Erkekler! Siz de Başarabilirsiniz!
11 Mart 2006 - Zeynep Oral -
8 Mart - Dünya emekçi kadınlar günü geride kaldı. Ancak geçen hafta da vurguladığım gibi ülkemdeki sayısız kadın örgütü yalnız sekiz marttan sekiz marta değil, yılın her günü çalışmayı, hem de çok çalışmayı sürdürüyor ve sürdürecek… Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Ben bugün erkeklere seslenmek istiyorum. Onlara, “umudunuzu yitirmeyin, gayret edin, çaba gösterin, siz de başarabilirsiniz! “ demek istiyorum…
Siz de başarabilirsiniz! Bakın biz kadınlar değiştik değişiyoruz! Siz de değişebilirsiniz! 100 yıl önce, elli yıl önce biz kadınlar böyle miydik! Değildik! Ama değiştik ve değişiyoruz!
Ama mücadele ettik ve ediyoruz! Haklarımızı öğrendik! Öğrendikçe, bilgilendikçe, bilinçlendikçe , ellerimizi birbirimize uzattık! Güç birliği yaptık! Zor oldu, çok çalıştık, çok koştuk, çok gerilerden başlayıp, çok kısa zamanda çok uzun mesafe aşmaya çalıştık, arayı kapamaya çalıştık.
Daha yapmamız gerekenler karşısında şimdilik başardıklarımız, elde ettiğimiz kazanımlar çok küçük.! Ama olsun yılmıyoruz! Bu ülkede medeni yasaya biz değiştirdik! Ceza Kanunu’nu ayırımcı maddelerden biz arındırdık! Eve kapanmayı red ettik! Sokaklara çıktık! Geceler de bizim, gündüzler de dedik! İş hayatına atıldık. Çalıştık! Hakkımızı aradık! Eşit üşe eşit ücret peşinde koştuk! Kadına yönelik şiddeti ve ayrımcılığı görünür kıldık, su yüzüne çıkarttık!
Tamam kabulüm, henüz hepimiz tüm haklarımızın farkında değiliz! Hem kendimize hem size öğretmeye çalışıyoruz.! Toplumun bizlere yüklediği rolleri her gün yeni baştan sorguluyoruz! Ama görüyorsunuz işte yılmıyoruz!
Görüyorsunuz işte değiştik! Değişiyoruz! Kadınlığımızın bilincinde olarak değişiyoruz! İnanın siz de değişebilirsiniz! Yeter ki isteyin!
Ulla Lemberg: Bir kadın
Bugün erkeklere seslenme düşüncesini içimde uyandıran Ulla Lemberg oldu.
Ulla, İsveçli , muhteşem bir fotoğraf sanatçısı. Gazeteci kökenli. Fotoğraflarıyla gazetecilik yapıyor. Dünyanın her köşesindeki kadınların sorunlarını, öykülerini , uğradıkları haksızlıkları , çektiği fotoğraflarla dünyaya duyuruyor! Daha önce Türkiye’de açmış olduğu sergilerden , Melek Taylan Ulagay’la birlikte çalışmış olduğu namus cinayetleri üzerine “Karanlıkta Diyaloglar” filminden onu anımsayabilirsiniz.
Ulla Lemberg, Bilgi Üniversitesi’nde 8 Mart’ta “Sevgili Çocuk: Erkekler, Çocuklar ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” başlıklı bir video projeksiyon sunumu yaptı . (Bugüne dek 30 ülkede 45 kentte sunulan bu sergi / projeksiyon, 24 marta dek devam ediyor, gidip görebilirsiniz…)
Özetle “Erkeklerin değişmesi gerek” diyor. “Kadınların yaşamının düzelmesi için erkeklerin değişmesi gerek! “ diyor. “Erkekler değişmezse, kazanımlarımız hep kısıtlı kalır” diyor.
Ulla Lemberg, kendi ülkesinden örnekler veriyor. İsveç’te doğum izni iki yıl. Hem anne, hem baba kullanabilir bu izni. Yeni doğan bebeğe bir yıl anne bakıyorsa,, bir yıl da baba bakıyor…
Diyelim bir erkek, bir işyerine başvuruyor. Ona diplomalarından önce “çocuğunuz var mı” diye soruluyor. Adamın yanıtı “evet”se, bir sonraki soru, “babalık izninizi kullandınız mı?” oluyor. Eğer adam “hayır” derse, ne yeteneği, ne özgeçmişi, ne de diplomaları kaale alınıyor. Çünkü o adam karısına saygısızlıkla suçlanıyor. Kısacası çocuğuyla ilişki kuramadı diye makbul adamdan sayılmıyor ve işe alınmıyor. Bir bakıma erkeklere “evinize dönün”, “ çocuklarınızla ilgilenin” çağrısı yapılıyor!
Bu anlattıklarım bizim ülkemiz için bir düş gibi gelebilir. Ama…
Toplumun yarısı
Aması var:
Toplumun yarısı geri bırakılmışsa, sürekli horlanıyorsa, sömürülüyorsa, hakkını arayamıyorsa, emeğinin karşılığını alamıyorsa, şiddete maruz kalıyorsa, eğitim olanaklarından yararlanamıyorsa, baskı altında yaşıyorsa, fırsat eşitliğinden yararlanamıyorsa, salt kadın olduğu için ayırımcılığa uğruyorsa… Kısacası toplumun yarısı mutsuzsa , öteki yarısının mutlu olmasına imkan yok!
İşte bu nedenle erkeklere sesleniyorum: Toplumsal cinsiyet eşitliğini istiyorsak, erkeklerin de değişmesi kaçınılmaz. Hayatı değiştirmek istiyorsak, kadınların değişmesi yetmiyor, erkeklerin de değişmesi şart!
Örneğin çocuklarıyla daha yakından ilgilenmekle, üstelik bebekliklerinden başlayarak onlarla ilişki kurarak işe başlayabilirler. Evde daha çok vakit geçirebilirler.
Ama buradan yola çıkarak, kendilerini daha çok sorgulayabilirler.
En azından kadınlar üzerinden politika yapmaktan vazgeçebilirler! Kadınların başlarını örterek, kendi ideolojilerini dayatmanın yanlışını, saçmalığını idrak edebilir, işlerine geldiğinde “bir bez parçası” , işlerine geldiğinde “dinimizin gereği” diye direnmenin yozluğunu kavrayabilirler!
Namus kavramını ve gereğini, karılarında, kızlarında, analarında ya da kız kardeşlerinde aramak yerine, kendilerinde arayabilirler!
Karar mekanizmalarında kadınların da sözü olabilmesi için, Seçim ve Siyasi Partilerle ilgili yasalarda kota için, erkekler de kadınlarla birlikte mücadele edebilir, dayanışmaya ve güç birliğine girebilir!
Evet erkeklere sesleniyorum: Umudunuzu yitirmeyin, hayatı değiştirmek için gayret edin, çaba gösterin, siz de başarabilirsiniz! Bakın biz kadınlar değiştik değişiyoruz! Siz de değişebilirsiniz!
11 Mart 2006- Cumhuriyet
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler