Çocuklar Çocuktur…
25 Ocak 2009 - Zeynep Oral -
“Tatil” o tılsımlı sözcük, yaşınız kaç olursa olsun, başınızı döndürmeye, düş gücünüzü çalıştırmaya yetebilir… Yarın, yarı yıl tatili başlıyor okula giden ,gidebilen çocukların çoğu için…
Ama doğrusu bu ya, şu anda benim aklım, benim yüreğim tatile giren çocuklarda değil. Ötekilerde!
Önce Diyarbakır’dan, sonra Adana’dan geldi haberler… Bütün millet Ergonekon’la yatıp kalkarken, sanki gözden ırak, gönülden ırak tutulmaya çalışılan haberler…
Çok kısaca şöyle : (Farkındasınız herhalde, ekonomik krizle birlikte yazıların kısalması gerekti gazetemizde. Ara bağlantıları artık siz kendiniz kuracaksınız! )
İlk haber: Geçen yaz, Temmuz ayında DTP’nin düzenlediği bir mitinginde gözaltına alınan, “terör örgütü üyeliği”yle yargılanan çocukların dördü kısa bir süre önce mahkemeye çıkarıldılar. Çocukların yaşları 16-17… Çocuklar 23 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Dava iki ay sonraya ertelendi… Umulanın aksine çocukların tutukluluk hali devam… (İçeride, yaşları 15 ten başlayan daha çok çocuk var. )
İkinci haber: Geçen yıl Gaziantep’te korsan gösteriye katılan, gözaltına alınan, tutuklanan iki çocuğun , geçen hafta Adana’daki karar duruşması vardı. İki çocuk da 20 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Çocukların yaşları 17...
İnsan Hakları Derneği’nin Adana şubesi, “18 yaşına dek tüm bireyler, yargı sürecinde dahi olsalar “çocuktur” ve tüm çocukların çocuğa özgü koşullarda yargılanması gereklidir. Suça yöneltilen çocuklar için özgürlüğünden yoksun bırakma son çare olmalı, hiçbir çocuk haklarından mahrum kalmamalı ve her koşulda eğitim hakkını kullanabilmelidir. “ diyor. Cezaların, “Elimizdeki en şiddetli tepkiyi verirsek diğerleri cayar, hafif tepki verirsek cesaret verici olur düşüncesiyle” verildiğini vurguluyor.
Bu mudur yolu?
Bu da bir şey mi, biz yaşı 17 olan çocuğu bile idam etmiş bir milletiz demenizden korkarım! 12 Eylül sonrasında idam edilen Erdal Eren’i unutmam hiç mümkün mü! Acaba şimdi yargıda darbe günlerinde miyiz?
Gerçekten öğrenmek istiyorum: Yasa uygulayıcıları bilmez mi, en masum çocuğu bile 20 yıl hapiste tuttuktan sonra onu salıverdiğinizde, artık masumiyetinden geriye hiçbir şey kalmayacağını… “Suçlu” yetiştirmenin en kestirme yolunun , çocuğa kötü muamele etmek olduğunu?
İşte sırf bu nedenle Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi diye bir sözleşme var ya!
Bildiğim kadarıyla benim ülkem de bu sözleşmeye imza koydu.
Bildiğim kadarıyla, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Koruma Kanunu "her ne olursa olsun, her ne fiil gerçekleştirirse gerçekleştirsin 18 yaş altındaki tüm bireyleri çocuk olarak kabul eder. “ Ve bunun gereği olarak “Çocuk Ceza Adaleti Sistemi “ uygulanır.
Çok merak ediyorum: Adalet Bakanı, aileden ve çocuktan sorumlu Devlet Bakanı, bu çocukların imzaladığımız sözleşmelere uygun yargılanıp yargılanmadığını denetliyor mu? Bırakın denetlemeyi, acaba ilgilenmek akıllarına geldi mi?
Şu günlerde her ağzını açan korkudan olsa gerek, “yargıya güvenimiz sonsuz” falan diyor da…
Sahi sizin yargıya güveniniz ne durumda???
Bana gelince… Hele söz konusu çocuklar olduğunda, benim güvenim paramparça, inancım perişan!
Cumhuriyet- 25 Ocak 2009
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler