Devletin Devlette Ettiği...

Hukukçu değilim. İdare Mahkemelerinin nasıl işlediğini bilmiyorum. İki gündür İstanbul 4. İdare Mahkemesinin ‘’İmparatorluğun çöküş döneminde Osmanlı Ermenileri : Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları’’ başlıklı konferansı durdurma gerekçelerini, kararını okuyorum yine de anlamıyorum , anlayamıyorum. Türkiye’den ve uluslar arası çevreden yüz kadar bilim insanının katılacağı kesinleşmiş konferansın ,başlamasından bir gün önce durdurulması ... Bildiğim ve anladığım şu ya da şunlar:

-Türkiye’de ‘’ Ermeni konusu’’ konuşulamaz, tartışılamaz. -Üniversitelerde, bilimsel kurumlarda, yerli ya da yabancı bilim insanları arasında bile konuşulamaz, tartışılamaz. (Dinlenemez, yazılamaz, söylenemez. )

-Tartışılamaz çünkü dünyadaki soykırım iddialarına ve çeşitli senatolardan çıkan kararlara karşı ortaya koyacak elimizde hiç bir tez, hiçbir belge, hiçbir karşı sav yoktur.

-Tartışılamaz, çünkü biz dersimizi iyi çalışmadık, ortaya koyacak bir dersimiz, dünyaya sunacak farklı bir görüşümüz yoktur.

-Tartışılamaz, çünkü kimi iddiaların gerçek olmasından korkarız. Adam asmaya, insanları linç etmeye korkmayız da , ödlekliğimizden kimi konuları konuşmaya korkarız!

-Tartışılamaz, çünkü ‘’ yoktur’’ dediğimiz şeyi, yok saymak ve bu konuda konuşmayı yasaklamak daha kolaydır. -Tartışılamaz, çünkü bütün soykırım iddiaları gerçektir ve biz bunun duyulmasını istemeyiz.

İşte , benim, bu karardan çıkarabildiğim en somut sonucu yukarıdaki birkaç satırbaşıyla özetlemeye çalıştım. Geriye kalıyor: Yok efendim demokrasiymiş, düşünce ve ifade özgürlüğüymüş, bilimin üstünlüğü, üniversitelerin özerkliğiymiş...Geçin efendim, geçin! (35 Yıldır bu meslekte yazı yazıyorum, kimi konularda ve emir komuta zinciri içinde bir gıdım bile ilerlemediğimizi görüyorum. ) 3 Ekime birkaç hafta kala , önce Orhan Pamuk olayı, şimdi de ‘’harika’’ bir zamanlamayla gelen bu karardan sonra , haydi hep beraber düşünelim, bu memlekete daha ne kötülük edebiliriz diye!

Size bu hafta Devlet Tiyatroları üzerine tartışmaların nasıl yanlış yönlere kaydırıldığını anlatacaktım. Haftaya kaldı. Ancak haftaya kalamayacak acil bir konu daha var:Camiden bol bir şey olmayan Kadiköy’de, Göztepe Parkı’nda cami projesini biliyorsunuz. Cumhuriyet’te bu konuda bir çok tepkiyi yazarlar dile getirdi. Ancak yalnız yazarlar değil, okurların da tepkilerini ortaya koymalarının önemine çok inanıyorum. Madem lafta da olsa ‘’demokratik bir süreçdeyiz’’, siz de tepkinizi gösterebilirsiniz. Bu amaç doğrultusunda http://www.kadikoy-bld.gov.tr adresinden yayınlanan Kadıköy Belediyesi web sitesindeki ankete katılın. En azından internet erişimi olanlar, siz de görüşünüzü , düşüncelerinizi dile getirin. ( Bu yazı konferansın Bilgi Üniversitesi’nde yapılma kararından önce yazılmıştır. )

25 Eylül 2005- Cumhuriyet