Menü

Bregenz Festivalinde güncel bir Don Kişot: Şövalye ya da Süpermen


31 Temmuz 2019 - Zeynep Oral -

Bregenz müzik ve opera festivalinde yaratıcılıkta sınır yoktu. Geçen pazar paylaştığım göl üzerindeki  hiperaktif   "Rigoletto" şöleninden  sonra, kapalı mekandaki "Don Kişot" operası, insana huzur veren, şiiri, duyarlığı,  narinliği , derinliği,  vakit ayıramadığımız "ince şeyleri"  yücelten muhteşem bir prodüksiyondu.

Jules Massenet'nin  bestesi,  Cervantes'in eserinden yola çıkarak,  Jean Le Lorraine'in yazdığı  somut ve yalın oyun üzerine kurulu. Dulcinea , peşinde tüm erkekleri sürükleyen,  ayakları yere basan, güzel bir kadın. Ona aşık olanlardan,  sadece biridir Don Kişot. Eğer, Dulcinea'nın çalınan kolyesini bulur getirirse, aşkını ispat etmiş olacaktır...

Feminist Dokunuşlar

Ben yeni keşfettim;  ama bundan böyle, yaptığı her işin peşine düşeceğim  genç bir kadın yönetmen tanıdım:  Mariame Clément . 1974 doğumlu Fransız vatandaşı. Kendisiyle tanışıp Türk olduğumu söylediğimde gülüyor "komşu sayılırız, annem İranlı" diyor... 2004'den beri  Avrupa merkezlerinde (Londra, Berlin, Bern, Viyana,Glyndebourne, Paris) opera sahneye koyuyor. Ve her birine  feminist açıdan, toplumsal cinsiyet eşitliğinden bakıyor.
Bir röportajında "Tarih boyunca operayı besteleyenler, yazanlar, yönetenler hep erkek, onun için mi  tüm kadın kahramanlar, cani, katil, deli, ahlaksız, hırslı ve kötü insanlar?" diye sormaktan geri kalmıyor...
Bu kez erkekliği, maçoluğu ve aşkı sorguluyor  Mariame Clement. Hem de anlatıyı günümüze ve  dört ayrı mekana taşıyarak: Tiyatroya, ev içine, sokağa ve işi yerine.

Erkekliğin Sorgulanması

Klasik tiyatroda kırmızı kadife perde önünde beyaz perde. Önce  bir jilet, traş bıçağı reklamı...Ayırımcı "maço" bir reklam.  Seyircinin biri itiraz ediyor reklama, salonda kavga çıkıyor, yuhalayanlar...  Salonda Don Kişot belirip,(bildiğimiz görüntüsüyle)  itiraz edeni yatıştırıyor. Onu  sahnedeki koltuklara oturtup seyretmeye başlıyorlar.

Bildiğimiz klasik giysiler ve dekorda  Don Kişot başlıyor... Derken 2.Perdede modern bir apartmanın banyosundayız.  Genç uzun boylu delikanlı  Don Kişot  traş olurken, Sanço Panço  (60'ların hipi görünümlü  arkadaşı) bilgisayardan ona kız tavlama  önerileri sunuyor... Delikanlı Don   Kişot  havalandırma  pervanesinden tedirgin oluyor... Ve  pervane büyüyor, büyüyor  tüm sahneyi kaplıyor. Ve Don Kişot elinde klozet fırçası pervaneye saldırıyor.  (Panik atak geçiren; delicesine aşık her gencin başına gelebilir ) 
3.Perdede kentin varoşlarında serserilerin barındığı köprü altındayız. Günümüz genci elbet şövalye değil, süpermen ya da Örümcek Adam kılığıyla kahramanlık yapacak.  Don Kişot ve Sancho Panço yankesici gençlerden dayak yiyorlar ama kolyeyi almayı da başarıyorlar.
4. Perdede  bir ofisteyiz. Herkes bilgisayar başında. Müdür, Dulcinea... Herkes ona hizmet yarışında...Çalışanların en yaşlısı Don Kİşot'un Dulcinea'ya evlilik teklifi ve ret edilişi  herkesin alay konusudur.Bir yakınlık anı, toplum baskısına heba edilir.  
5. Son perdede  artık iyice yaşlanan Don Kişot  , ölmek üzere  sahnenin derinliklerinde  ormana çekildiğinde, Dulcinea  sahneden salona, salondan dış kapılara yönelir... Aşk zamanının geçtiğini söyleyen sesi  ta dışarıdan Don Kişot'a ulaşır.

SONSUZ ŞİİRSELLİK

Sahnenin üstündeki, iç içe geçmiş sahnelerin perdeleri tek tek kapanırken   biz de  yaşamın, dişiliğin, erkekliğin, aşkın  hırpalanmasını  düşündük.  
Eserin orijinalinden tek sözcük  değiştirmeden sonsuz şiirsel, çağdaş bir öykü çıkmıştı karşımıza. Tüm önermeler sahiciydi. Don Kişot'un  aşk acısına inandık. "Erkekler ağlamaz" saçmalığına öfkelendik. Dulcinea'nın kendini koruma güdüsüne inandık . Sanço Panço'nun dostluğunu, sadakatini  kıskandık. Ve modern yaşamda aşkların nasıl heba olduğunu gördük!
Bütün bunları gerçekleştiren Şef Daniel Cohen yönetimindeki  Viyana Senfoni Orkestrası;  yıllardır birlikte çalışan  yönetmen Clement ve tasarımcısı Julia Hansen;  muhteşem bir basbariton Gabor Bretz(Don Kişot) ; olağanüstü duyarlı  Rus Mezzo soprano Anna Goryachova (Dulcinea) ve usta Bariton David Stout (Sanço Panço ) idi.

31 Temmuz 2019

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.