Füreya 100 yaşında...
14 Mayıs 2010 - Zeynep Oral -
1910- 2010… Füreya yüz yaşında… Füreya bugün hâlâ sizden benden hepimizden daha genç!
Yüz yaşındaki Füreya, kişiliğiyle, sanatıyla hâlâ genç! Çizgileri, yarattığı formlar, renkleriyle genç! Kendinden sonra gelen kuşakları etkilemesiyle hâlâ çok güçlü! Yarattığı seramikler kadar cesur ve dayanıklı! Sır ve ateşle ördüğü yaşamı denli renkli! Yoğurduğu çamura kattığı aşk kadar sonsuz… 100 yaşındaki genç Füreya, bütün bu söylediklerimi sürdürüyor hâlâ!
Ülkemin ilk seramik sanatçısı… Tüm yaşamını bu sanata adayan, sanatı aracılığıyla dünyayı kucaklayan, sanatını yaşama ve ifade biçimine dönüştüren… Sayısız öğrenci yetiştiren, kendinden sonraki kuşakları etkileyen… Sanatını "süs" olmaktan çıkarıp, çalışmasını cömertçe, sokaklara, yapılara, panolara, insanlara sunan, seramiği mimarinin parçası kılan… Sanatını araştırmalarıyla besleyen, renkleri, formları, malzemeyi sorgulayan, en çok kendisiyle yarışan… Gelenekle gelecek arasında köprülen kuran Füreya için Maçka Sanat Galerisi, müthiş bir olaya imza attı. "Merhaba Füreya Merhaba" diye ülkenin tüm seramik sanatçılarına seslenerek bir ilki gerçekleştirdi:
'MERHABA FÜREYA MERHABA'
Maçka Sanat Galerisi’nin kurucusu, yöneticisi, emekçisi, ağır işçisi, kısaca her şeyi Rabia Çapa, Füreya’nın doğumunun 100. yılını büyük bir seramik sergisiyle kutlamak istediğini söylediğinde, doğrusu böylesi bir olay beklemiyordum.
Daha uzaktan galeriye yaklaşırken Füreya’nın renkleri ve formları sizi içeriye çağrıyor. Galeriden içeri bir giriyorsunuz, o minicik mekân, büyümüş, büyümüş, büyümüş, koskoca bir dünya olmuş. Türkiye’nin seramik dünyası… .
Füreya’nın kuşlara ve kuş evlerine olan sevgisi göz önüne alınarak 100 yaş kutlama teması kuş evi olarak belirlenmiş. Sergiye Türkiye’nin her yerinden 145 seramik sanatçısı 227 eserle katılmış. Her sanatçı, Osmanlı mimarisinin içinde önemli bir yeri olan ve günümüzde unutulmuş kuş evlerinin kendi düşüncesi ve duygularıyla, kendi biçemiyle yeniden yorumlamış ve böylelikle Füreya’ya bir "Merhaba" yollamış!.
Sergiye katılanların en yaşlısı 85’ine yakın, en genci 22 yaşında… Aralarında kimler yok kimler… Sadi Diren, Candeğer Furtun, Ayfer Karamani, Mustafa Pilevneli, Melike Abasıyanık Kurtiç, Sevim Çizer, Ferhan Taylan Erder, Beril Anılanmert, Tüzüm Kızılcan… (Tüm isimleri saymam olanaksız) İçerisi seramik bayramı, seramik şenliği, seramik coşkusu, seramik aşkı ve tutkusuyla dolu. Sergileme biçimi de çok başarılı ve etkileyici!
Heeey Sponsorlar neredesiniz?
İlk kez bunca geniş bir yelpazede seramik sanatçılarımız bir araya geliyor. Hani bu serginin kataloğu diyecek oldum. Rabia Çapa’nın yanıtı içimi acıttı. Sponsor bulunamadığı için katalog basılamamış.
Düşünebiliyor musunuz, bir galeri ilk kez "Türkiye’nin seramik haritası" diyebileceğim bir olay sahneliyor ve onca sanatsever geçinen, onca sanata katkı diye bağıran kurumdan hiç biri oralı olmuyor. Dünyanın başka bir yerinde olsa, gerçekten sanata önem veren bir ülkede olsa, bu sergi, belli başlı şehirlere götürülür tüm öğrencilerin, görmesi yararlanması sağlanırdı. Bir daha kurulması imkânsız olan bu sergiden herkesin yararlanması sağlanırdı!
İstanbul’dakiler bu yıl 34. yılını kutlayan Maçka Sanat Galerisi’ndeki sergiyi kaçırmasın. Serginin ikinci haftasında "Kadın Başına Bir Festival" kapsamında Ayşegül Sönmez, Rabia Çapa, Melike Kurtiç, Candeğer Furtun, Füreya üzerine konuşacaklar, Füreya Koral’ın seramik sanatına katkılarını tartışacaklar.
Bana gelince… "Ne mutlu bize ki yaşamımızdan, kültürümüzden, birikimlerimizden Füreya geçti," diyor, Maçka Sanat Galerisi’ne teşekkür ediyorum.
FRANSA’DA MEHMET ULUSOY KİTABI
Beni müthiş mutlu eden, heyecan verici bir olay daha: Fransa’da “L’Age D’Homme” yayınlarının 20. Yüzyıl Tiyatro dizinde “Mehmet Ulusoy – Un theatre interculturel” (Mehmet Ulusoy- Kültürlerarası bir tiyatro) adlı kitap yayımlandı.
CNRS (Fransız Bilimsel Araştırmalar Merkezi) direktörlerinden Beatrice Picon ve yine aynı kurumda olan uzun yıllar Mehmet Ulusoy’la çalışmış Richard Soudee’nin yönetiminde hazırlanmış kolektif bir kitap bu. Onunla Fransa’da çalışmış sanatçılarla konuşmalar, üzerine yazılmış yazılar ve Mehmet’in kendi notları da yer alıyor. Türkiye sahnelerindeki Ulusoy tiyatrosunu ise Ayşın Candan kaleme almış. Bol fotoğraf ve Abidin Dino, Metin Deniz, Komet, Yüksel Arslan resimleriyle 280 sayfa…
Birkaç gündür elimden düşürmeden soluk soluğa okumaktayım. Bitirince yeniden sizlerle paylaşırım. Kitap çıkar çıkmaz bana yollayanlara teşekkürlerimle.
Cumhuriyet- 14 Mayıs 2010
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler