Menü

Eşitliğin olmazsa olmaz koşulu: "Olumlu Ayrımcılık"


06 Mayıs 2004 - Zeynep Oral -

Önceki gün tarihi bir fırsatı kaçırdı Türkiye! Yalnız AKP, yalnız Meclis değil, Türkiye'nin kaçırdığı fırsattan söz ediyorum! Anayasa değişiklik paketinde, ilk tur görüşmelerde CHP'nin önerdiği “kadınlara olumlu ayırımcılık” ilkesi ret edildi! İkinci ve son tur görüşmeler yarın. Ve CHP yeniden aynı konuda bir öneri getirecek.

“Olumlu ayırımcılık” ya da “pozitif ayırımcılık” kadın erkek eşitliğinin olmazsa olmaz koşuludur! Eşitliği hayata geçirmenin yoludur! Kağıt üzerinde yazılı olanları güncel yaşamda uygulamanın yoludur! Reformları gerçekleştirmenin yoludur!

Olumlu ayırımcılık, koşuya, çoook çok geç ve çoook çok gerilerden başlayana tanınan kimi avantajlar, kimi haklardır. Yüzyıllardır yok sayılan, görmezden duyulmazdan gelen hakların iadesi için bir kavram, bir girişimdir.

Politik karar

“Olumlu ayırımcılık” politik bir kavramdır. Nasıl bir toplum, nasıl bir gelecek hedeflediğinizi ortaya koyar.

Bunu biz icat etmedik! Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok! Taa, 1985'den beri (BM Kadınlara Karşı Ayırımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'nden-CEDAW'dan beri) dünyanın birçok ülkesinde uygulanmaktadır “Olumlu Ayırımcılık”…

Demokrasiyi, eşitliği benimseyen, hedef alan ülkelerde uygulanmaktadır. Yalnız Avrupa'dan ya da bir siyasi kararla bakanlıklarının yarısını kadınlara ayıran İspanya'dan söz etmiyorum. Arjantin'den Hindistan'a, Viyetnam'dan Uganda'ya, Kanada'dan Malta'ya, anayasalarında olumlu ayırımcılığa yer veren ülkelerden söz ediyorum!

Başkalarında var diye değil , Avrupa Birliği, ya da Kopenhag kriterlerine uymak için de değil, kendim için, ülkem için istiyorum olumlu ayırımcılığı. Çünkü anayasaya girerse ceza yasasından seçim yasasına, çalışma yasasına , tüm yasaları , tüm düzenlemeleri etkileyeceğini ; toplumu dönüştüreceğini biliyorum. Ayrıca Türkiye zaten CEDAW sözleşmesine imza atarak, bunu gerçekleştireceğine dair söz vermiştir. Şimdi bu sözü yerine getirme zamanıdır.

Olumlu Ayırımcılık ilkesi benimsemek ya da benimsememek, politikten de öte ideolojik bir karardır. AKP, yarın da bu ilkeyi ret ederse, şimdiye dek kendini göstermeye çalıştığı “ılımlı” imajının tümden sahte ve göstermelik olduğunu bir kez daha kanıtlayacak. Sahi türban konusunu ha bire pişirip pişirip yeniden ortaya dökmelerinin nedeni kadınlara eşitlik sağlamak falandı değil mi? Milleti geri zekalı sanıyorlar galiba!

Yıllardır bir çok kadın kuruluşunun, yazarın, aydının uğraş verdiği bu ilkeyi Anayasaya dahil etme konusunda CHP milletvekilleri Gaye Erbatur, Oya Araslı, Güldal Okuducu'nun ve BM CEDAW komitesi başkanı Feride Acar'ı tüm gayretleri ve çalışmaları için kucaklıyorum. AKP'den , CHP önergesine olumlu oy veren AKP'li üç milletvekilini Serpil Yıldız , Ertuğrul Yalçınbayır'ı ve Lokman Ayva'yı, ileri görüşleri için kutluyorum. Kadından sorumlu Devlet Bakanı Güldal Akşit'in “pozitif ayırımcılık” konusunda çekimser kalması geçen haftaki gafını da aştı (Bakınız: 1 Mayıs Cumhuriyet'teki yazım) Görevinden istifa etmesi gerektiğine inanıyorum.

Yarın, 7 Mayıs Cuma günü, TBMM bakalım tarihsel sorumluluğunu yerine getirebilecek mi?

07 Mayıs 2004 - Cumhuriyet

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.