Büşra Ersanl'ya Mektup: "Yeni Yılın Özgür Olsun!"
06 Ocak 2012 - Zeynep Oral -
Sevgili Okurlar;
2012'nin bu ilk haftasında sizlerle bir mektubu paylaşmak istiyorum: KA.DER'li arkadaşlarının halen hapiste bulunan Prof.Büşra Ersanlı'ya yazdıkları mektup... Sadece sevgili arkadaşımız Büşra'ya değil, hüküm yemeden cezaevinde tutulan nice yazar, gazeteci, bilim insanına yazılmış olabilirdi... Yaşadığımız ülke, yaşadığımız ortam ve koşullar, yaşadığımız günler hakkında düşündüren bir mektup...
Şimdi söz, her satırı üzerine düşünmemiz gereken mektupta:
Sevgili Büşra,
Yeni yılın kutlu ve özgür olsun. Dileriz 2012'de, çok yakın bir günde, Beyoğlu'nda eskiden yaptığımız gibi akşamüstü bir çay içip gündemi kadınca değerlendirebiliriz. Seni, zihin açan öğretici sohbetlerini, esprili dilini özledik.
Nasılsın? Umarız sağlığın iyidir. Gönderdiğimiz kitapları aldığını öğrendik, sevindik. Orada sana geçtik bilgisayarı, daktilo bile verilmemesine ise çok üzüldük. Nazım Hikmet'in bile hapishanedeyken daktilosu vardı. Senden ve düşüncelerinden bu kadar korkulması doğrusu komik. Seninle neredeyse 10 yıldır tanışırız, birlikte dünya kadar çalışma yaptık, hiç birimiz ve çalışmalarımıza katılan kimse senden korkmadı. Yıllarca yetiştirdiğin yüzlerce öğrenci gibi biz kadın hakları savunucuları da seni, bize verdiğin emeği çok sevdik.
Bizi sorarsan, bildiğin gibiyiz. Ülkemizin ahvaline, senin tutuklu olmana, barış yanlısıyken savaş çığırtkanlığıyla suçlanmana, ifade özgürlüğünde geldiğimiz noktaya, kadınların hergün ama hergün öldürülmesine, bir türlü çıkamayan yasalara, hayatın her alanında kadınlar olarak yaşadığımız ayrımcılığa üzülüyor, kaygılanıyor ama mücadeleyi sürdürüyoruz. Kendimiz ve gelecek kuşaklar için daha iyi bir Türkiye'de yaşama umudumuzu ancak böyle koruyabiliyoruz.
Geçenlerde MHP ve CHP'den kadın milletvekilleriyle bir araya geldik. Samimi ve sıcak geçen buluşmalardı, onlara kadınların taleplerini aktardık. Onlardan da hem çalışmaları hakkında bilgi aldık hem de KA.DER adına çok övücü sözler duyduk. Bu övgüleri hak etmemizde senin de payın olduğu için bilmeni istedik. Onlar da tutukluluk sürelerinin işkenceye dönüştüğü konusunda bizimle hemfikir. Kim değil ki zaten? Ama nedense siyasi irade bu konuda hala bir adım atmıyor. Mecliste yapılacak, hayatımızı ilgilendiren düzenlemelere ilişkin bir çifte standart olması ise siyasete ilişkin umutarımızı öldüren bir durum. Ortak çıkarlar söz konusu olduğunda Mecliste tam bir birlik var. Geçenlerde milletvekillerinin emeklilikte alacakları maaş konusunda herkesin birden aynı fikirde olabildiğini gördük! Ama diğer birçok konuda fikir ayrılığı sürüyor ve bunun acısını bütün toplum birlikte çekiyoruz. Keşke seçim zamanı olsaydı. O zaman ilgili yasalar, düzenlemeler hemen yapılırdı! Tıpkı kadın meselesinde olduğu gibi, hükümet beğenmediği konularda parmağını kımıldatmıyor. BDP ve AKP'li kadın milletvekilleriyle yapacağımız toplantılar ise çalışma programlarındaki değişiklik nedeniyle ertelendi ama en yakın zamanda bu buluşmaları da gerçekleştireceğiz.
Tek iyi haber, kadına yönelik şiddetle ilgili yasanın hazırlıklarının hızla sürüyor olması. Tabii ki bu hazırlıklar ve yasanın maddeleri konusunda, içinde KA.DER'in de bulunduğu kadın örgütlerinin eleştirdiği bir çok nokta var. Tüm çabamız daha iyi, kapsayıcı bir yasamız olması için. Adında "kadın" olmayan kadın bakanlığı, kadın örgütlerinin de fikrinin alınacağını söylemişti ama gelecek hafta bakanlıkta yapılacak toplantıya sadece bazı kadın örgütleri davet edildi. Örneğin biz davet edilenler arasında değiliz. Siyasetle ve yasalarla ilgilenen en önemli kadın örgütlerinden biri olmamıza rağmen sürece kimi zaman davet edilip kimi zaman davet edilmeyişimiz tam bir "iktidar"ın kimde olduğunu gösterme davranışı değil mi? Bu çok sevdiğimiz ülkede ömrümüz böyle çifte standartlarla uğraşmakla geçecek galiba!
İşte böyle! Bazen bize kendi evimiz bile dar gelirken senin orada olman iyice nefesimizi, sesimizi boğuyor. Bütün bunları aşmanın tek yolu olarak bildiğimiz dayanışma duygularımızla sana sabır diliyor ve umutlu bekleyişimizi sürdürüyoruz. Kendine iyi bak. Çünkü bize ve bu ülkeye lazımsın. En iyi dileklerimizle,
KA.DER'li arkadaşların...
Evet Sevgili Büşra, aynen böyle, ülkeye bilmem ama, bize çok lazımsın ... Hayır hayır, bir anlık karamsarlıktı bana "ülkeye bilmem ama " dedirten ... Elbet aydınlık bir ülkede yaşamaya kararlı olduğumuza göre, ülkeye de lazımsın! O nedenle sıkı dur ! Seni kucaklıyor ve öpüyorum.
Cumhuriyet- 6 Ocak 2012
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler