Menü

Büyülü Bir gece…


03 Nisan 2009 - Zeynep Oral -

Borusan İstanbul Filarmoni'den Leyla Gencer Kutlaması:

Önceki akşam Lütfi Kırdar Konser Salonunun fuayesine girdiğimde,  sanki büyülü bir dünyaya adım atmıştım.  Bir yanda  Leyla Gencer'in  en dışavurumcu dev fotoğrafları , öte yanda   dünyanın belli başlı  opera yapıları ve sahneleri,  hepsi gelip   fuayeye yerleşmişti…

La Scala, San Carlo, Covent Garden, Arena di Verona, Staatsoper, Bühnen der Stadt, Teatro San Carlos, Teatro Colon,  Felsenreitschule, Norkske Opera, Royal Albert Hall, National Theater, Memorial Auditorium, Bayerische Rundfunk, Carnegie Hall, Piccolo Teatro, Coliseo Albia, King's Theatre, Terme di Caracalla, Bunlar  dünyanın dört bir yanında Leyla Gencer'i ağırlamış salonlar, sahnelerdi.  Onların kimilerini  Lütfi Kırdar'ın  duvarlarında görmek, bir kez daha konser ve opera salonu yoksunluğumuzu ve yoksulluğumuzu  yüzüme çarpacaktı. Ama adı üstünde bu bir "Kutlama" gecesiydi. Hüzne yer vermemek için doğru  merdivenlerin ortasında yükselen, ışıl ışıl  parlayan kostüme yöneldim:  Leyla Gencer'in  1962'de  "Don Carlo" operasında giydiği Kraliçe Elizabetta kostümü. Sırf bu olay için  La Scala Müzesi'nden getirtilmiş, sergileniyordu.

Leyla Gencer plaklarını  satın almak için yarışanları gördükçe, bir zamanlar televizyonlarda  "Leyla Gencer kim ki, bir tek plağı bile yok!" diye ahkam kesen, "aydın" geçinen cahilleri  anıp gülmemek için zor tutum kendimi… (Hala herkes bana soruyor: Bir daha yanıtlıyorum: İstanbul'da Lale Plak'tan (0212 293 77 39) , Ankara'da Dost Müzik'ten (0312 417 77 95)  alabilirsiniz. )

Şölen duygusu

Fuayedeki büyü, salonda da devam etti. Salon ağzına dek tıka basa doluydu. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası,   genç ve karizmatik şef Sacsha Goetzel yönetiminde  şahlanmıştı. (Konserin ayrıntılarını dün Egemen Berköz'den okudunuz, tekrarlamayacağım.) Şunu vugulamak istiyorum: Orkestra bizi de "kanatlandırırken",  kolay kolay dinleme fırsatı bulamadığımız solistlerle  bir aradaydık:  Farkındaysanız artık dünyanın her yerine "açılan", opera sanatçılarımız var.

2006 Leyla Gencer Yarışması birincisi Nino Machaidze, bugün dünyanın her yerinde aranan bir soprano. Dünya operaları peşinde. Salzburg Festivalleri'ndeki  başarılarından daha önce de söz etmiştim sizlere. (Yarışma finalinde   sonuçları duyduğunda Aya irini sahnesindeki gözyaşlarını  hiç unutmayacağım.) Sahnede sesi,  sesini kullanışı , yüzü, (mimikleri, oyunculuğu)  duyarlılığı hepsi bir bütündü...Perihan Nayır Artan'ı  ben hem İstanbul hem de Aspendos'da dinleme olanağı bulmuştum. Geniş ses hacmi, ustalığı, sesinin  sıcak renkleriyle, kendine olan güveniyle başarıdan başarıya koşan bir soprano… Mezzosoprano  Ezgi Kutlu  ve Tenor Taylan  Memioğlu  meslek yaşamlarını  ABD. Almanya, Avusturya'da sürdüren , sürekli temsillerde önemli roller alan, yarışmalara katılıp ödüller kazanan iki genç sanatçı…  Alper Göçeri (bariton) ve Mert Eryüksel (bas) henüz kariyerlerinin en başında…  Tümünü , dünya opera repertuarının ölümsüz eserlerinde izlemek  harika bir şölendi.

Nitelikli müzik, nitelikli ülke

Sözünü ettiğim "büyü"nün  baş sorumlusu, tüm olayı "sahneleyen" ve kurgulayan Yekta Kara'ydı.  Fuayeye girdiğiniz ilk andan, salonda, konserin son anına dek bir bütünlük sağlamıştı. (Arada  eserler üzerine açıklamaları da kendi yapıyordu.) Bu bütünlüğün  yarattığı şölen havasını   şu gerçek taçlandırıyordu:

Leyla Gencer misyonunu sürdürüyordu:  Evrensel çağdaş kültür, çok seslilik , nitelikli müzik tutkusu  benim ülkemde de kuşaktan kuşağa geçecekti. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın!

Zaten  o salonu dolduran tüm insanların birbiriyle bakışarak, gülümseyerek "kucaklaşmasının" gerisinde de bu bilinç vardı:  Nitelikli müzik yapılan ülkede, kolay kolay vazgeçmek olmazdı! İnsanı insan yapan değerlerden asla vazgeçilmeyeceğine dair bir umut,  hazır seçimler sonrasında içimize yerleşmişken…

"Dünyanın tüm duyguları "

Finalde tüm solistlerin katılımı  ve   "La Traviata" ile şampanya kadehleri Leyla Gencer için  kaldırılırken bir de baktım ben yine çooook gerilere gitmişim! 

Dünya operasına sayısız sanatçı kazandırmış  ünlü İtalyan Maestro Tullio Serafin, Leyla Gencer'i  birçok Verdi operasına, bu arada "La Traviata"ya da  hazırlamıştı…  Ve Gencer, kısa sürede  bu eserle kanatlandı, mes­leğinin ilk yıllarında bu eserle yüksekten uçtu.

Tulio Serafin, Leyla Gencer'i müzik dünyasına kazandırmakla kalmadı, opera literatürüne bir de  neredeyse özdeyiş  armağan etti:
"Yeryüzündeki tüm duygular,   Leyla Gencer'in  sesindedir…" diyordu ünlü Şef.

Önceki akşam  yeryüzündeki tüm duygular o konserdeydi…  Teşekkürker Borusan ve tüm emeği geçenler, katkıda bulunanlar.

En güzel 1 Nisan şakası

Bu yıl en güzel 1 Nisan şakası ödülünü Bianet ‘e verdim! Muhteşemdi: 1 Nisan'da  Başbakan Erdoğan'ın "bianet'i okudum derslerimi çıkardım" dediğini duyurdular! 

Haberin yankılarını ve ayrıntılarını www.bianet.org  adresinden okuyabilirsiniz.

Cumhuriyet- 3 Nisan 2009

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.