Menü

Bugün 12 Eylül


12 Eylül 2004 - Zeynep Oral -

Bugün 12 Eylül.

‘’Kamu düzenini bozabilir’’ ; ‘’suç işleme ihtimali yüksek olabilir’’; ‘’ ülke turizmi zarar görür’’ gibi akıllara durgunluk veren gerekçelerle Marmaris’teki Netekim Festivali yasaklandı.

Bence takvimlerden 12 eylül tarihini de yasaklamalı.

10 Eylül , 11 Eylül ve hoooop 13 Eylül’e geçivermeli, 14, 15 diye devam etmeli... 12 Eylül yok! Yasak! Eylülün 12’si yasaklandı!

Çünkü ne de olsa 12 Eylül 1980 tarihi insana ister istemez bir şeyler anımsatıyor. Unutmak, herkes için kolay değil. Bellekleri sıfırlamak, o tarih , o dönemler hiç yaşanmadı, hiç olmadı gibi yapmak hiç ama hiç kolay değil.

Ö ölümleri, o idamları, işkenceyi ve baskıyı ...

Şimdiki gençler ne biliyor acaba 12 Eylüle ilişkin? O günleri yaşamayanlar?

Şimdi Marmaris’te ikamet eden, ressam olmaya çalışan Paşa’nın önderliğindeki ’vatanı kurtarma’’operasyonunun nasıl ve ne korkunç bir biçimde sol düşünceyi kıyıma uğrattığını... ‘’Vatanı kurtarma’’ operasyonunun ülkücüleri kurtarma operasyonuna dönüştüğünü....

Gençlerin, çok, hem de çok gençlerin idam edildiğini, içlerinde en gencinin 17 yaşında olduğunu , üç beş değil elli gencin idam edildiğini... Biliyorlar mı? Anımsıyorlar mı?

Yüzlerce gencin ise işkencede öldüğünü , öldürüldüğünü...

Gözaltında ya da sorgu sırasında pencereden düştü öldü derlerdi. Kimse hiçbir şeyi soramaz, sorgulayamazdı.

İnsanları konuşturmak için eşlerin de gözaltına alındığını, karısının önünde kocasına, kocasının önünde karısına işkence yapıldığını... Ve işkencede önce cinselliğe saldırıldığını... Biliyorlar mı? Kim anlattı onlara?

Zaten en veciz (!) deyişiyle ‘’asmayıp da besleyelim mi’’ sözlerinde ifadesini bulan zihniyetin korkunçluğunu ve pespayeliğini biliyorlar mıdır???

O sıkı yönetim mahkemelerinin korkunçluğunu; yargılanmadan, hüküm giymeden, insanların yıllarca hapse tıkıldıklarını...

Hapishanelerde olsun, mahkemelere getirilip götürülürken olsun, görüş günlerinde olsun en çok insan onurunu ezmek için güce başvurulduğunu...

Evlere düzenlenen gece yarılarından sonraki baskınları... Evlerden kitap, dergi, plak, kaset toplamalarını... Bırakın Yaşar Kemal, Dağlarca’nın kitaplarını Steinbeck’ten Gorki’ye, James Joyce’a kimler nasibini almadı ki bu yasaklama ve toplatmalardan!

İnsanların ‘’sakıncalı’’ diye fişlendiğini; 1402 sayısından dehşetli korkulduğunu... 1402 sayılı madde gereğince işinden atılıverirdi insanlar...

Ne çok , ne çok korku salmışlardı ortalığa...

‘’Anne, seni de götürürler mi?’’... ‘’Baba, bizim eve de gelirler mi?’’

Çocuklar anne babaları için; anneler babalar çocukları için korkardı...

Baskından, hapisten, gözaltından, işkenceden, ‘’kaybolmaktan’’, ‘’kaybettirilmekten’’ korkarlardı.

Herkes alçak sesle konuşurdu. Yüksek sesle konuşacak olsalar, istemeden, bilmeden sevdiklerine zarar vermekten korkulurdu...

Parlamento, partiler, dernekler, vakıflar kapatılmıştı; tiyatro festivalleri, edebiyat matineleri, konserler , açık oturumlar, paneller yasaktı. Yalnız sol eğilimli olanlar değil, tümü...

Atatürk’ün mirası Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu tehlikeliydi. Kapatıldı. Sinematek Derneği çok çok tehlikeliydi , kapatıldı.

İstanbul’da Liselerarası Tiyatro Şenlikleri tehlikeliydi, yasaklandı. Ankara ODTÜ’de Üniversitelerarası Tiyatro Yarışması tehlikeliydi , yasaklandı. İstanbul Şehir Tiyatrolarında oynanmakta olan ‘’Antigone’’ oyunu; ‘’Monserat ‘’ oyunu tehlikeliydi, yasaklandı.

Kitaplar tehlikeliydi... Kitaplar, suç aletleriydi...

Ortada suç yokken bile ceza vardı!

Bu ortamda yazı yazmak... Çocuklar ölürken, çocuklar korkarken, herkes korkarken yazı yazmak...Ölümden beterdi.

Yıllar geçti, yeryüzünün birçok yerinde diktatörler yargılandı. Kenan Evren Marmaris’e yerleşip resme başladı...

Yıllar geçti, Aziz Nesin’le yaptığım en masumane bir röportaj (annesi, rüyaları ve aşk üzerine konuşmuştuk sadece) TRT’de bir türlü yayınlanmayınca nedenini sordum. Aldığım yanıt şöyleydi:

‘’Röportaj harika! Ama bir kusuru var. Aziz Nesin’i çok sevimli gösteriyor... Kenan Evren’e dava açmak isteyen birini, Türk Milletine bunca sevimli gösteremeyiz!’’

İşte böyle... Netekim Festivali’ni yasaklamak yetmez, takvimdeki 12 Eylül günü de yasaklanmalı demem boşuna değil!


12 Eylül 2004

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.