Gençlerin Tiyatro Çıkartması
13 Aralık 2009 - Zeynep Oral -
Hangi tiyatroya gitsem ağzına dek dolu şu son zamanlarda. “Tiyatro, öldü bitti, can çekişiyor” diye ahkâm kesenler fena halde yanılıyor. Bu iyi haber...
Kötü haber beklemeyin, vermeyeceğim. (Bugün pazar!) Bir iyi haber daha: Tiyatronun seyircisi de gençleşiyor, sahnesi de!
Dar-ül Love
Son yıllarda İstanbul’un en yenilikçi mekânlarından biri Garajistanbul. Burada, “Dar-ül Love” adlı performansta şaşırtıcı bir genç sanatçı izledim. Nuri Harun Ateş. 1980 doğumlu. Bu adı Siemens’in genç şancılar arasında açtığı yarışmadaki başarısıyla ya da “Aşura” adlı oyundan anımsayabilirsiniz. Kontrtenor bir sese sahip. (Ses renklerinden, tenorun en incesinden de ince bir ses.) Bu çok özel sesi, şancı ve oyuncu olarak kullanıyor. Şancılığı, oyunculuğunun üzerine de çıksa, çok zor bir rolde (hatta 3 rolde birden -kadın, erkek ve travesti rollerinde) tuzaklara düşmeden, çıtayı yükselterek sürdürüyor.
Arapça-İngilizce başlık sizi şaşırtmasın. Oyun Türkçe. Ortadoğu’ya atıfla Arapça; “Rotterdam Opera Günleri”yle ortak prodüksiyon olduğu için İngilizce vurgulanmış olabilir. Murat İpek’in dramaturjiye ihtiyacı olan metnini, ışık, sahne, kostüm tasarımını da üstlenen Ali Cem Köroğlu sahnelemiş. Bu tek kişilik performansta, sahne üstünde zengin bir görsellik, baştan sona hassas bir denge, oyuncuya sıra dışı olanaklar sağlamış. Bundan böyle Nuri Harun Ateş’in takipçisi olacağım...
Şekspir müzikali
Oyun Atölyesi’nin sunduğu, Kemal Aydoğan’ın Shakespeare oyunlarından oluşturduğu ve sahnelediği; Tolga Çebi’nin müziğiyle kanatlanan “Şekspir Müzikali” nitelikli tiyatro tadını seyirciye geçiren mutlu bir olay...
Üzerinde durmak istediğim, Haluk Bilginer gibi deneyimli ve çok usta bir oyuncunun çevresinde rol alan 4 olağanüstü gencin performansı...
Evrim Alaysa (Dokuz Eylül Tiyatro Bölümü 2003 mezunu) Selen Öztürk (Hacettepe Dev. Konservatuvarı 2004 mezunu), Zeynep Alkaya (Anadolu Ü. Devlet Konservatuvarı 2003 mezunu),Tuğçe Karaoğlan (Mimar Sinan Devlet Konservatuvarı 2009 mezunu).
Bu dört genç, oyun boyunca sahnede dans ediyor, şarkı söylüyor, akrobasi yapıyor, Türkçeyi en doğru biçimde kullanıyor, ritmi, temposu hiç düşmeyen bir oyunculuk çıkarıyor. Hepsi hem bir ekip olarak birini bütünlüyor, hem de tek başlarına farklı yeteneklerle, farklı duruş biçimleriyle sahnede var olmayı biliyor. Bu gençleri tiyatromuza kazandırdığı için Haluk Bilginer’e ne denli teşekkür etsem azdır!
Kraliçe Lear
Henüz yeni başladı, yakında eleştirilerini okursunuz. Eugene Stickland’ın yazdığı, Leyla K. Tepedelen’in çevirdiği, Yıldız Kenter’in yönettiği, Osman Şengezer’in dekor ve kostümü, Cem Yılmazer’in ışığını tasarladığı “Kral Lear”, genç yaşlı ilişkisi, kuşak çatışması ama en önemlisi sanatın birleştirici gücü üzerine çok duyarlı, eğlenceli, çok etkileyici bir oyun. Sahnede 3 kişi: Yaşlı oyuncu (Y. Kenter) çellist (Feride Varol / Jülide Eke) ve genç kız (Sedef Şahin).
Yıldız Kenter bence yine sahnede mucizeler yaratıyor, yıllara ve yerçekimine meydan okuyor! Ancak çarpıcı olan, bu ustaların ustasının yanında / önünde / arkasında çok genç bir sanatçının performansı.
Sedef Şahin 17 yaşında. Pera Güzel Sanatlar Lisesi Tiyatro Bölümü son sınıf öğrencisi. Zamanla elbet daha çok deneyim kazanacak ama şimdilik çok başarılı bir başlangıç!
Bir zamanlar “Küheylan” oyununda Kerim Afşar’ın karşısında 17 yaşındaki bir oyuncuyu tüm eleştirmenler öyle bir yüceltmiştik ki, çocuk şımarıp tiyatro sahnelerini terk etmişti. O gün bugün de bence Mehmet Ali Erbil, bir daha öyle bir performans çıkaramadı!
Haydi gençler! İyi ki varsınız, iyi ki tiyatrodasınız!
Cumhuriyet- 13 Aralık 2009
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler