ışıkları, iki oyuncunun Esra Ruşen ve Berfu Öngören'in  çok dengeli  ve mükemmel oyunculuğu  bu hüzünlü aşk güzellemesini eşsiz kılıyor. Kaçırmayın.

24 Aralık 2017

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.