Geçmişimiz için bir gelecek…
20 Haziran 2004 - Zeynep Oral -
Irak işgalinin an acımasız günlerinde bir kez daha tanık olmuştuk: Yok edilen yalnızca insan yaşamı , insan onuru değildi... Koskoca bir geçmiş, insanlığın ortak kültür ve tarih mirası da bu yok edilişten, bu şiddetten, bu tehditten nasibini alıyordu.
Yedi bin yılın birikimi, Sümer'lerin yaratıcı dehası, Asur'ların görkemi, insanlığa, ilk yazılardan birini, ilk kanunları, ilk şehircilik planlarını ve uygulamasını , matematik, geometri, tıp, astronomi bilimlerinde ilk buluşları armağan eden uygarlığın izleri talan ediyordu. En korkuncu , bilinmeyen, henüz gün ışığına çıkmamış, envanteri yapılmamış, kayda geçmemiş eski yerleşim merkezleri , höyükler yok ediliyordu. İnsanlığın ortak değerlerinden, ortak kültür mirasından neler yitirdiğimizi bile bilemiyorduk… Gelecekte bilme olanağı ve olasılığı da ortadan kaldırılıyordu. İnsanlığın toplumsal belleği siliniyordu. Ortak hafızamız yok ediliyordu…
Yalnız Bağdat Müzesi ya da Süleymaniye Kitaplığı'nda değil, Mezopotamya'nın tarihi mirasının da, Ur, Eridu, Uruk, Nippur, Babil , Ninova gibi merkezlerin de şiddete maruz kalmasına, talan edilmesine ve yağmalanmasına tanık olduk…
Yalnız Irak mı? Dünyanın bir çok yerinde , işgal ve savaşın olduğu, insanın öldürüldüğü her yerde, insanlığın ortak değerleri de yok edildi. Kamboçya'dan Lübnan'a, Afganistan'dan Bosna'ya birçok ülkede bu tahribatı yaşadık , tanık olduk.
Ya bundan sonra? Peki bu insanlık suçu sürecek mi? Her yeni savaşta, her yeni işgalde, toplumsal belleğimizi, sanat tarihimizi, kültür mirasımızı yine kaybetme riskini mi alacağız?
Düşünce üretmek
Geçen yıl bu düşüncelerle, bu duyarlıkla, bu endişelerle, bu gidişe dur diyecek yollar aramak üzere bir avuç insan bir araya gelip "İstanbul İnisiyatifi"ni kurduk . Aramızda arkeolog, mimar, hukukçu ve akademisyenler vardı.
Kültürel coğrafyamızda olup bitenlere seyirci kalmaktansa dünya kamuoyuna ve uluslararası kuruluşlara seslenmeyi yeğledik. Ve bu seslenmeyi İstanbul'dan yaptığımız için adımızı "İstanbul İnisiyatifi" koyduk. Ve ilk iş olarak, önümüzdeki günlerde , tam da NATO toplantısının hemen öncesinde gerçekleşecek bir sempozyum düzenledik. Bir yıldır, ( böylesi gönüllü kuruluşlarda her zaman olduğu gibi kimimiz daha çok, kimimiz daha az ) bu toplantı için çalışıyoruz.
Sempozyumun başlığı: "Geçmişimiz İçin Bir Gelecek". Alt başlığı :" Kültürel Miras Kavramının Yeniden Tanımlanması ve Korunması İçin Uluslararası Sempozyum".
Amacı: Düşünce üretmek… Kültürel varlıklara yönelik suçlara karşı uluslararası kurumları, antlaşmaları ve mahkemeleri etkin kılacak bir yapının oluşması için düşünce üretilecek.
Bilgi Üniversitesi kapılarını açtı.( Dolapdere Kampusu'nda 24-26 Haziran tarihlerinde gerçekleşiyor sempozyum) Dışişleri Bakanlığı Kültür Dairesi , Ağa Han Vakfı, Yapı Kredi Kültür Sanat ve Yayıncılık, Efes Pilsen , Yapa Dış Ticaret, A ve B Tanıtım gibi çeşitli kurumlar destek verdi.
Önemli katılım
Sonuçta, doğrusu hala inanmakta güçlük çekiyorum ama , muhteşem bir program ve müthiş zengin uluslar arası bir katılım çıktı ortaya .
Sempozyuma Avrupa ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri ve Ortadoğu'dan arkeologlar, tarihçiler, hukukçular ve tahribatın tanığı Iraklı müzeciler ve gazeteciler katılacak.
Türkiye'deki katılımcıların yanı sıra , dünyadaki belli başlı müzeleri ve üniversitelerinin uzmanları ve temsilcileri ; Louvre Müzesi'nden, British Museum,'dan Berlin'deki Alman Arkeoloji Enstitüsü' nden ; ve Cambrige, Yale, Columbia, Chicago Üniversitelerinden, Asurbilimciler, Mezopotamya arkeologları konuklarımız olacaklar.
Toplantının bir günü Irak'taki talanı yaşamış tanıklara ayrıldı. Örneğin Bağdat Müzesi eski Müdürü Nawala Mutawalli . Onun acısını televizyon haberleri aracılığıyla bütün dünya paylaşmıştı geçen nisanda. Irak Kazılar Müdürü, Bağdat Müzesinin şimdiki yetkilileri, Musul Üniversitesi profesörleri ve olaylara tanıklık etmiş gazeteciler….
Hukuk konuları ve yaptırımların ele alınacağı son günün katılımcıları ise Kültürel Miras ve Eski Eser Kaçakçılığı konusunda uzmanlar. Bu insanlık suçunu önlemek için hangi iç ve dış dinamikler harekete geçirilir, hangi mekanizmalar kurulabilir , araştırılacak.
Ve toplantı sonunda hazırlanacak İstanbul Deklarasyonu uluslar arası kurumlara BM Genel Sekreterliği'ne, UNESCO'ya, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği organlarına iletilecek , dünya kamuoyuna sunulacak.
NATO zirvesi öncesinde önemli bir misyon üstlenmiş durumda İstanbul İnisiyatifi .
20 Haziran 2004
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler