Fransa'da Mehmet Ulusoy Salonu…

Birkaç ay önce duymuştum böyle bir şey olacağını… Ancak neme lazım,  nazar değer, vazgeçerler, iş tamamlanmadan  kimselere söylemeyeyim diyordum ki, önceki gün Fransa’daki  Gerard Philipe Tiyatrosundan  bir mektup aldım!

“Sevinç ve kıvançla bildiririz ki…” diye başlayan… Özetle “Yönetim Kurulu kararları doğrultusunda,  Tiyatromuz bünyesindeki bir salona , değerli tiyatro insanı Mehmet Ulusoy’un adı verilecektir.  Açılış törenine katılımınız…” diye süren bir mektup…

Bildiğim kadarıyla henüz Türkiye’de hiçbir tiyatro salonuna Mehmet Ulusoy’un adını vermedik, veremedik… Belki vermek aklımızın ucundan bile geçmedi… Ancak özellikle 70’li yıllarda , “dünyanın en  yaratıcı  tiyatro yönetmenleri” arasında  yer alan Mehmet Ulusoy’u onurlandırmayı,  Fransa’daki tiyatro insanları bir borç bildi.

12 Şubat günü saat  18:00’de Saint Denis- Gerar Philipe Tiyatrosunda “Mehmet Ulusoy Salonu”, küçük bir törenle  hizmete  girecek.  Aracılık , elçilik görevimi yapıp, Mehmet Ulusoy’un  tüm dostlarının , onunla çalışmış olanların törene  beklendiklerini bildiriyorum.

Gerard Philipe Tiyatrosu

Fransa’nın “gençlik iksiri”yle kutsanmış ünlü oyuncusu  Gérard Philipe’in adını taşıyan bu tiyatronun , geçen yüzyıla uzanan köklü bir geçmişi var.  50’li yıllarda Jean Vilar ve oyuncularına ev sahipliği yapmış, 1960’da şimdiki adını almış.  Merkeziyetçiliğe karşı  Bölge tiyatrolarının güçlenmesiyle,   “Saint Denis Ulusal  Tiyatro Merkezi”  görevini üstlenmiş. 

70’li yılların başlında İstanbul’da   alternatif tiyatro, ajitasyon tiyatrosu yapan , “Devrim İçin Hareket Tiyatrosu”  “Sokak tiyatrosu”, “İşçi Tiyatrosu” gibi oluşumların başını çeken Mehmet Ulusoy’un   yasaklar, baskılar, tutuculuk, gericlik engellerine toslamaması düşünülemezdi. Bunlardan nasibini alınca  Fransa’ya gitti. Orada  çeşitli ülkelerden gelmiş insanlarla kurduğu «Théâtre de Liberté » « Özgürlük Tiyatrosu »na kapılarını ilk açan Gerard Philipe Tiyatrosu oldu. 

Mehmet Ulusoy, bu tiyatroda « Gelecekten Destanlar », sonra « Nazım Hikmet’ten « Sevdalı Bulut », Brecht ‘in « Kafkas Tebeşir Dairesi » gibi  politik duruşla şiirselliği bütünleyen, kolektif bilince seslenen çok başarılı oyunlarını sahneledi.

Bundan böyle  Fransa’daki gençlerin, “ben bu akşam Mehmet Ulusoy’da şu oyunu  göreceğim”, “ Ben haftaya Mehmet Ulusoy Sahnesinde  yeni oyunumu sahneleyeceğim”, “Mehmet Ulusoy’daki paneli izledin mi?”  diye konuşacaklarını düşünüp müthiş  seviniyorum.

Teşekkürler Gerard Philip Tiyatrosu! Teşekkürler tiyatronun yöneticisi Christophe Rauck! Bizim yapamadığımızı siz yaptınız!

Biz mi dediniz?  Bizim “vatan kurtarmaktan” böyle ince şeyleri düşünmeye vaktimiz mi var!

Sedef Ecer’in başarısı    

Sessiz sedasız çok önemli başarılara imza atan  bir insanımız da yazar  Sedef Ecer.

Fransızca yazdığı "Sur le Seuil" (Eşikte) adlı oyunla geçen yıl  Sedef Ecer Fransa’nın en önemli tiyatro kurumu olan Centre National de Theatre -  Devlet Tiyatro Merkezi’nin teşvik ve para ödülünü kazandı. Yine aynı oyun ‘Akdeniz Tiyatro Yazarları’ yarışmasında büyük Ödülü  aldı.  İnsanların ve ülkelerin "kapı aralığında durduğu" anları anlatan bu oyun  yakında Fransa’da yayınlanacak.

Elbet benim aklıma ilk önce neden bir an önce Türkçeye çevrilip bizde de yayınlanmıyor? Neden bizdeki tiyatrolar, tiyatrocular  eserin peşine düşmüyor?  Devlet ve Şehir Tiyatroları hala oyunu istetmemiş mi?  Ve daha buna benzer bir sürü soru geliyor…

Türkiye bekleye dursun, Sedef Ecer’in oyunu   Paris’de  “Okuma Tiyatrosu” olarak, önümüzdeki günlerde sahneye çıkacak: 21 Ocak’ta Paris Belediyesine ait “104 “ adlı mekanda  ve 12 Şubat’ta  her yıl sadece altı yazarı ağırlayan Maison des Auteurs – yani “Yazarlar Evi”nde…

İKSV’nin katkısıyla “2009- Fransa’da Türkiye Yılı” çerçevesinde düzenlenen bu etkinliğin iki konuk sanatçısı Tilbe Saran  ve Serra Yılmaz!

Paris’e yolu düşenlere şimdiden söylemiş olayım…

P.S.  Sevgili Okurlar, Yarın 17 Ocak Cumartesi TÜYAP Çukurova Kitap Fuarı’nda, Mustafa Balbay’ın “Yerel Seçimlere doğru Türkiye”, benim   ise “Ülkemin Güzel İnsanları” söyleşim ve imza günü var. Yolu düşenleri bekleriz.

Cumhuriyet – 16 Ocak 2009.