Felluce’den Telefer’e, Katliam...

Unutmadınız değil mi: Geçen yıl şu sıralardaydı Irak’ta Felluce katliamı. Bin Ladin ya da yandaşları orada saklanıyor diye Felluce’yi kuşatan , abluka altına alan ve bombalayan ABD askerlerinin yalnız sokaklara evlere değil,camilere girip tek tek Iraklıları, asker sivil dinlemeden tek tak nasıl öldürdüklerine tanık olmuştuk. Televizyonlara da yansıyan, – nasıl olduysa yansıyan, çünkü dünya medyasından gizlenen öyle çok katliam var ki... - insanı insanlığından utandıran o görüntüleri unutmuş olamazsınız.

Bu yılın eylülünde ise sıra Telefer’deydi. Bu kez artık Bin Ladin değil ‘’direnişçiler’’, ya da onların deyişiyle ‘’teröristler’’ aranıyordu kentte. Bu nedenle kuşattılar, bu nedenle kenti yerle bir ettiler, bu nedenle katliama , kıyıma giriştiler . Tanıklardan, kentten kaçabilenlerden dinledik, hareket eden her şeye nişan alındığını, çocukların bile kıyımdan kurtulamadıklarını, nasıl kurşunlandıklarını...

Terörle katliam arası

Ama hayır: ‘’Teröre karşı savaş’’ dediler. Teröre karşı savaş... Savaş için işgal... İşgale karşı direniş... Direniş eşittir terör... Teröre karşı katliam, kıyım... Şiddeti tırmandıra tırmandıra dünya bu fasit daireye , küresel savaş - küresel terör kapanına kilitlendi. Çılgınlık bu! Sonu yok. Bu gidişle de belki sonu hiç gelmeyecek. New York, Kandahar, Kabil, İstanbul, Londra, Necef, Felluce Telefer... Ve daha nice kentler! Anlatmaya çalıştığım , biri ötekinin alternatifi değil. Biri ötekinin yanıtı değil. Olmamalı! Zaten olamaz! Terörü, savaş ilan ederek , askeri harekatla, katliamla, kıyımla yok edemezsiniz. Akıllı politikalarla , ekonomik kalkınmayla, toplumsal adaletle yok etmeye çalışabilirsiniz. Çılgınlıkla değil, mantıkla! Biliyorsunuz değil mi : Bugün dünya nüfusunun neredeyse yarısı , üç milyar insan, günlük iki doların altındaki kazançla geçinmeye çalışıyor. Bir milyar insanın günlük geliri ise bir doların altında... Türkiye’de ise üç buçuk milyon insan günde bir doların altında bir parayla yaşamaya çalışıyor! Artık bilinçli hiçbir insan bu sayılar yokmuş gibi yapamaz. Bu sayılarla savaş ve terör arasındaki ilişkiyi görmezlikten gelemez!

Küresel Eylem günü

Bugün 24 Eylül. Bugün dünyanın bir çok kentinde ve en önemlisi Washington’da Beyaz Sarayın önünde, Bush’un şiddet ve savaş politikasını , Irak işgalini lanetleyen, yeren gösteriler ,etkinlikler düzenlenecek. Üç ay önce Amerikalı savaş karşıtlarının aldıkları ve dünyaya yaydıkları irkarar bu.
Farkında mısınız, son zamanlarda Irak işgalinin nedenleri, sözde nedenleri, yalana dayanan sebepler, bahaneler (kitle imha silahları, El Kaide ilişkisi, Irak’ın dünyaya tehdit oluşturması ve elbet Irak’a demokrasi ve özgürlük getirmek vb.) artık konuşulmaz oldu.
Şimdi tek konuşulan, Irak’taki iç savaş ya da Irak’ın nasıl üçe bölüneceği!
Belki , diyorum, bu küresel eylem günü, işgale son çağrısı yanı sıra, Irak’ın bütünlüğünü ve işgal-savaş-direniş- terörden oluşan şiddet çemberini kırma yollarını da düşünmemizi sağlar...
Türkiye de , bu küresel eylem gününe katılıyor.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu , bugün saat 14:00’de Taksim Gezi Parkı’nda bir basın açıklaması yapacak.
Şöyle diyorlar: ‘’ ... 24 Eylülde bütün dünya ile birlikte, bizler de Amerikalı Savaşkarşıtlarıyla, ölen oğlunun hesabını soran Cindy Sheen ile, Irak ve Filistin halklarıyla dayanışma içinde olduğumuzu göstermek için sokaklarda olacağız. Tüm dünya ile birlikte ‘Irak’da işgale son’ diyeceğiz’’.
Şiddet çemberini kırmak isteyenlere duyurulur.

23 Eylül 2005- Cumhuriyet