Fethiye'de Atılan Tohumlar……
03 Mayıs 2009 - Zeynep Oral -
Fethiye’de pırıl pırıl bir güneş, çiçek açmış çılgın bir doğa ama en çok, en çok, çocukların kahkahaları, gençlerin gülüşmeleri… Yunus Nadi Kültür ve Sanat Günleri dendi mi aklıma ve yüreğime en çok o kahkahalar, o gülüşmeler dolacak!
Hemen belirteyim olur olmaz her şeye sırıtan, ne söyleyeceğini bilemeyince kıkırdayan, düşene gülen gençler ya da çocuklar değil bunlar!
Bunlar merak eden, öğrenmek isteyen, keşfetmenin, öğrenmenin heyecanını duyan, birlikte çalışan, birlikte üreten, örendiklerini uygulamaktan sonsuz tat alan gençler ve çocuklar…Ama durun sırayla anlatmalıyım:
Fethiye’de doğup yetişen Yunus Nadi’nin adını taşıyan bu etkinlik ilk kez geçen yıl yapıldı. Bu yıl ikincisiydi. Festival ya da Şenlik gibi sözcüklerle değil, “Yunus Nadi Kültür ve Sanat Günleri” diye tanımlanıyor. Fethiye Belediyesi, Fethiye Tanıtma Vakfı ve Fethiye Rotari Kulübü tarafından gerçekleştiriliyor.
Fethiye tutkunu Mustafa Şıkman’ın hayalleriyle başlayan bu işin Mimarları iki sanat insanı, eleştirel düşünce üreten iki insan Nazan İpşiroğlu ve Zehra İpşiroğlu.
İlk öğretim Okulları ve meslek liseleriyle işbirliği içinde sürdürülen bir yapısı var bu günlerin. Kente davet edilen sanatçılar, yazarlar, bir hafta boyunca örencilerle çeşitli atölye çalışmaları yapıyorlar. Sohbetler, paneller, konuşmalar, birlikte üretmeler… Resim, heykel, mimari, karikatür, edebiyat, yaratıcı drama, doğaçlamaya dayanan katılımcı oyunların sergilenmesi…Son gün, gençler senaryosunu kendi yazdıkları bir kısa metrajlı film bile sundular bizlere. Bütün bu alanların uzmanları önderliğinde ya da yönlendirmesiyle sürüyor çalışmalar…
Denizde yüzen heykeller
Ben tüm hafta değilse de son üç güne katılabildim. Ve işte tam o gün…
Bir de baktım, onlarca çocuk , Fethiye Kültür Merkezi’nin önünden dev boyutlu heykelleri haydaaa diyerek denize taşıyor. Her heykeli on çocuk kaldırıyor. (Meraklanmayın, kocaman dev heykeller ama hafif malzemeden!) Toplam dört heykel. Biri “Ali” – Kollarını havaya kaldırmış barışı simgeleyen çocuk. Öteki “Ayşe” –Elinde meyveler çiçekler, doğanın tüm nimetleri… Üçüncüsü “Canavar” ama gülünç ve çok renkli bir canavar. Dördüncüsü “Robot”, en soyut olanı. İki farklı okuldan 30 çocuk, heykeltıraş Bayram Candan’la birlikte dört gün süren atölye çalışmaları sonucunda oluşturmuştu bunları. Onları denize indirirlerken heyecanlarını sevinçlerini görmeliydiniz! Gerçekten yüzecekler miydi?
Evet tek tek suya indirildiler. Hiç biri dengesini yitirmedi, devrilmedi, batmadı. Hepsi çocukların yüzleri kadar ışıltılı sularda yüzdü, yüzdü, yüzdü.Hepimiz alkışlıyorduk…
O anda asık yüzlü bir adam yaklaştı:
“Ne lan bunlar” diye çocuklara sordu. Çocuklar “heykel” dedi ve hemen eklediler: “Biz yaptık!”
Adam ,”Peki bunlar niye denizde?” dedi işte o zaman çocuklar içlerindeki cevheri dışa vurdu: Kimi “Canları sıkıldı, gezmeye gidiyorlar” dedi; kimi “hava sıcak serinlesinler dedik”…”Merak erme akşama eve dönerler” diyen mi istersiniz, “Şöyle Marmaris’e uzanacaklar” diyen mi…
Heykelleri onlar yaptılar ya, elbet onlara diledikleri kimliği verebilir, diledikleri etkinliğe ya da eyleme sokup çıkarabilirlerdi.
Düşlerin ve yaratıcılığın kanatlanıp, Gemiler adasına doğru pupa yelken yol aldığı daha nice öykü anlatabilirim bu günlerden… Kaya Köy’deki kahve sohbetinden, çocukların ressam Şükran Şahin’le çalışarak, Fikret Mualla’dan esinlenerek yaptıkları mink figürlere ve resimlere, Banu Theiss’in önderliğindeki duvar resimlerinden, öğrenciler arası röportaj yarışmasında profesyonel gazeteci ve yazarlara taş çıkaracak yarışma birincileri Diclehan Tufan ve Merve Çınar’ın “Geren Ovası’nda Ortakçılar”röportajının başarısına , tiyatro çalışmalarına…Her an çocuklara yeni ufuklar açan etkinlikler… Hele ülkemin kimi okullarında resim günahtır, müzik günahtır diye telkin edildiği günlerde ve ortamda!
Önemli olan bu gençerin , sanat ve kültür aracılığıyla hem kendilerini hem çevrelerini tanımaları, ifade edebilmeleri ve yaşamı dönüştürmeye yönelmeleriydi! Hiç kuşkum yok , Fethiye’de atılan tohumlar, güçlenerek çiçek açacak. Baş bahçıvanlar Nazan İpşiroğlu, Zehra İpşiroğlu ve tüm organizasyonu üstlenen Mustafa Şıkman’a teşekkürlerle…
Cumhuriyet- 3 Mayıs 2009
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler