Fazıl Say Tüm Mevsimleri yaşattı
10 Ekim 2021 - Zeynep Oral - Sanat
Fazıl Say Tüm Mevsimleri yaşattı
Bir yanda Beydağları Akdeniz’le sarmaş dolaş durumda… Öte yanda Fazıl Say’ın besteleri, müziği , piyanosu, Serenad Bağacan’ın sesiyle kucaklaşıyor. Arada bizler arşa yükseliyoruz...
Antalya Akra Caz Festivalinden söz ediyorum. Bu festival, köklü Barut ailesinin birkaç kuşak girişimciliği, düşleri, sanata sevgi ve saygısıyla, yıllar boyu müzik endüstrisinin ayrılmaz bir parçası olan Kadir Dursun’un birikimi ve mahareti sayesinde bu yıl dördüncüsü kez gerçekleşiyor. Üstelik Festivalin tüm geliri yanan Manavgat Ormanlarını yeşertmeye ayrılıyor! Gel de bu insanlara hayran olma!
Dün akşam sona eren Altın Portakal Film Festivalinden fırsat bulup, iki muhteşem konser izledim.
İSTANBUL SESSİONS
Bunlardan biri “İstanbul Sessions” grubunun, Saksafon ustası İlhan Erşahin’in dinleyiciyi avucunun içine alan, İstanbul renklerini, tınılarına klasikten moderne caza taşıyan konseriydi. Gitarda Alp Ersönmez, davulda Turgut Alp Bekoğlu ve perküsyonda İzzet Kızıl, bütünleşmiş bir ekip…
Ama bir de konuk sanatçısı vardı ki, işe o beni can evimden vurdu: Arto Tunçboyacıyan… Hem vokaliyle, hem perküsyondaki hünerleriyle, milleti büyüledi. Zaten, kendi dediği gibi, onu görünce ben Sevgili Onno Tunç’u görmüş gibi oluyorum.
İzlediğim ikinci konsere gelince…
PANDEMİ VE FAZIL SAY
Pandemi döneminde sahneye çıkamayan, dinleyicisiyle, seyircisiyle buluşamayan tüm sanatçılar gibi Fazıl Say’ın da çok acı çektiğinden hiç kuşkum yok. Ancak yine de bir tesellimiz var. Bu dönemde o üretimde şaha kalktı. Konserler, yurtdışı ve içi turneler başlayınca dek geçen sürede birçok eser besteledi ayrıca 7 albüm yaptı. Biri yeni şarkı albümü, öteki altısı Türk bestecileri (Usmanbaş, Sun, Saygun, Erkin, Baran, Erdener) yorumlaması…
Bu dönem bestelediği eserlerden “Yeni Hayat Sonatı”yla başladı konsere. Şaşırtıcı, sorgulayan, soran, beklenmedik sesler, armoniler, bilinmedik tınılarla ilerleyen; fısıltıyla haykırışlar arasında gidip gelen bir sonattı. Piyanosuyla kucaklaşarak, piyanosuyla konuşarak, sorularını biz ölümlü dinleyicilere de aktardı.
SERENAD BAĞACAN FAKTÖRÜ
Sonra sahneye Serenad Bağcan’ı davet etti. Daha önceki albümü “İlk Şarkılar”la bu toprakların şiir birikimi o güzelim bahçeye ve Akdeniz’e yayıldı. Ömer Hayyam’dan Cemal Süreya’ya, Turgut Uyar’dan Metin Altıok’a, Can Yücel’e, aşkların her türüne, hatta kökü dışarıda olanına bile, düşen gözyaşlarına, sardunyaya ya da Deniz Gezmiş’e adanan ağıta tanıklık ettik.
Burada Serenad Bağacan faktörüne dikkat diyorum. Bu şarkıları her şarkıcı kolay kolay söyleyemez. Onda hem opera ekolünün, hem de geleneksel Anadolu birikiminin yeteneği ve ses rengi var.
EDEBİYAT MÜZİK BÜTÜNLÜĞÜ
Fazıl Say, edebiyatla müziği içiçe yoğurmayı hep çok sevdi. (Babası Ahmet Say’ın ve yetiştiği ortamın bunda elbet büyük etkisi var!) Edebiyatımızdan seçtiği kendine yakın hissettiği örnekleri ilk kez besteleyen oldu. Onları bir kez dinlediniz mi, bunlar başka türlü bestelenemezdi diye diyorsunuz. Öylesine bir bütünlük…
Pandemi döneminde yayınlanan “Şu Dünyanın Sırrı” albümden şarkılarda sıra. Ömer Hayyam, Yunus Emre… “İnsan insan” şarkısından yola çıkıp Aziz Nesin’in “Sivas Acısı”na sıra geldiğinde başkalarını bilmem ama ben göz yaşlarımı tutamıyorum.
DÖRT ŞEHİR
Konsere başından beri vurmalı çalgılarda Aykut Köselerli eşlik etti. Son bölümde ise Fazıl Say’ın “bu gezegende yaşayan en önemli çelist” dediği ve desteğini hiç esirgemediği genç yetenek Jamal Aliyev vardı.
Fazıl Say’ın “Dört Şehir”inde ikisinin ilişkisi, diyaloğu, duyulacak/ görülecek/ hissedilecek bir şeydi. Dört Şehir, yani:
Sivas:Aşık Veysel’den Madımak’a uzanan bir kent… Hopa: Çocuklukta gidilen bir düğünün neşesi, hercailiği, titreşimi… Ankara : Karanlık mı karanlık (nedenini tahmin edersiniz) ve Bodrum: enerjisiyle coşkusuyla Blues’dan caza uzanan bir serüven…
Dört şehir mi, dört mevsim mi, bilemem ama Fazıl Say, caz festivalinin sonunda iki konserle bize yeryüzünün tüm mevsimlerini bir kez daha yaşattı.
10 Ekim 2021
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler