Gazetecilere Özgürlük
12 Temmuz 2013 - Zeynep Oral -
Sustukça, bu baskı bitmeyecek:
Gazetecilere Özgürlük
Sevgili Okurlar bugün bu köşeyi , yazar, yayıncı Ragıp Zarakolu'nun Gebze Kapalı Kadın Hapishanesi'ne, gazeteci yazar Füsun Erdoğan'a yolladığı mektuba bırakıyorum. Amacım, tüm meslektaşlarıma anımsatmak : "Sustukça sıra sana gelecek" ...
X
Sevgili Füsun Erdoğan
Türkiye’de alternatif radyoculuğun öncülerinden birisin. Bu, fazlası ile ağır bir bedel ödemene neden oldu.
Ülkede toplumsal muhalefetin sesi ne zaman biraz yükselse, muhalif basın hemen bir hedef olur. Kurucularından olduğun Özgür Radyo da, Taksim Direnişi’ni canlı bir biçimde aktarınca hemen boy hedefi oldu, muhalif birçok yayın organı gibi.
7 yıldır muhalif bir radyocu olarak hapiste tutulmanı sağlayan TMK, yine oportünistçe devreye sokularak suiistimal edildi ve gösteri yapma, protesto etme ve direnme hakkını kullananlar “terörist” ilan edildi.
12 Eylül darbesini yapan 3 general yargılanıyor ama kurdukları “güvenlik devleti” sistemi aynen devam ediyor. Sadece hiyerarşide askerler geri plana giderken, “sivil” güvenlikçiler, yanlarına yargılayıcıları da alarak yükseldiler.
7 YILDIR HAPİSTE
Tam 7 yıldır, bir muhalif radyocunun hapiste tutulması tek kelime ile bir skandal. Şimdi ağlaşan büyük medyanın kulakları hala bu duruma sağır...
Ülkeye dönüş yaptığın 1989 yılından beri gazetecilik yapıyorsun. Kirli savaşın hala devam ettiği 1995 yılında Özgür Radyo’yu kurdun ve ondan sonra boy hedefi oldun. AKP Hükümeti 2004 yılında, AB ile balayı sırasında TMK’da bazı iyileştirmeler yaptı ve 6. Madde’yi yürürlükten kaldırdı.
Ancak 2006 yılında “askerler bastırıyor” bahanesi ile, TMK’yı 1990’lardan da beter bir hale soktu. Bu düzenlemelerin, basın ve düşünce özgürlüğünü tehdit altına sokacağı doğrultusunda biz yazar, yayıncı ve basın kuruluşlarının yaptığı uyarılara Hükümet ve Parlamento’nun kulakları sağırdı.
Ve muhalif basın üstünde “terör” estiren kanunun ilk provası sizler üstünde yapıldı. 8 Eylül 2006’da İzmir’de sokak ortasında adeta kaçırılarak gözaltına alındın. Gözlerin bağlanarak ön ve arka koltuklar arasına sıkıştırıldın. 2 yıl sorgusuz sualsiz tutsak kaldın.
Hakkında ağırlaştırılmış müebbet isteyen iddianamede, hakkınla ilgili hiçbir maddi kanıt yok.
HERKES GÖZLERİNİ KAPAMASAYDI
2006 yılında sizin üstünüzde bir deneme yapıldı. O zaman kamuoyu duyarlılık gösterse idi, daha sonra çok farklı muhalif çevrelerin başına benzer şeyler gelmezdi.
Sizin başınıza gelenler hakkında yüksek sesle konuşsaydık, salt emniyet ve yargının “kanaatleri” nedeniyle sayısız insan haksız yere mahpus tutulmayacaktı.
Ve herkesin sırası gelmeyecekti; herkes, “tutuklandılar, demek ki bir şeyler var ki...” deyip, bu haksız duruma gözlerini kapatmasaydı. Sizlere karşı yürütülen sanki bir çeşit “güvenlikçilerin” kan davası.
Çünkü haksızlıklar karşısında susmadınız; yasadışı dinleme ve tutuklamaların, işkence ve baskıların üstüne üstüne gittiniz. Birçok keresinde ilk kez işkencecileri kamuoyunda ifşa ettiniz.
Onlar Hükümet tarafından taltif edilirken, sizlere karşı acımasız bir çeşit “intikamcılık” sürdürüldü. Bu tavra adalet mekanizmasının gözlerini kapaması çok acı.
Sevgili Füsun, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni, “Hakimlerin varolduğu” Strasburg kentinde tam 3 kez, evet tam 3 kez mahkum ettirdiniz. Tam bir haklarını bilen ve savunan bir yurttaş bilinci ile. Belki bunda Hollanda’da büyümüş bir emekçi çocuğu olmanızın da etkisi vardı.
“İşkence ve kötü muameleden” bir kez...
Özgür Radyo’yu kapatmaktan bir kez...
Ve “haksız nedenle uzun süre zindanda tutmaktan” dolayı da 3 kez.
Ve utanmadan, “dostane çözüm” pazarlığı yapıyorlar; senin derhal serbest kalmanı sağlamak yerine.
Ciddi sağlık sorunları ile uğraştığını biliyorum. Sana yapılan resmen, sözde “yargılı” bir infaz.
Ve bunun baş nedeni ise sisteme biat etmeyen özgür ruhunuz. Burada “Artık Yeter!” diye sesleniyorum, “Êdî Bes e!” “Füsun Erdoğan’a ve diğer özgür basın tutsaklarına Hürriyet!” diyorum.
Cumhuriyet- 12 Temmuz 2013
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler