Bugünkü tehdit daha büyük!
06 Ağustos 2010 - Zeynep Oral -
65 Yıl önce bugündü… Hiroşima ve Nagazaki.…
Bugün 6 Ağustos 2010. Bundan 65 yıl önceydi….
Güneşli bir sabahtı.. Hiroşima Merkez Radyosu’nda spiker Masanobu Furuta “Acil uyarı” mesajını aldı. Canlı yayına bağlanmak üzereyken elindeki mesaja bir göz attı. “Saat 8:13. Ordu Bölge Komutanlığından bildirilmiştir: Üç büyük düşman uçağı yaklaşmakta olup…” Mikrofonun düğmesine basıp yayına girdi. Cümleyi tamamlayamadı…
Sonrasını biliyorsunuz…
Havada oluşan çapı 100 metrelik ateş topu, saniyenin on binde bir süresinde 300 bin santigrat ısıya ulaşıp çevreyi kavurdu. O anda yerdeki sıcaklık 6 bin dereceydi.
Bugünkü nükleer silahlarla karşılaştırıldığında “küçük” sayılacak bir bombaydı Hirolşima’ya atılan… Üç gün sonra da Nagazaki’ye…
Günümüzde bilim ve teknik ilerledi. Nükleer silahlar bin kat daha etkili, daha ölümcül … Dünyayı birkaç kez yok edebilecek güçte!
Sadako’nun kuşları
Bugün milyonlarca insan Hiroşima ‘da Barış Parkına gidecek. Çocuklarını da götürecekler. “Bir daha olmasın” diye çocuklara anlatacaklar. “Bir daha asla” diye tüm belgeleri gösterecekler…
Birkaç yıl önce ben de gittim o parka. Daha önce sanat eserlerinden, şiirlerden, romanlardan, filmlerden ve belgelerden bildiklerimi o parkta yeniden yeniden yaşadım. Beni en çok etkileyen Sadako’nun Kuşları oldu. Sevgili Oktay Akbal’dan okumuştum ilk kez onun öyküsünü.
Sadako Sasaki, bir kız çocuğu.. Hiroşima’ya atom bombası atıldığında 2 yaşındaydı. Kent dışında bir köyde yaşıyordu. Ölmedi…
Savaştan on yıl sonra Sadako hastalandı. Hastaneye kaldırıldı. Radyasyon sonucu lösemi…
Japonya’da bir inanca göre ”kağıttan bin adet turna kuşu yapmak, insana şans getirirdi” . Sadako “origami “ sanatının en popüler ürünü olan kuşlarını yapmaya başladı. İnanıyordu ki iyileşecekti. Ailesi ve hastane yetkilileri ona bin kuşu çoktan tamamladığını hiç söylemediler. O hep bin adet kuş yapmaya çalıştı…
Sadako’nun küçük bedeni kağıt kuşları yapmaya sekiz ay dayandı... Sınıf arkadaşları Sadako’nun ruhunu özgür kılmak için kağıt kuş yapmayı sürdürdü.
Sonra bir okul daha, bir okul daha, bir okul daha…
Japonya’nın her köşesinden üç bin iki yüz okul, kağıttan turna kuşları yolladı Hiroşima’ya, bir daha yeryüzünün hiçbir yerinde, hiçbir çocuk, radyasyondan ölmesin diye…
“Çocukların Barış Anıtı” 1958’de açıldı. Yüksek bir kulenin tepesinde bronzdan bir kız çocuğu kollarını gökyüzüne açmış, ellerinin arasında altın bir turna kuşu tutuyor. Kulenin içinde dev bir çan… Çanın bir yanında “Kağıttan Bin Turna Kuşu”, öte yanında “Dünyada Barış, Cennette Barış” yazılı. Kulenin çevresinde rengarenk kağıttan milyonlarca turna kuşu…
Sadako’yu ve kuşlarını ellerimle, gözyaşlarımla, soluğumla kucakladığım gün, ilkokul çocukları gelip anıtın çevresinde oynuyor, o koca çanı çalıp duruyorlardı.
“Bir daha asla” diye çalıyordu çan. “Bir daha asla” diye ötüyordu tüm kağıt kuşlar…
İnsanlığın doymak bilmez iştahı
Çanlar sonsuza dek “bir daha asla” diye çalabilir; turna kuşları hiç susmamacasına “bir daha asla” diye kanat çırpabilir…
İnsanoğlunun bu doymak bilmez iştahı, kitle imha silahları üretmeyi sürdürdükçe, yeniden yeniden yaşayacağız bu laneti. Hem de öncekinden çok daha vahim biçimde!
65 Yıl önce de “Barış için” diyorlardı. Savaşı bitirmek için , barışı sağlamak için diyorlardı… Oysa Almanya yenilmişti, Japonlar teslim olmaya hazırdı. Ama ne var ki “Manhattan Projesi” sürüyordu…
“Barış için” Hiroşima’da 250 bin insan, Nagazaki’de 150 bin insan yok edildi, kentler köyler haritadan silindi. Barış için uranyum ve plütanyum taşıyan bulutlar… Barış için o bulutu soluyanların doğmamış çocukları torunları sakat kaldı. Yıllar sonra Eisenhower , bu korkunç silahları kullanmak gereksizdi açıklamasını yapacak, ve sayısız tarihçi, bu top yekun kıyımın yalnızca bir güç gösterisi ve tehdit öğesi olarak kullanıldığını vurgulayarak lanetleyecekti.
Bugün “Özgürlük için, Demokrasi için” diyorlar. “Petrol için, zenginlik için güç için “ demiyorlar elbet!
Bugün durum çok daha vahim. Yeryüzü 65 yıl öncesinden bin kat daha çok nükleer güçle silahlandı.ş. Tam sayılar bilinmiyor, kimse açıklamıyor… Birkaç ay önce Newsweek dergisi, en çok nükleer silah gücünün Rusya’da olduğunu, Dünya Raporu ise A.B.D:’de olduğunu söylüyordu. Farklı kaynaklar , örneğin İsrail’in 80 ile 200 arasında değişen sayılarda nükleer silahı olduğunu bildiriyor…
Kesin olan şu: ABD, Rusya, Fransa, Çin ve İngiltere dünyadaki “Beş büyük” nükleer bomba üreticisi. Soğuk savaş yıllarında ABD’nin “donattığı“ Hindistan ve Pakistan,6. ve 7. sırada. Kuzey Kore, 2003’den beri nükleer denemeleri sürdürüyor, İsrail’de var sayısı mechul… Ve komşumuz İran…
Söyler misiniz, üretilen mal neden kullanılmasın ki ???
Cumhuriyet- 6 Ağustos 2010
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler